7. Bölüm

390 36 0
                                    

Sabah gözlerimi duyduğum bir kırılma sesiyle açtım. Elimi yanımdaki telefona uzatıp saate baktığımda, saatin daha 08:15 olduğunu gördüm. Duyduğum ikinci kırılma sesiyle yataktan kalkıp sesin geldiği yere yani mutfağa doğru adımladım. İçeri girdiğimde beni ocağın başındaki Alperen karşıladı. Aldığım sucuk kokusundan yola çıkarak muhtemelen sucuklu yumurta yapıyordu. Gelen kırılma sesinin kaynağını ararken, gözlerim yerdeki kırık olan iki tabağa takıldı. Görünüşe göre Alperen her zamanki gibi sakarlığını konuşturmuş yine.
Masada gördüğüm poşetlerle alışverişe çıkmış olduğunu anladım. Cidden kaçta uyanmıştı bu çocuk.

" Oh, Doruk uyanmışsın" ocaktan başını kaldırıp bana döndüğünde konuşmuştu.
"Günaydın. " Tabaklara basmamaya dikkat ederek yanına doğru adımladım. Ocağın üstündeki tavada bunulunan sucuklu yumurtaya baktım.

" Çıkardığın onca gürültü karşısında uyanmamak elde değildi. " yüzümü ona döndürüp devam ettim " Günaydın da nerden esti bu kahvaltı hazırlama olayı? "

Ocağın altını kapatıp bana döndü. " Kardeşime kahvaltı hazırlamak geldi içimden ne var bunda."

" Genelde sen böyle şeyler yapmazsın o yüzde biraz şaşırdım. " Arkamı dönüp yerdeki tabak parçalarını toplamaya başladım. Elimdekileri çöpe atarken Alperenin de masadaki poşetleri çekip masayı hazırlamaya başladığını gördüm.
Bir anda durup bana döndü.

"Abi Soneri de çağırsana kahvaltıya. " sanki öylesine bir şey demiş gibi işine devam ederken yüzümde bir gülümseme oluştu. Muhtemelen Soneri çağırmaya bahane olsun diye kahvaltı hazırlamıştı. " Şimdi anlaşıldı senin bu kahvaltı hazırlama olayı" gülümsemen genişlerken devam ettim " Tabi çağrırım kardeşim. Alperenimiz onun için kahvaltı hazırlamış eminim ki koşarak gelir. "

Kahkaha atarak içeri giderken arkamdaki Alperenin adımlarını duydum. Peşimden gelirken aynı zamanda konuşuyordu.
" Ne alakası var ya öylesina hazırladım kahvaltıyı Soner için değil. "

"Ya tabi tabi ben de yedim" odama girip telefonu elime aldığımda bir anda Alperenin karşıma geçip telefonu almasıyla yüzüne baktım.

" Arayıp saçma salak şeyler söylemeni istemiyorum. " Alperenin bu olayı bu kadar büyütmesine şaşırırken konuşmaya başladım.

" Bunda bu kadar büyütecek ne var oğlum"
Omuz silkip " Sadece kahvaltıya çağır o kadar. "

" Ya sabır " diyerek elinde olan telefonumu aldım. " Tamam hadi sen git içeri mesaj atıp geliyorum. " bana şüpheci gözlerle bakıp mutfağa döndü. 

Böyle bir şeyi Sonerden saklayacak değilim. Yüzümdeki gülümsemeyle mesajlar kısmına girip Sonere mesaj yazmaya başladım.

" Kardeşim Alperenin sana hazırladığı kahvaltıyı kaçırmak istemiyorsan hemen evime gel bekliyoruz. Bi de bunu söylediğimden Alperenin haberi olmasın. "

Mesajı gönderip telefonumu yatağa atıp banyoya doğru adımladım. Banyodaki işimi halledip çıktığımda yatağımdaki telefondan gelen ışıkla telefonu elime aldım. Sonerden mesaj gelmişti. 

" Hemen geliyorum kardeşim. "

Mesajı okuyup mutfağa doğru adımladım.
" Sonere yazdım geliyorum dedi."
Doğradığı domatesten başını kaldırıp bana kısa bir bakış atıp " Tamam." Demekle yetindi. İşine geri dönerken ben de poşetlerin yanına gidip aldıklarını buzdolabına yerleştirmeye başladım.

Aradan 15-20 dakika geçtikten sonra zil sesini duydum. Alperen direk kafasıyla bana dönerken " Soner geldi ben kapıyı açayım. " deyip kapıya doğru adımladım. Kapıyı açtığımda beni kocaman sırıtan bir Soner karşıladı. " Hoş geldin kardeşim. " içeri adımlayıp ayakkabılarını çıkarırken " Hoş buldum kardeşim. " dedi.

Karanlığa Bir Işık Yak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin