~15~ Kaçırılma

570 39 6
                                    


Medya; Seok Jin

Kısa oldu ama üç gündür bölüm atıyorum üst üste. Keyifli okumalar!


"Efendim, Bayan Jisoo ka-çırıldı! " Duyduğum sözlerle deliye dönmüştüm adeta.



"Ne diyorsun lan sen! Ne demek kaçırıldı?! " Bağırışlarımın arasında hemen arabama geçip bindim ve sürmeye başladım. Bunu yapmaya kim cesaret ettiyse onu öldürmekten beter edecektim!



"Bayan Jisoo alışverişini bitirdikten sonra otoparkta, iki araba ile geldiler. Çok fazlaydılar, biz engel olamadık!" Kulağımdaki telefondan adamın sesi titreyerek geliyordu. Oraya gittiğimde bende onları korkudan titreyerek öldürecektim.


***

Tüm adamlarımı Jisoo'yu bulmaları için etrafa salmıştım. Bense sinirden deliye dönmek üzereydim. Önüme ne geliyorsa vurup kırıyor, parçalıyordum. Jisoo'dan haber alamadığım her dakika yeni birinin eceli oluyordum. Şimdi ise son hızla Jungkook'un evine doğru sürüyordum arabayı. Eğer bunu o yapmışsa şayet, o zaman ne yapacağımı ben bile bilmiyorum. Telefonumu çıkarıp arama tuşuna bastım. Saniyeler içinde açılmıştı telefon.


"Var mı yeni bir gelişme? " Korku dolu ses ulaştı kulağıma. Korksunlardı zaten. Jisoo'nun kaçırılmasına sebep olan kim varsa bunu canıyla ödeyecekti.



"Ha-" Telefonu kapatıp hızla direksiyona sertçe vurup bağırmaya başladım. Olumsuz bir şey duydukça sinirlerim daha da geriliyordu. Jisoo'nun saçının teline gelecek en ufak bir zararda şimdi olduğu gibi kimse ama kimse beni tutamazdı.

  (Daha sinirli bir Seok Jin düşünün siz)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  (Daha sinirli bir Seok Jin düşünün siz)


Sanki bana inat bir türlü bitmek bilmeyen yol beni daha da sinirlendiriyordu.  Kim bilir Jisoo ne haldeydi, ne kadar korkmuştu. Bir an kendime lanet ettim. Eğer Jisoo'yu yanıma almasaydım meleğim şu an bunları yaşıyor olmazdı. O fazla masumdu, bu dünyaya ayak uyduramazdı.



Dakikalar sonra Jungkook'un evinin önüne gelmemle sert bir fren yapıp arabadan indim. Hızla belimden silahımı çıkarıp havaya birkaç el sıktım.



"JUNGKOOK!!! "


Kapıdaki adamlarda hızla silahlarını çıkarıp bana doğrulttular. Aldırmayıp evin kapısına doğru sert adımlarla yürümeye başladım. Şu an kimse beni durduramaz, durdurmaya cesaret edemezdi.


"Jungkook! Nerdesin! Çık dışarı! "  Gözüm dönmüş halde az ileride duran korumanın yanına yaklaşıp yakasından tuttum ve silahı başına dayadım.


"Jungkook nerde lan? Söyle! " İrileşen gözleri ile bana baktı.  Buradaki birçok koruma Jungkook'un koruması olsa bile bana tek bir söz söylemeye bile cesaret edemiyorlardı.


"Konuş lan! " Adam titrek halde konuşmaya başladı.



"Dünden be-ri  gel-medi! " Duyduklarım ile emin olmuştum artık. Jisoo'yu kaçıran kesinlikle Jungkook'tu. Adamı bırakıp hızla arabama bindim tekrar. Jungkook bundan sonra benden korksundu!


•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

1K'ya ulaşmaya az kaldı. Bunun için teşekkür ederim. Yeni bölüm ne zaman gelir bende bilmiyorum ama arayı çok açmayacağımdan emin olabilirsiniz. Şimdilik Seok Jin'le size veda ediyoruz. 😉😉

ŞU İKİ FOTOĞRAFA BİTİYORUM YAAA 😍😍😍😍😍


Gözlükler yakıyor. 😁😁

Böyle de apayrı bir karizması var.

Leader / Jinkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin