33

998 85 41
                                    

Jessica Lawrence: Benimle başa çıkman gerekmiyor, Jonathan.

Jessica Lawrence: Kendimi yeterince idare edebiliyorum.

Jonathan Heart yazıyor...

Jonathan Heart çevrimiçi

Jonathan Heart yazıyor...

Jonathan Heart: Hep böyle mi olacak,  kalpkıran?

Jonathan Heart: Bana sadece yazıların arkasına sığınarak mı cevap vereceksin?

Jonathan Heart: Yüzüme söyleyemediğin sözleri bu yolla mı ileteceksin?

Jessica Lawrence yazıyor...

Jessica Lawrence çevrimiçi

Jessica Lawrence yazıyor...

Jessica Lawrence: Beni dinlemiyorsun, Jonathan.

Jessica Lawrence: Bakışlarının altındayken kelimelerimi sana nasıl iletebilirim?

Jonathan Heart yazıyor...

Jonathan Heart çevrimiçi

Jonathan Heart yazıyor...

Jonathan Heart: Bakışlarımı istemiyor musun?

Jonathan Heart: Bakışlarım sana ne yapıyor, Jessica?

Jessica Lawrence yazıyor...

Jessica Lawrence çevrimiçi

Jessica Lawrence yazıyor...

Jessica Lawrence: Bakışların beni öldürmek istiyor.

Jonathan Heart yazıyor...

Jessica Lawrence: Hayır, bunu inkâr edemezsin.

Jessica Lawrence: O bakışlar bir düşmanın boğazına sarılmak için fırsat kolluyor.

Jessica Lawrence: Ve biliyorum, o düşman benim.

Jessica Lawrence: Öldürmek istediğin düşman benim.

Jessica Lawrence: Fakat, anlayamıyorum.

Jessica Lawrence: Senin düşmanın olamayacak kadar yabancıyım sana.

Jessica Lawrence: Bana neden öyle bakıyorsun, Jonathan?

Jonathan Heart yazıyor...

Jonathan Heart çevrimiçi

Jonathan Heart yazıyor...

Jonathan Heart: Bu yazıların ardına sığınmadığın gün,

Jonathan Heart: Kaybettiğin o cesarete tekrar ulaştığında,

Jonathan Heart: İşte o zaman, bende sana bunun cevabını vereceğim.
●Görüldü.

---------

"Jessica, biraz daha yavaş tarar mısın? Canım acıyor."

Dilara'nın nazik sesi kulağıma dolduğunda saçlarını hırsla taradığımı farketmemiştim. Hemen tarağı saçlarından çekip başına bir öpücük kondurdum.

"Üzgünüm, prenses."

Yağmur elimde tuttuğum tarağı aldı ve kardeşinin oturduğu yerden kalkmasına yardım etti.

"Bizi biraz yalnız bırakabilir misin, bebeğim?"

Dilara hızla başını salladı ve yanağıma sulu bir öpücük kondurdu. Tüllü elbisesinin uçlarından tutup odadan çıktı. Sıkıntıyla iç çektim ve bedenimi Yağmur'un yatağına bıraktım. Damarlarımda akan siniri nasıl dışarı atacağımı bilmiyordum. Jonathan Heart ve kelimeleri bütün dengemle oynuyordu.

Heartbreaker |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin