"Ökseotu Altında..."

3.9K 151 47
                                    

"Christina Aguilera- Hurt"
Ile Dinleyin.....

"Bence not tutmalısıın bu senin için daha faydalı." dedim ağzıma bir ekmek parçası atarken.Isaac ile telefonda konuşup duruyordum günlerdir. Pekte mutlu olduğum söylenemezddi lobide sürekli Ryan ile karşılaşıyordum. Bu onun hala gitmediğinin göstergesiydi.

"Bunu denedim inan bana yapamıyorum."Ona karşılık vereceğim sıra kapının tıklatılması beni durdurdu."Üzgünüm Zac sonra konuşalım."

Telefonu cevap vermeden kapadım ve ayağımdaki terlkileri yere sürterek kapıya yöneldim.Kapıyı açtığımda O'nu görmeyi planlamıyordum bile.Hızla kapıyı kapayacağım sıra ayağını araya koydu ve sırıttı."Sana da merhaba."

"Sana merhaba demedim."dedim donuk bir biçimde.

"Biliyorum,ben sana değil beni görünce heyecandan atan kalbine 'merhaba' dedim zaten." Omuz silktiğin dişlerimi sıktım ve ayağını işaret ettim.

"Çek ayaklarını da kapıyı kapatabileyim."Kafasını olumsuz anlamda salladı ve omuzlarını düşürdü."Seni terk etmiş olmam arkadaş kalamayacağımız anlamına gelmez." Bu sefer omuzlarını silken bendim.

"Arkadaş olabilmemiz seni affedeceğim anlamına gelmez." Kafasını iki yana salladı ve zorla içeri girdi.

"Ah bebeğim." Acıyarak haykırdığında odayı büyük bir alkol kokusu sarmıştı.Belli ki tıka basa içki ile doluydu.

Yüzümü buruşturdum ve kapıyı kapadım. "İğrenç kokuyorsun git ve odan da bir duş al!" Onu kapıyı gösterdiğimde biranda tişörtünü çıkardı.

Hızla gözlerimi kapadığımda Justin iç sesimin söylediği şeyi seslice dile döktü. "Tanrı aşkına sanki görmediğin birşey!"
Yanaklarımı şişirdim ve Gözlerimi kaçırarak da olsa açtım.
"Siktir git evimden yoksa güvenliği çağırıcam!"
Bu sefer küfür ettiğimde pantolonunda çıkardı ve kendini yatağa attı.
"Tanrı'm berbat durumdayım!"
Tavana bakıp sırıttı. Ellerini çenesinin Altın'da birleştirip dua edermiş gibi yaptı.
"Şu seksi Kızı öldürmemem için bir sebep göster bana Tanrı'm !"
Parmaklarıyla beni işaret ettiğinde bir adım.Geriledim ve yutkundum.
"Senden yoruldum artık , benden ayrılıyorsun ve sonunda Hiçbirşey olmamış gibi beni geri kazanacağını sanıyorsun!"Gözlerim dolmaya başlamıştı.
"Ama biliyor musun Bieber?"Yanaklarımdan Yaş Düşerken sırıttım . "Ben artık Destiny değilim, yani en azından artık birşeylerden vazgeçtim."Omuzlarımı düşürdüm.
"En önce de senden...."
Tiksinerek bana baktı ve yatakta doğruldu, sarı Saçları ve çoğalmış karın kaslarıyla bensiz daha iyi Şeyler yaptığını anlayabiliyordum, benim aksine tabii ki.
"Bu beni şaşırtmadı." dedi sarı saçlarını geriye yatırıp." Benden en önce vazgeçtiğini beni aldatarak da çok güzel gösterdin."
Sinirlenmeye başladığı belliydi. Ama bunu belli etmemek için ellerini yumruk yapıyordu.
"Seni aldatıp aldatmadığımı bir kere olsun bana sormadın adi!"
Bu sefer kendimi tutamayıp bağırdım.
"Sürekli üste çıkıyorsun ve sürekli üzülen taraf oluyorum!"
Bu sefer tiksinerek ona bakan bendim. "Belki de iğrenç biri olmayıp o kandırdığın kızlarla birlikteliğini kasede almasaydın, o gün Dan'in yanında olmazdım!"
Bir an duraksadı ve göz bebekleri küçüldü."Sen hastasın."
Elime gelen ilk şeyi ona fırlattığımda kafasını eğdi ve Çin işi Çakma vazo duvara çarpıp yerle bir oldu.
Hızla ayağa Kalkıp bana doğru yürümeye başladığında , Çığlık attım.
"Yaklaşma bana!"
Hıçkırığımda elini omzuma atmıştı. Hızla elini ittim.
"Git burdan , hemen!"
Gözlerini sımsıkı kapadı ve bir adım daha attı.
"Kapa çeneni artık!" Dedi isyanla. "Beni aldattın ,benim Yüzümden gidip gitmemen umrumda bile değil!"
Bana doğru bir adım attığında geri adım atıp Aramızdaki mesafeyi değiltirmedin.
"Seni hiç aldatmadım embesil." dedim en kısa sesimde." Sana Aşıkken bunu yapamazdım."
Hüzünle ona baktığımda bir an durdu ve gözleri açıldı. Ellerini omuzumdan çekti ve bir adım çekildi.
Omuzlarını düşürdü ve kafasını eğip ensesini kaşıdı.
Canım yanıyordu. Tam karşımdayken ona dokunmamak canımı yakıyordu.
Ellerim zincirleri sanki, dudaklarım mühürlü ve kollarım ona sarılmamak için cezalıydı.
Yapamıyordum.
Dokunamıyordum ona.
Çünkü benim olmadığını biliyordum.
"Ama ben seni aldattım." dedi bir anda.
Ne söylediğini kavrayamamıştım. Gözlerimi kıpraştırdım ve tekrar etmesi için ona baktım.
"Ne!"
"Duydun işte, beni aldatmaman hiçbirşeyi değiştirmez!"dedi normal birşeymiş gibi.
"Sana söylemiştim, bizim sonumuz , sonsuza kadar mutlu yaşadılar, ile bitmeyecek diye!"
Kollarını iki yana açtığında kalbimin sızladığını hissettim. O gün yanına geldiğimde camda gördüğüm kız ile aldatmıştı beni.Pislik biriydi.
İğrenç, acımasız!
Peki neden hala seviyordum onu?
Yüzümü buruşturdum."Senden nefret ediyorum!"dedim hayal kırıklığıyla.
Kalbim haklıydı;
Eğer,Yanlış kişiler üzerinde yanlış hayaller kurmasaydım hayal kırıklığı yaşamayacaktım...
"Biliyor musun bir kitapta okumuştum.." dedim acıyla. ".... Mutlu sonlar yoktur, çünkü bir yerde son varsa orada mutluluk yoktur."
Burnumu çektim ve elimin tersi ile yaşlarımı sildim.
"Hayatımdan def olup git Justin, Seni birdaha asla görmek istemiyorum...."

Trouble Killer...(Justin Bieber FanFiction)Where stories live. Discover now