9.Bölüm- KSKS Dersi -

247 9 12
                                    

Harry'nin Ağızından

"Bay Potter? Bayan Parkinson?" Uykumdan adımın seslenilmesiyle uyandığımda boşta olan elimle gözlüğümü bulup taktım. Madam Pomfrey baş ucumdaydı ve bana gülümseyerek bakıyordu. "Sabah ilaçlarınızı alıp çıkabilirsiniz." dediğinde onu başımla onayladım. İlaçları yatağın yanındaki masaya bırakıp gittiğinde bende hala kollarımda uyuyan sevgilime döndüm. Kısa siyah saçları yüzüne dağılmıştı. Bir kolu bedeninin altında, diğer kolu ise benim belime sarılmıştı. Çok huzurlu ve güzel görünüyordu ve oldukça da derin uyuyordu. Boştaki elimi yanağına koydum ve saçlarını geriye çektim. Ardından da yanağını okşamaya başladım. Fark etmiş olacak ki uykusunda gülümsedi. Belimdeki eli sıkılaşıp kafasını boyun girintime yerleştirdiğinde güldüm. 

Bir anda irkilip geri çekildiğinde irileşmiş gözleriyle bana bakıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bir anda irkilip geri çekildiğinde irileşmiş gözleriyle bana bakıyordu. "Günaydın Pansy'm." dediğimde yataktan kalkmaya çalıştı ama bunu engelledim. "Bütün gece burada mı uyumuşum? Yüce Salazar!" dediğinde güldüm. "Uyuduğum en iyi uykuydu." dediğimde gülümsedi. Ardından yataktan kalktı ve dağılmış üstünü düzeltti. "Senin adına sevindim ama artık kalkma vakti. Ben Madam Ponfrey'i çağırayım." deyip ilerlerken uzanıp elini tuttum. "Madam biraz önce gelip ilaçlarımı verdi." dediğimde gözleri yine irileşti. "Yüce Merlin! Bizi birlikte mi gördü?" diye söylenirken ben gülüyordum. Yataktan kalkıp asamla üzerimi değiştirdikten sonra ilaçlarımı alıp ona döndüm. "Biz sevgiliyiz Pansy, bu kadar abartma." dediğimde çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. Uzanıp elini tuttum ve yanağına küçük bir öpücük kondurdum. "Tamam, kızma. Hadi kahvaltıya yetişelim." dediğimde ofladı. "Yeni iyileştiğin için şanslısın." deyip ilerlemeye başladığında bende arkasından ilerledim ve revirden çıktık. 

Uzun koridorları geçip Büyük Salon'a geldiğimizde Pansy bana dönüp gülümsedi. "Sonra görüşürüz." dediğinde tuttuğum elini sıktım. "Benimle kahvaltı yapar mısın?" dediğimde bir bana bir de Gryffindor masasına bakıyordu. "Harry, bu iyi bir fikir mi?" diye sorduğunda gülümsedim ve tuttuğum elinden çekmeye başladım. "Çok iyi bir fikir hem de." dediğimde karşı koymadı ve benimle geldi. Bizimkilerin olduğu tarafa geldiğimizde Ron bize şaşkınca bakarken Herm ve Ginny gülümsüyordu. Pansy çekingence "Merhaba." dediğinde Ginny hemen "Merhaba." demişti. Herm biraz yana kayıp "Gelip bize katılsana Pansy." dediğinde Pansy şaşkınca onlara bakıyordu. Ama daha fazla ayakta dikilmedi ve Herm'in yanına geçti. Bende onların karşısına geçtiğimde uzanıp Pansy'nin elini tuttum.

"Başlasana Pansy." dediğimde gülümsedi ve tabağını doldurmaya başladı. Gryffindor masasındakiler, hatta bütün salon bize bakıyordu ama kimin umurunda? Herkes sessizce kahvaltısını yaparken sessizliği her zamanki gibi Ginny bozmuştu. "Harry, daha iyi misin?" diye sorduğunda ona dönüp gülümsedim. "Hiç bu kadar iyi olmamıştım. Ayrıca çok rahat uyudum." deyip Pansy'ye döndüğümde yanaklarının yine kızardığını gördüm. Bu beni gülümsetmişti. Biz aramızda konuşurken Ron'un şiddetli öksürüğüyle hepimiz ona döndük. Ardından da baktığı yere. Malfoy ve Zabini hemen başımızda bize bakıyorlardı. Malfoy hafiften öksürüp "Bize de yeriniz var mı?" diye sorduğunda Ron artık öksürmekten morarmaya başlamıştı. Ona bir bardak su uzattığım sırada Ginny Malfoy'un elini tutup yanına oturttu. "Tabii ki Draco." dediğinde Malfoy ona gülümseyerek bakıyordu. 

Bir Hansy HikayesiWhere stories live. Discover now