ÖZEL BÖLÜM*3

14.6K 842 65
                                    

Aslında bu özel bölüme diğer karakterlerin de olduğu bir şey yazmak için oturmuştum ama ortaya sadece DefKer kokulu bir bölüm çıktı.Ve,daha önce söyledim mi bilmiyorum ama özel bölüm yazmayı beceremiyorum,geçen bölümden sonra bir de bu bölümü okuyunca bunu anlayacaksınız.Umarım DefKer özleminizi bu bölümle biraz gidermiş olurum.Yorumlarınızı çook özledim,vaktiniz varsa yorum yapabilirseniz çok çok sevinirim.Çok seviliyorsunuz,öpüldünüüz.

Kucağımda uykuya dalan mis kokulu oğlumu beşiğine yatırdıktan sonra Cenker'in yanına uzandım.Uykuya dalmış mıydı bilmiyordum ama gözleri kapalıydı.Henüz traş olmamıştı,yanağında çıkan sakalları incelerken gülümsedim.Her şey gibi sakal da ona çok yakışıyordu.O,tüm güzelliklerin vücut bulmuş hali gibiydi.Sanki sevdiğim her şey onda toplanmış gibiydi,ya da onda toplanan şeyleri ben sevmiştim.İkisi arasında ince bir çizgi vardı,o çizgiyi çözemiyordum ve uğraşmıyordum da.

Aklıma Cenkerlerle kaldığım ilk günler gelince gülümsememe engel olamadım.O zamanlar sürekli Kuzgun'la karşı karşıyaydım ve biri bana,ileride Cenker'le evleneceksiniz hatta bir çocuğunuz olacak dese nasıl bir tepki verirdim bilmiyorum.Cenker'e değer vermeye başladığım ilk zamanlarda ona çok yakın olup çok uzak olmak bana değişik bir şekilde acı veriyordu.Garip ve değişik bir duyguydu.Ona değer veriyorsun,o Kuzgun karakterinden ödün vermeyip sana soğuk davranıyor,hep bir aradasınız ama çok uzaksınız;ve sen hala daha ona değer vermeye devam ediyorsun.Sonra yavaş yavaş Kuzgun karakteri sana değer vermeye başlıyor,Cenker'e dönüşüyor ve sen de iyiki ondan vazgeçmemişim diyorsun,iyiki de değer vermişim,iyiki de sevmişim.

Elimi yanağına götürerek sakallarında gezdirdim;ilk zamanlarda dokunmayı çok isteyip ama dokunamadığım sakallarında.Hayat gerçekten çok garipti;bir şeyler yaşıyordunuz ve ileride ne olacağını asla bilemiyordunuz,tahmin bile edemiyordunuz.Cenker'in Kuzgun haline bakıp kim diyebilirdi ki,Kuzgun Cenker Defne Soyberk'le evlenecek,diye? Ve kim bilebilirdi,Sarp'ın kuzenim olduğunu,gerçek ailemin Soyberk olduğunu ve benim bir gün Güneyli olacağımı? Hayat gerçekten garipti.

Yüzümdeki gülümseme büyürken dudaklarımı dudaklarına değdirdim ve birkaç saniye boyunca öyle durdum.Uyanık olsa bunu yapamazdım.Bir çocuğumuz bile vardı ama onunla öpüşürken hala utanıyordum.Neden böyleydi bilmiyordum ve engelleyemiyordum da.Belki de duyguyu tam olarak çözemiyordum,belki hissettiğim şey utanmak değil başka bir şeydi ama bu şeyin ne olduğunu kestiremiyordum.

Gözlerimi kapattım ve dudaklarımı çekeceğim sırada Cenker dudaklarını hareket ettirerek beni kendine çekti.Ah,bu adam uyumuyor muydu?

Bir an irkilsem de dudaklarına karşılık verdim.Dudaklarımız ayrıldığında başımı göğsüne yaslamıştım,eli yavaşça saçlarımı okşamaya başlarken,''Uyudun sanıyordum.''diye mırıldandım.

''Yakışıklı Prens derin bir uykuya dalmıştır.Beyaz atlı güzel Prenses gelir,onu öper ve derin uykudan uyandırır.''

Gülmeme engel olamazken,''Tam tersi değil miydi?''diye sordum.

''Hayır,''dedi mırıldanır gibi.''Bu bizim masalımız.Prenses Prensi uyandırıyor.''

''Bizim masalımız.''diye tekrarladım gülümseyerek.''Yalnızlığın,yalnızlığımla kafiyeliydi. Alt alta yazsak şiir,yan yana yazsak öykü olurdu...''

Kolları beni daha da sıkı sararken saçlarıma öpücük kondurdu ve devamını benimle birlikte tamamladı.''...Hiç yazmadık aşk oldu.''

Gülümsemeye devam ederken başımı göğsüne daha da yasladım.Güzel kokusu burnuma dolarken,''Keşke seni sevdiğimi en başında kabullenseydim.''dedi mırıldanır gibi.''İlk zamanlarda sana karşı olan soğukluğumu hatırlayıp kendime küfrediyorum.Bu güzel kokunu koklamak varken sana uzak olmayı seçiyordum.'' Burnunu saçlarımın arasına daldırdı ve derince kokladı.Çıplak göğsüne küçük bir öpücük kondurduktan sonra,''Geç oldu ama güzel oldu.''dedim gülümseyerek.''Özellikle,beni ilk öpüşün.Hiçbir şeye değişmem.''

PAPATYAWhere stories live. Discover now