Yeniden Sev -56-

14.8K 1.4K 950
                                    

Fotoğrafta Yağzel var. Bölüm Yazel'in ağzından olacak.

Taladro - Risale 2

İyi okumalar...


Karşımdaki kadına soğuk bakışlarımla bakmayı sürdürdüm. Bu özelliğimi ondan aldığımı görebiliyordum. Hatta çoğunlukla ona benziyordum. Benim gibi sarı saçlı ve beyaz tenliydi, benimkinin aksine çilleri daha soluktu. Ama bakışlarımız aynıydı. Buz gibi, soğuk.

Annemi yalnızca bir kere görmüştüm. Orada da çok bakmamıştım. Babamla konuşan kadının annem olduğunu anladığım anda kaçıp gitmiştim. Belki o gün yüzleşmeye cesaretim olsaydı bugün bu kadar şaşırmaz, bu kadar yıkılmazdım.

Beni görmeye gelmemişti, bunu biliyordum. Eğer öyle bir niyeti olsaydı, eğer beni birazcık sevmiş olsaydı bunca yıl annesiz kalmazdım. Uzay için gelmişti. Bundan emindim.

"Uzay burada değil." dedim kısık bir sesle. Neyse ki duymuştu, boğazımı temizleyip omzumun üzerinden geriye baktım. Yağız arkamdaydı, anneme sert bakışlarıyla bakıyordu. Burukça gülümsedim. Kendisine yapılan hatalara karşı çok affediciydi ancak annemin canımı yaktığını biliyordu, annemi ben affetsem Yağız affetmezdi.

"Demek sana sonunda ulaşmış. Nerede olduğunu da biliyorsundur sen."

"Evet, abim sonunda bana ulaştı." dedim 'abim' kelimesine baskı yaparak. Kahretsin... Şu an karşısında ağlayıp 'beni niye sevmedin' diye bağırasım vardı ve bu durumda güçlü olmaya çalışmak yorucuydu. Onun karşısında kendimi küçük düşüremezdim. Beni hiç umursamadığı her halinden belliydi. Onun terk edişiyle yaşadığım çocukluk travmaları, geçtiğim zorluklar, kaç gece 'anne' diye ağlayarak uyumam... Bunların hiçbiri onun umurunda değildi.

"Nerede peki?"

"Ne yapacaksın? Tutup kolundan götürecek misin? Bunu yapamayacağını biliyorsun."

"Neler yapabileceğimi bilmiyorsun."

"En büyük sorumluluklarını görmezden geldiğini en iyi ben biliyorum. Merak etme, burada sana 'beni sev' diye yalvaracak değilim. Her şeyin farkındayım. Her doğuranın anne olamadığını, herkesin evladını sevemediğinin farkındayım. Beni hiç tanımıyorsun, o yüzden ben de sana kendim hakkında bir şey söyleyeceğim. Ağzımdan laf alamazsın."

Elimi kaldırıp kafenin kapısını işaret ettim. "Şimdi çık git buradan."

"Ben de sana 'kızım beni affet' diye yalvaracak değilim zaten, Yazel. Yaptıklarımın hata olduğunun farkındayım. Bunalmıştım. Kaçtım gittim. Bunların sonuçlarının ne olabileceğini biliyordum."

Keşke hiç açıklama yapmasaydı.

Keşke canımın yanacağını bile bile gittiğini söylemeseydi.

Babamı şimdi daha iyi anlıyordum. Annemin öldüğünü düşünmem bu durumdan daha iyiydi. En azından kendimi 'beni seven bir annem vardı' diyerek kandırabiliyordum o zamanlar. Evet, babamın yaptığı doğru değildi ama çaresizliğine bakılınca... Canımın yanmasını istememişti. 

"Uzay senin telefonlarını açmıyorsa bir bildiği vardır. Demek ki beceremiyorsun bu annelik işini. Zorlama işte. Siktir git."

Ağır konuşuyordum ancak öfke patlaması yaşamak üzereydim. Yüzüne her baktığımda kendimi parçalayasım geliyordu. Onun gözünde yok olmak istiyordum ki zaten öyleydim. Hiç hayatımda olmamıştı. Şimdi yüzsüz gibi birden karşıma çıkıyor ve bana abimin nerede olduğunu soruyordu.

YENİDEN SEV | TextingWhere stories live. Discover now