Sabah saat 06:00 olmuştu ve Hanna hazırlanmak için çoktan kalkmıştı. O kadar heyecanlıydıki resmen kalbi yerinden fırlamak üzereydi. Bugün çok hafif bir makyaj yapacaktı. Tabii okulun ilk gününden boya küpü gibi gitmek istemezdi.
Hanna'nın burnuna gelen kokular en sevdiği kakaolu kurabiyelerin kokularıydı.Nimeta aç gitmesin diye ona kahvaltı hazırlayıp, kurabiyeler yapmıştı. Hanna tıpkı bir kurabiye canavarı gibi tüm kakaolu kurabiyeleri birer birer yiyiyordu.
kurabiyelerin kokusu ve tadıyla tüm heyecanı kaybolmuştu sanki.Taki kurabiyeler bitene kadar.saat epey geç olmuştu ve tabii ki de genç Kız okulun ilk gününden okula geç kalmak istemezdi.Nimeta genç kızı okula bıraktıktan sonra işe geçecekti.
Hanna okuluna gelmişti. Okul panosunda ki sınıf listelerine baktı ve 10/A sınıfındaydı.yavaş yavaş sınıf kapısına doğru ilerlemeye başladı. Her zamanki gibi bir sınıfta olması gerekenler :haylazlar ,dedikoducu kızlar ve tabikide inekler.Hepsi birbirleriyle konuşmaya başlamıştı bile.
Hanna:
sınıfta tek boş yer vardı. O da bir erkeğin yanı. Sınıfa hocamız girdi ve kendini tanıtmaya başladı. Tabii ki de o saçma tanıtma faslını dinlemedim.Herkes kendini teker teker tanıtıyordu ve sıra bana gelmişti. Nedense utanmıştım ve kendimden kısaca bahsetmiştim.sıra yanımdakine gelmişti ve ismim "carol " demişti.
Aman tanrım bu ses ona aitti.ormanda ki çocuk. Kaza yaptığımız gün gözlerimin önünden film sahnesi gibi geçti. Ona doğru döndüm ve tam birşey diyecekiken "Tanışmaya vaktimiz olamamıştı ben carol" dedi ve elini bana doğru uzattı .o an sanki kalbim yerinden fırlayacaktı.Bir an kekeleyerek bende Hanna dedim.of heyecanlandığımı çok belli etmiştim. Neredeyse yerin dibine girecektim.Evet evet keşke şu anda girseydim.
YOU ARE READING
HANNA
FantasyO gün hayatının en güzel anını yaşıyordu. Yolda ki çiçeklerin kokusu, rüzgarın sesi o kadar güzeldiki o anı yaşamaya doyamıyordu. Taki o ana kadar. Babası direksiyon hakimiyetini kaybedip bir ağaca çarptı. Arabadan dumanlar yükseliyordu. Yardım bulm...
