Geldi yanıma oturdu. Sadece bu bile ağlamamın kesilmesine yetti. Öylece ne diyecek acaba diye merakla bekliyorum. Anladın mı dediğimi, dedi. Offf patlıycaktım nerdeyse. Birden kendime engel olamadım ve ayağa fırladım.

" Ya sen niye böyle hayvansın, bunu başka türlü söyleyemez misin, ayrıca Çarşamba gününden beri sana yüz defa hafta sonu eve gidicem, ailem çağırıp duruyor özlemişler beni, bilet aldım..." 

Falan filân bir sürü şey söyledim. Sakince dinledi ve 

" Biliyorum ama yine de gidemezsin"

Acaba gidersem bana yine vurur mu ne yapar diye düşünüyorum. En iyisi sormak diye düşündüm

" Gidersem"

" Dönünce senle hiç bir ilişkim kalmaz"

Sanki seks dışında bir ilişkisi varmış gibi. Yatağa oturdum, ellerimin arasında salak kafam düşünüyorum ne desem diye. Epeyce öyle kalmışım. Bu kalktı tabi duramaz o kadar, bilgisayara gitti yine. Yapacak bir şey yok. Emel'e mesaj attım, bi sürü yalan dolan. Geliyorum deyip odadan çıktım koridorda annemi aradım, ona da yalanın bini bi para.

Odaya girdim, kızdırmak için, emrindeyim, diyecektim ama neyse abartmayım dedim. Onu kaybetmeyi göze alamam, o bana ne kadar hayvan gibi davransa da ben ona deli gibi aşığım. Kendi aşkımı kendim yaşıyorum yani, ne yapalım. 

" Tamam gitmiyorum"

Dedim. Ya insan bi teşekkür filan eder ama ne gezer, yine başladı emirler yağdırmaya. 

" Yarın sabah git güzel bi kadın külotu al seni onunla yapmak istiyorum"

Şaşırdım. Anladı neyse ki açıklama yaptı kendince, 

" Fantezi sadece merak etme ölmezsin, vücuda yapışan cinsten olsun senin aletini görmek istemiyorum"

Salak ya, aletimi görmüştü de sanki ondan rahatsız oluyordu. 

" Merak etme seni rahatsız edicek bi şeyim falan yok zaten"

 " Neyse işte söylediğimi yap"

Tamam"

Film izleyelim mi"

Dedi ve bütün kızgınlığım gitti, zaten o da biliyor bunu ve benimle oynuyor. Ben bu oyunun neresindeyim tam onu çözemiyorum.

Daha önce en sevdiğim film olduğunu söylemiştim ona: Shelter  (2007)... onu indirmiş. Seyrederken yine ağladım, ağlanacak bi film diil ama çoook güzel olduğu için. O filmdeki Zach'ın yerine kendimi, Shoun'un yerine de onu koydum... 

Gay olmak berbat bir şey mi, bir harikalık mı karar veremiyorum. Ama o filmi yanımda Celâl varken seyretmek harika ötesi bir duygu bunu biliyorum. Bu arada yarın olacakları ise, felaket derecede merak ediyorum. Kadın külotu ne alâka???

≈≈≈

Cumartesi sabah kalktım. Celâl basket oynamaya gitmişti. Ben de çıktım. Nerden alıcam acaba kadın külotunu? Büyük bir markete gittim. İç çamaşırının olduğu kısma, daha önce hiç dikkatimi çekmemişti. Kadınlarla ilgili kısımda ne kadar çok çeşit var. Ama o dantelli fırfırlı şeyler hiç hoşuma gitmedi.

Zaten erkeklerden hoşlanmakla beraber kadınlığa özenen biri değilim. Erkekliğe özenen biri de değilim. Çok erkeksi veya çok kadınsı tipler ve kıyafetler hoşuma gitmiyor. Aralarda bi yerdeydim herhalde.

Şimdi ise, Celâl'e duyduğum hayranlık mı aşk mı artık neyse sadece o var içimde. Zaten Celâl'in gerçekten içime girmesi için hazırlık yapmakla meşgulüm. Sonunda aradığımı buldum. Sade düz açık mavi süssüz ve ufacık kadın külotlarından birini aldım. 

Liseden ÜniversiteyeWhere stories live. Discover now