Hastane

7.4K 380 16
                                    

Havaalanında şansıma hiç bilet kalmamıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Havaalanında şansıma hiç bilet kalmamıştı. Ve Ağrıya giden son uçak 15 dakika önce kalkmıştı. Görevliler aktarmalı uçuş yapmayı tavsiye etmiş bende son bir umutla kabul etmiştim.

Bu defa da gitmem çok uzun sürmüştü. Ama en sonunda uçak Ağrıya indiğinde hiç vakit kaybetmeden Üsse gittim. Yaralıları hangi hastaneye kaldırdıklarını öğrenmem gerekiyordu.

Üssün önünde nöbet tutan askerden hastaneyi öğrendim ve asker hastaneye götürmesi için bir taksi de bulmuştu.

Hastaneye vardığımda ilk danışmana uğradım.

- Şafak Altun hangi odada kalıyor?

Önündeki bilgisayardan bir şeylere baktı. Sonra cevap verdi.

- 2. katta en soldaki oda. Yoğun bakımdaymış şuan.

Asansörle vakit kaybedemeyeceğim için merdivenlere yöneldim. İkişer üçer çıktım basamakları. Tarif edilen odaya geldiğimde içerden bir kaç doktor çıktı.

- Doktor bey? Şafak nasıl?

- Yakını mısınız Şafak beyin?

- Evet.

- Nesi oluyorsunuz tam olarak?

Sahi nesiydim ki ben onun? Annesi babası değildim. Sevgilisi hiç değildim. Neyiyim ki ben Şafağın?

- Nişanlısıyım.

Parmağımdan hiç çıkarmadığım abimin yüzüğünü gösterdim.

- Ah çok güzel. Bizde bir yakının gelmesini bekliyorduk. Odama geçelim lütfen.

Dizilerde o doktorun odasına gidiliyorsa kesinlikle kötü şeyler olurdu. Bu sefer öyle olmamasını diledim.

- Adını öğrenebilir miyim öncelikle.

- Neva.

- Neva hanım, şimdi şöyle ki Şafak beyin durumu diğer yaralı askerlerimizden daha iyi durumda diyebilirim.

Önündeki bir dosyayı önüme koydu.

- Patlamanın şiddeti yüzünden kulağında yüzde 30luk bir duyu kaybı oluşmuş.

- İyi ama değil mi? Yani buna bile şükür. Daha kötüsü olabilirdi.

- Tabi ki buna da şükür ama daha kötüsü de var.

Ne diyeceğimi bilemedim. Daha kötüsü ne olabilirdi ki?

- Hastaneye getirildiğinde bacağına büyük bir demir parçası saplanmıştı. Çıkarmayı başardık ama yarası derin olduğu için ameliyata alınması gerek. Aslında hemen yapardık ama yakının izni gerekiyor.

Önüme koyduğu dosyanın alt tarafını gösterdi. İmza attım. Aceleye odadan çıktı doktor. Bende peşinden gittim.

Şafağı odadan çıkarırlarken baktığımda gözüm döndü. Onu hiç böyle görmemiştim. Yüzünü acıdan öylesine buruşturmuştu ki onunla birlikte bende acı çektim.

&&&

Ameliyathanenin önünde bir o yana bir bu yana dolaşırken nihayet kapı açıldı doktorlarla birlikte Şafak da çıktı.

Hemen yanına koştum. Uyanıktı ama hala narkozun etkisindeydi. İçinden bir şeyler mırıldanıyordu.

ŞAFAK Where stories live. Discover now