17. Bölüm

199 21 0
                                    

Alperene bakarken aklımdan geçen tek şey konuşmalarımızı duyup duymadığıydı. Ama şok olmuş bir yüz ifadesiyle bize bakarlen cevabı zaten biliyordum. Her şeyi duymuştu. Ne yapacağımı , ne diyeceğimi bilemez bir şekilde kala kalmışken Alperenin bir anda arkasını dönüp gitmesiyle şaşkınlığım daha da artmıştı. Sonerin yanına gitmemiş olması için içimden dua ederken Cantekinin sesini duydum.

" Doruk, bence Alperenin yanına gitmen daha iyi olur. " dediklerine kafa sallayıp içeriye doğru adımladım. Nerde olabileceğini düşünürken , ilk önce Sonerle kaldıkları odaya bakmaya gittim. Yavaşça kapıyı açarken içerde bir ileri bir gere yürüyen Alpereni gördüm. Beni görmesiyle üzerime doğru yürüyüp
" Balkonda dediklerin de ne demek oluyordu Doruk ? " hafif sinirli bir şekilde konuşurken ,yüzünde ise sinirliden çok çaresiz bir ifade vardı.

" Duydukların senin görmeyi reddettiğin gerçekler." Dedim tam karşısında durup gözlerine bakarken.

" Bunlar doğru olamaz. " sesi de artık yüz ifadesi gibi çaresiz çıkıyordu. Ellerini başına götürüp " Olmamalı , bilmiyormuş gibi davranmak daha kolaydı. " kendi kendine söylenir gibi konuşmasına şaşkınlıkla bakarken , bir anda ellerimi tutup. " Ben bunları hiç duymadım tamam mı ? " diye sordu benim onay vermemi bekler gibi. Bense gerçeklerin Alpereni niye bu kadar korkuttuğunu düşünüyordum. Neden gerçeklerden kaçıyordu.

" Ben , sen bu konuşmayı hiç duymamışsın gibi davranabilirim. Peki ya sen Alperen , sen duyduklarını yok sayabilir misin ? Her gün Sonerin yüzüne bakarken gerçeklerin üstünü örtebilir misin? " ellerimi tutan ellerini avuçlarımın içine alıp okşadım " Gerçekler seni niye bu kadar korkutuyor Alperen ?" Diye sordum. Neden? Soneri gerçekten sadece kardeşi olarak gördüğü için mi ? Bu sebepten aralarının açılacağını düşündüğü için mi bu kadar korkuyordu? Bunun cevabının hayır olduğunu biliyordum. Her ne olursa olsun bunca yıllık arkadaşımı iyi tanıyordum. Kendisi ne kadar inkar etse de , Sonere olan bazı bakışlarını arkadaşlıktan çok öte , kardeşlikle alakası olmayan duygular gördüğüme eminim.

" Neden içindeki duyguları susturmaya çalışıyorsun ?" Dediğim şeyle gözlerini kocman açıp bir anda ellerini ellerimden çekti.

" N-ne duygularından b-bahsediyorsun Doruk ? " dedi kekeleyerek. Konuşurken sesini titremesinden bile ne kadar haklı olduğum anlaşılırken " Ne duygularından bahsettiğimi çok iyi biliyorsun Alperen. Niye kendini engelliyorsun ? Niye Sonere bu kadar acı çektiriyorsun ? "

Dediklerimle gözleri hafif dolarken " Ben Sonerin acı çekmesini istemiyorum ki , benim yüzümden çok mu acı çekiyor ?" Diye sordu.

Ellerimle yanaklarını tutup gözünden damlayan bir damla yaşı parmağımla silerken "Alperen anlat bana . " yata doğru götürüp oturmasını sağladım. Ben de yanına oturup anlatmasını bekledim.

" 2 ay önce bara gittiğimiz bir gece Soner çok sarhoş olmuştu hatırlıyor musun ? Onu evine ben götürmüştün. " o günü nasıl unutabilirdim ki. Soner o kadar sarhoş olmuştu ki tuvaleti ararken bir anda yanından geçen garsonun elindeki tepsiye kusup " Pardon tuvaleti bulamadım da " demesiyle kahkahalarla gülerken garson kız yüzündeki iğrenir ifadeyle Sonere bakmıştı. Gülerek kafamı sallamamla , Alperenin de aklına aynı anı gelirken gülümsemesini tutamamıştı.

" Her neyse o garson kızı boşver şimdi. " dedi kendisi de gülümsemelerini tutamayarak. Kısa bir süre güldükten sonra elimi devam et şeklinde salladım.

" O gece onu evine  götürüp yatağına bırakıp , ben de kanepeye uzanmıştım o gecenin yorgunluğuyla. Kısa bir süre sonra adım sesleri duymamla gözlerimi açıp yanıma doğru adımlayan Sonere bakarken ' bir şey mi lazım ?'   diyeceklen bir anda yanıma çöküp beni d- dudaklarımdan öptü. " dedi son kelimelerinde sesi titrerken. Sanki o anı tekrar yaşarmış gibi elini dudaklarına götürürken , yanaklarının da hafif kızarmaya başladığını gördüm. Alperenin bu aptal aşık ifadesine elimden olmadan gülerken , o da ne yaptığını yeni fark etmiş gibi bir ande elini çekip bir iki kere öksürdü. Devam etmesini bekler gibi yüzüne bakarken , anlatmaya devam etti.

" Sonra sanki hiç br şey olmamış gibi kalkıp yatağına doğru gitti. Ben ise o anın şoku ile sabaha kadar hiç uyumadım. Sabah olduğunda ise endişeli bir şekilde Sonerin neler söyleyeceğini beklerken , onun hiç bir şey hatırlamadığını fark ettim. Benim için de böyle bir şey hiç yaşanmamış gibi davranmak daha kolay geldi. Ama o anı hiç unutamadım. Bazı anlarda ise beni tekrar öpmesini isterken buluyordum kendimi. Ben bunu gelip geçici bir şey olabileceğini düşündüğüm için Sonere hiç söylemedim. Onun bana farklı baktığını fark etmiştim. Ama beni biliyorsun abi. Ben bir şeyi isteyip sonra hevesi çabuk geçen biriyim. Aynı şeyi Sonere yaşatmak istemiyorum. " 

Ne yapacağını bilememenin çaresizliğiyle yüzüme bakarken benden yardım ister gibiydi.
Onu çok iyi anlıyordum. Sonere ne kadar değer verdiğini de biliyordum. Eğer başkası olasa hiç düşünmeden canının istediği gibi davranıp , sıkıldığında hiç umursamadan bırakırdı. Ama konu Soner olduğu için kendine bu kadar engel olduğunu biliyordum. Ama onun Sonere bu kadar değer vermesinden kaynaklı , Sonerin onun için gelip geçici her heves olmadığını düşündürüyordu bana.

" Kardeşim , bence sen bütün bunları Sonere de anlat. İçinden ne geçiyorsa  hepsini bir bir söyle ona. Emin ol senin bu tavırların onu daha da yaralıyor. Bence onunla konuş , emin ol bu daha iyi hissetmeni sağlayacaktır. " ona gülümseyerek bakaren beni onaylar şekilde başını sağladı. Yanına daha da yaklaşırken ellerimi kaldırıp sarıldım. O da sarılışıma karşılık verirken , her şeyin ikisi içinde en iyi şekilde olması için içimden dua ettim.

•••

Burdan bütün okuyucularıma kocaman öpücükler yollamak istiyorum. Az kişi olsanızda hikayemi okuduğunuz için teşekkür ederim. Bu izole günlerde hikayemi yazıp bitirme kararı aldım çok uzatmak istemediğim için diğer bölüm final olacak.

Sağlığınıza dikkat etmeniz dileğiyle. 💙

Karanlığa Bir Işık Yak Where stories live. Discover now