Deniz: Seni dövmek bana harbi farz oldu
Enis Acar: Tamam, geldiğimizde döversin :))
Deniz: Ne zaman geleceksiniz?
Enis Acar: Bilmiyorum. Ha deyince gelemiyoruz malum
Deniz: Ha deyince gitmeyi biliyorsunuz ama Acar Bey
Enis Acar: No comment
Deniz: İşine gelmeyince 'no comment'
Enis Acar: Neyse, sen bırak bizi. Kendini anlat. Nasıl gidiyor?
Deniz: Şimdilik iyi gidiyor. Alıştım sayılır.
Deniz: Çok disiplinliler ama üstesinden gelebiliyorum
Deniz: Çok değişik bir duygu. Nasıl tarif etsem bilemiyorum
Deniz: Sanki bir an da dört-beş yaş daha olgunlaştım
Enis Acar: Sen hep olgundun zaten Denizciğim
Deniz: Eyvallah brom :D
Deniz: Haftaya and içme ve meç kuşanma töreni olacak
Deniz: Aileler de geliyor
Deniz: Sizi orada görmeyi çok isterdim
Enis Acar: Gururumuzsun
Enis Acar: Nilperi'ye söyledin mi?
Deniz: Yok
Deniz: Üzülür diye bahsetmek istemedim
Enis Acar: İyi yapmışsın
Deniz: Öyle işte kardeşim
Deniz: Benim şimdi gitmem gerek
Deniz: Annemlerle konuşayım, sonra süre doluyor
Deniz: Kendine çok dikkat et
Enis Acar: Tamam kardeşim. Sen bizi merak etme.
Enis Acar: Sen de kendine dikkat et. Görüşürüz
Deniz: Görüşürüz, aslan parçası
Deniz'le konuştuktan sonra sanki üzerimdeki yük birden kalkmıştı. Bana farkında olmadan harika bir sürpriz önerisi vermişti. Hem ikizimi hem de Deniz'i mutlu edip bir taşla iki kuş vuracaktım ve yapmam gereken ilk şey babamla konuşmaktı.
*****
Berkant'dan
''Berto! Nereye gidiyorsun?''
Dokuz buçuk dersime yetişmem için alelacele evden çıkmaya çalışıyordum. Kampüse yetişmem için yarım saatim vardı ama otobüsle gideceğim için sadece ve sadece iki dakikam kalmıştı. Ulan benim ayakkabı bağcıklarımı bağlamam beş dakika sürüyordu!
''Derya'yla kahvaltıya gidiyorum.''
Converselerimi ayağıma geçirirken, ''Babuş beni de okula bırakır mısın?''diye sordum benden daha tipsiz olan abime. Portmantodan aldığı ceketi giyip bana bir bakış attı.
YOU ARE READING
Bir İçim Su| Yarı Texting
HumorBabasının Kızı adlı hikayenin devamı niteliğindedir.
#Bölüm 19#
Start from the beginning