20.Bölüm

124 10 0
                                    

Shawn

"Sence arayayım mı kızım?" diye sordum göğsümün üstüne yatmış halde yarı uykulu bakan kedim Fawn'a. "Hala uyanamadın mı?" saniyesinde mırlamaya başlayıp kafasını göğsüme sürtünce gülümsedim ve kaşınmaktan en çok hoşlandığı yeri, boynunu kaşımaya başladım. "Bir hafta oldu, neden hala aramadı sence?" gözlerini açıp kafasının etrafında gezdirdiğim parmaklarımı yalamaya başlayan obezlik sınırına gelmiş kedime baktım. "En azından sen varsın, değil mi? Sen beni bırakmazsın, değil.."

"Shawn? Giriyorum,"

Cevaplamama zaman bırakmadan kapıyı açan anneme bakarak kedimin boynunu sevmeye devam ettim. "Ne oldu?"

"Yarın akşam teyzen Jane'in doğum günü biliyorsun, bir program yapma, yapacaksan da iptal et diye geldim. Geçen sene gelmediğinde kaç hafta soğuk davrandığını hatırlıyorsun. Aile önemli ve sen aileni arkadaşlarına tercih edebilecek yaştasın, değil mi?" derin bir nefes aldıktan sonra kafamı sallayıp odadan çıkmasnı bekledim. "Shawn, sana diyorum."

"Duydum, anne. Senin de dediğin gibi, tamam mı?"

"Güzel." Tam odadan çıkacakken arkasından seslenip durdurdum onu. "Efendim?"

"Yanımda arkadaşımı da getirebilir miyim?" İlk önce durup birkaç saniye düşündü ama gülümsedi.

"Neden olmasın? Tanıdık biri mi bari?"

"Aslında daha tanışmadınız, ben de tanışırsınız diye düşünmüştüm." Dedim hafifçe gülümseyerek. Annemin yüzünde beklediğimden daha parlak bir gülümseme oluşunca yanlış anladığını fark etmiştim. Aslında doğru anlamıştı ama onlara henüz söylemeyi düşünmüyordum… "Hayır, yanlış anladın, öyle bir arkadaş değil. Yeni tanıştığım bir erkek arkadaş o kadar."

İfadesini yüzünde kurutup kafasını şöyle bir salladı ve tekrar odadan çıkmak için ilerledi. Ne yaparsam yapayım farklı bir kişiliğe sahip olduğumu anlamayacaklardı ben de bu yüzden onlarla yaptığım tüm samimi konuşmaları kesmiştim. Hatta bu yüzden psikoloğa gitmemi bile istemişlerdi ama bende psikologluk bir durum yoktu. Halimden memnundum.

Steven'ı tanıdığımdan beri yaptığım seçimlerden gayet memnundum ve bu durumu değiştirmek istemiyordum. Eğer karşı cinsten hoşlanmıyorsam ne vardı yani? Bu bir suç olamazdı değil mi? Ben mutlu olduğum taraftaydım ve başkalarının ne düşündüğü umurumda bile değildi.

Kapıyı kapattıktan sonra derin bir nefes verdim. "Fawn, ne yapmalıyım, kızım?" Suratım fazlasıyla düşmüştü ama yine de heyecanlıydım çünkü Steven'ı aramak için bir bahanem olmuştu. Hem bu bir hafta boyunca neden beni aramadığını da sorabilirdim. Ayrıca arkadaşlarıyla konuştu mu çok merak ediyordum doğrusu. Şu çok yakın arkadaşı olan sarışın kız bizi konuşurken gördükten sonra aramız açılmıştı ama bunu sürdürmeye niyetim yoktu.

Fawn'ı rahatsız etmeden popomun altına sıkışmış olan telefonumu yavaşça kavradım, göbeğim ve göğsüm arasını tamamen doldurmuş obez kedimin üstünden Steven'ın numarasını tuşladım ve heyecanla telefonu kulağıma yaklaştırdım. Fazlasıyla heyecanlı ve bol kalp çarpıntılı bir bekleyişten sonra bir haftadır duymadığım sesini duyduğumda ister istemez yüzümde ufak bir gülümseme oluşmuştu.

Farklılıklar |DEVAM ETMİYORWhere stories live. Discover now