Yeniden Sev -37-

16.7K 1.6K 1.2K
                                    

Fotoğrafta Yağız ve Yazel var.

Alec Benjamin - The Book Of You & I

5 YIL ÖNCE

"Burasının doğru yer olduğuna emin miyiz?" diye sordum yanımda hızla yürüyen Elif'e yönelik. Bakışlarını bana çevirip kafasını onaylarcasına salladı. "Oktay maçı burada yapacaklarını söyledi. Doğru yerdeyiz bence."

Sahadan içeriye girip tribünlere yöneldiğimizde sahada ısınan futbolcularda göz gezdirdim. Oktay ve bizim okuldan birkaç çocuğun daha bugün önemli bir maçı vardı. Biz Oktay için gelmiştik. Oktay, Elif ve ben sıradan bir arkadaş grubuyduk. Ara sıra Dolunay da bize katılsa da benimle olan ikili dostluğundan daha çok keyif alıyordu. Aralarından Dolunay'la en yakın olan da bendim.

"Hah, Oktay şurada." Elif, Oktay'a el salladığında yerime oturmuş ve sahada gözlerimi gezdirmiştim. Oktay, önündeki çocukla konuşmasına ara verip bize geri el salladı. Konuştuğu kişi bizim okuldan değildi herhalde, çocuğu tanımıyordum. 

"Maç başlayacak birazdan." Elif, sonunda Oktay'a el sallamayı bırakıp yanıma oturduğunda Oktay'ın takımını inceliyordum. Takımdaki birkaç kişiyi sima olarak tanıyordum, aynı okulda okuyorduk. Diğerlerini ise hayatımda ilk kez görüyordum. Aralarından en çok dikkat çekeni tartışmasız bir şekilde Oktay'ın az önce konuştuğu kişiydi. 

Çocuk aşırı sarıydı. 

Tamam, ben de sarıydım ama o benden daha sarıydı.

Çok geçmeden maç başladığında keyifle izliyordum. İki takım da güzel oynuyordu bu yüzden aralarındaki çekişme maça heyecan katıyordu. Heyecanlı olunca izlemesi de sıkıcı olmuyordu tabii. Oktay'ın oynadığı takım gol yediğinde yüzümü ekşitip bakışlarımı Elif'e çevirdim. "İçeride tuvalet var mıdır? Benim stresten çişim geldi de."

"Vardır, vardır. Git sen."

Elif, beni resmen kovaladığında yerimden kalkmış ve tribünlerden çıkmıştım. İlerideki binanın içine girip hızlı adımlarla tuvaleti ararken yolumu kaybetmiş, erkeklerin soyunma odasına girmiştim. Tam çıkmak üzereydim ki soyunma odasının içinde gördüğüm tuvalet aklımı çelmişti. Hem... Kimse de yoktu burada. 

İçeriye girip hızla işlerimi hallettiğimde soyunma odasının kapısının sertçe kapandığını duymuştum. Gözlerim kocaman açılırken içeriden gelen devrilme sesleri dışarıya çıkmamı engelliyordu. Tuvaletin kapısını oldukça yavaş bir şekilde açıp içeride ne olduğuna baktım.

Sarı şey tüm odanın altını üstüne getirmişti. 

Sinirden kızaran yüzü, eline geçen her şeyi bir yere fırlatması her ne kadar beni korkutsa da ona yardım etmek istemiştim. Soyunma odasındaki dolapların arkasına geçtim. O da dolapların diğer tarafındaydı. Bir şeyler daha fırlatırsa bana gelmesini istemiyordum.

"Sen iyi misin?"

Sesimi duyduğu anda hafifçe duraksamıştı. Sinirinden hiçbir şey eksilmediğini hissedebiliyordum. "Sen kimsin?"

"Bilmem, kimim?"

"Komik mi sanıyorsun kendini?"

"Hayır. Yardımcı olmaya çalışıyorum."

"Git." dedi yalnızca. Sesi yorgundu, belki de gitmem benim için en iyisi olurdu ancak gidemiyordum. Onu bu durumdayken bırakıp gidemezdim. Sesi kötü geliyordu ve kendine zarar veriyordu. O an aklıma gelen ilk çılgınca fikri uygulamaya başladım.

YENİDEN SEV | TextingWhere stories live. Discover now