Bölüm 37

3.1K 219 52
                                    

Güneşin doğuşu gözlerimin önünde gerçekleşirken tüm gece uyuyamamışlığın verdiği acıyla gözlerimi ovdum. Asel mışıl mışıl uyuyordu. Camın önüne geçip ağrıyan başımı sıktım, ne yapmam gerekiyordu bilmiyordum, vakit ilerliyordu ve ne olacağı hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu.

"Düşün Güneş düşün"

Ne olursa olsun ona karşı gelmem imkansızdı. Suyuna gitme fikri de beni korkutuyordu. Kafasında bir kurgu oluştuğu belliydi, bana yaklaşmak istiyor olabilirdi. Buna izin veremezdim.

Kapıya yaklaştım. Bir ses gelmiyordu.
Derin bir nefes alıp verdim. Asel i yavaşça kucağıma alıp yüzünü omzuma yasladım "Ne olur ses çıkarma bebeğim"
Yavaş yavaş açtığım kapının arkasında birini göremeyince tuttuğum nefesi dışarı verdim. Parmak uçlarımla merdivene yöneldim ve aşağıyı kolaçan ettim. Görünürde kimse yoktu.
Çıkış kapısına gelince durdum. Kapı alttan üstten kilitliydi, çok ses çıkarırdı kilitler. Hızımı düşürmeden mutfağa yöneldim, sürgülü kapının kilitli olmadığını gördüğümde Doğu nun eve nasıl girebildiğini anlamıştım.

Sürgülü kapıyı açmam için elim tutanağa sabitlenmişti.

"Günaydın" arkamdan gelen sesle yerimde sıçradım.
Arkama dönmeye cesaret edemiyordum.

"Nereye gidiyorsunuz bakalım?"

Yaklaştığını fark ettiğimde döndüm ona.

"Bir yere g-gittiğimiz yok"

"Sen tüm gece uyumadın mı?"

Elini kaldırmış yanağıma götürürken başımı ondan uzaklaştırdım.

" çok inatçısın ama " deyip gülmeye başladığında, göz yaşlarımı korkuyla salıverdim.

"Bunu bize neden yapıyorsun?"

"Şşş sakin ol, sakin ol" ellerini bana doğru uzattı "neden sarılıp her şeyi bir kenara bırakmıyoruz?"

"Bizi korkutuyorsun"

"Neden?"

"Doğu, artık kendine gel"

Dişlerini sıkıp boynunu iki yandan çıtlattı.

"Sen kötü bir insan değilsin" diye devem ettim.

"Elbette değilim" gülerek başını iki yana salladı. "Elbette değilim."

"Hadi şimdi bizi bırak Annemlere gidelim."

"Bizim bizden başka kimsemiz yok, kimseye gitmiyorsunuz."

"Doğu"

Masaya hızla yumruğunu geçirdiğinde Asel in ağlamasıyla ona daha sıkı sarıldım,

"Bana bir daha Doğu diyecek olursan.." alnında belirginleşen damarları beni öyle ürkütmüştü ki ,yüzüme kükremişti adeta.

"T-telefonum nerede?" Dedim artık harekete geçmem gerekiyordu. " Telefonumu hemen bana ver"

"Anlaşılan" saçlarını çekiştirerek volta atmaya başladı " Sana iyi bir ders vermem gerekiyor. "

Kolumu çekiştirmeye başladığında ona engel olamıyordum. Ayaklarım peşinden sürüklenirken bırakması için yalvardım.

"Bırak beni, bırak ne olursun!"

Merdivenleri çıktıktan sonra kapının çalmasıyla durduk ikimizde. Aşağı sonra bana baktı
"Ses çıkarayım deme sakın"

"Allah ım bize yardım et" fısıltıyla yumdum gözlerimi.
Ne olduğunu anlamadan Asel i kucağımdan çekip aldığında neye uğradığımı şaşırdım.
"Bırak onu ne yapıyorsun!"

NEFES AL ||♡ -TAMAMLANDI-Where stories live. Discover now