Aynı Gün

9.7K 514 60
                                    

      Kalbim gibi paramparça oldu bee 😂

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

      Kalbim gibi paramparça oldu bee 😂

                                       & & &

- Oğlunu kaçırmaya geldim Selma abla.

- Hoşgeldin kızım. Geç içeri.

Kapıyı ardına kadar aralayınca daha önce geldiğim için yabancı olmadığım eve giriş yaptım. Beni oturma odasına yönlendirince Şafağın hazırlandığını söyledi.

Biz ufak bir dedikodu yapmaya başlamışken Şafak içeri gelmişti.

- Nihayet gelebildin oğlum. Al kızım. Tepe tepe kullan.

- Eti senin kemiği benim mi diyorsun yani abla.

- Aynen öyle.

Biz aramızdaki konuşmadan dolayı gülerken Şafak ne olduğunu bile anlamamıştı.

- Yapma anne ya. Bunu en son sınıf öğretmenime söylüyordun. O yaşı geçtiğimi sanıyordum.

- Sen hala o yaramaz çocuksun benim gözümde. Büyüdüğün falan yok.

Bana bakarak annesine göz devirince güldüm. Bu hali bile çok tatlıydı.

- Annem daha fazla çocukluğuma inmeden biz gidelim.

Oturduğum yere biraz daha gömülüp cevap verdim.

- Yo. Acelemiz yok aslında. Ben dinlemek isterim.

Selma abla dünden hevesli gibi yanıma oturunca Şafak kolumdan çekmeye başladı.

- Acelemiz vardır ya. Gidelim.

- Tamam tamam gidelim. Ama elbet bunları dinleyeceğim kaçarı yok.

- Ne zaman istersen. Ben her zaman anlatmaya hazırım.

Çekiştirerek beni dışarı çıkardığında derin bir nefes aldı.

Bir süre sessizce yanyana yürüdükten sonra aslında uzun zamandır yürüdüğümüzü farkettim.

- Artık nereye gittiğimizi söyleyecek misin?

Etrafa bakıp nereye geldiğimizi anlamaya çalıştım. Küçük çimenlik bir alana gelmiştik. Tam uygundu.

- Aslında tüm gün boyunca İzmirin geçilmedik sokağını bırakmayalım istiyordum ama sen bu haldeyken olmaz.

Gözleri uykusuzluktan hafif şişmiş ve kırmızıydı.

- Söylesene kaç saat uykusuz kaldın?

- Bilmiyorum. Aslında burayı özlediğimi farkettim. Ve günlerimi uyuyarak harcamak istemedim.

- Aferin çok iyi yapmışsın. Aptal askerim benim. Değdi mi şimdi. Şu gözlerine bak.

- Aman boşver. Hadi yürüyelim.

-Hayır. Bu halde çok yürüyemezsin. Şuraya oturalım

Parkı gösterince banklara doğru ilerledi. Kolundan tutup ağaçlara doğru yönlendirdim.

-Ağaçların altına oturalım.

Yanyana bir ağacın altında, hafiften esen rüzgardan başka sesin olmadığı ortam. Bu hep hayalimdi. Ve sanırım bu hayallerim gerçek olmaya başladı.

Tam konuşmak için ağzımı açmıştım ki başı omzuma düştü.

-Şurada biraz uyusam?

-Uyu ama. Böyle rahat edemezsin. Dizime yat.

Hiç itiraz etmeden dizlerime başını koydu. Saçlarıyla oynamaya başladım. Saçıyla oynanmasını sevmezdi normalde. Ama bu sefer itiraz etmedi. Bende bunu fırsat bilip bir hayalimi daha gerçekleştirdim. O an o kadar çok mutluydum ki. Mutluluğum pek de uzun sürmedi.

Mutluluğumu bölense uykusunda Burcu diye sayıklamasıydı.

ŞAFAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin