6. Bölüm

419 36 2
                                    

Huzurlu uykumdan yüzümde dolaşan parmaklarla uyandım. Kendime yavaş yavaş gelirken, hafif kıpırdanmamla yüzümde dolaşan parmakların hızlı bir şekilde uzaklaştığını hissettim. Yavaşça gözlerimi
aralarken beni ilk karşılayan şey beyaz tavan oldu.

Kafamı hafif bir şekilde göğsümde yatan Cantekine çevirdim. Gözlerini sımsıkı kapatmış göğsümde yatarken uyuyor numarası mı yapıyordu bilmiyorum ama eğer ki öyleyse bir insan ancak bu kadar kötü rol yapabilirdi.

Yüzümde istemsizce oluşan hafif gülümsemeyle elimi saçlarına doğru uzattım. Saçlarını hafifçe bir iki kere okşadığımda bir anda aldığı derin nefesi hissetim. Yaptığı numarayı bozmadan ona seslendim.

"Cantekin uyan hadi"

Hafifçe kıpırdanarak sanki yeni uykudan uyanmış gibi gözlerini yavaşça aralamaya başladı. Bu yaptığı beni gülümsetirken başını bana doğru çevirdi. Benim gülümsememi gördüğünde onun da yüzünü kocaman bir gülümseme kapladı.

" Günaydın"

Sesi fazla neşeli ve enerjikti. Elimi kaldırım kolumdaki saate baktığımda saatin 18:36 olduğunu gördüğüm. Bu kadar çok uyumama şaşırırken Cantekine döndüm.

" Neredeyse akşam olucak günaydın demek için biraz geç kaldın gibi "

Dediğime yüzündeki gülümsemeyle sadece omuz silkmekle yetindi. Yataktan kalkmaya çalışırken Cantekinin bir anda tüm ağırlığını göğsüme verirken kafam yastığa geri düştü.

" Cantekin kalkmama izin verir misin?"

Söylediğimle dudaklarını sarkıtıp yavru köpek bakuşlarıyla bakmaya başladı.

" Biraz daha kalsan olmaz mı ?"

" Malesef ki şimdi gitmeliyim"

Söylediklerimle yüzü daha da düşerken kendini yavaşça üzerimden çekti. Yattığım yerden doğrulum. Oturur vaziyette ayaklarımla zemine basarken tam kalkacaken kolumdaki elle durdum. Bedenimin yarısını yavaş bir şekilde arkaya doğru çevirirken bir anda yanağımda hissetiğim dudaklarla gözlerimi şokla açtım. Beklemediğim hareketi o kadar hızlıydı ki , dudaklarını yanağıma değdirip saniyesinde geri çekilmişti.

Ben hala beklemediğim olayın şaşkınlığıyla ona bakarken yüzü kızardıkça kızarıyordu. Kafasını eğmiş parmaklarıyla oynarken kısık bir sesle mırıldandığını duydum.

" Benimle uyuduğun için teşekkür ederim."

O kadar kısık bir sesle söylemişti ki muhtemelen bu kadar yakınında olmasam duyamazdım. Karşımda şu an küçük bir çocuk varmış gidi hissediyordum. Şirin küçük bir çocuk. Şaşkınlığımdan yavaşça kurtulurken sesini tekrar duydum.

" Hayatımda uyuduğum en güzel uykulardan biriydi. "

Bu söylediği beni gülümsetirken onu utandırmış olmalı ki kafasını daha da eğdi. Elimi uzatıp saçlarını karıştırdım. Bu hareketimle kafadını kaldırıp büyütüğü gözleriyle bana bakmaya başladı. Bir insanın yaptığı her hareketi nasıl bu kadar tatlı olabilir. Resmen yanında kendimi şeker komasına girecekmiş gibi hissediyorum.

Elimi çekip yataktan kalktım. Kapıya ulaştığımda kafamı arkaya çevirip gülümsedim.

" Yarın görüşürüz Cantekin "

Dışarı çıkıp kapıyı kapatırken arkamdan "Görüşürüz " dediğini duydum.

Kapıyı açarken içerden gelen sesleri duydum. Kapıyı kapatıp salona doğru adımlarken duyduğum seslerin televizyondan geldiğini anladım. Koltukta oturan Alpereni gördüğümde içeri nasıl girdiğini düşündüm. Ona anahtarı verdiğimi hatırlamıyordum.

Karanlığa Bir Işık Yak Where stories live. Discover now