#Bölüm 13#

25K 1.6K 433
                                    

İyi okumalar :)

Burak'tan

''Abi, televizyonu izlemiyorsan kumandayı verir misin?''

Küçük şeytan cüce Buket, tatilde bile bana rahat vermiyordu. Kendisi yetmezmiş gibi bir de aynı onun gibi küçük cüce arkadaşlarını eve getiriyordu. Koltukta rahatsızca kıpırdandım. İki dakikalık zevkimi bu küçüklere kaptıramazdım. Çokta sert çıkmaması için dikkat ettiğim sesimle, ''Canım izlemek istedi. O yüzden veremem,'' dedim. Buket bana sinirli bir bakış attı. 

''İçeriye gidelim istersen, Buket,'' dedi adını hatırlamadığım küçük kız. Doğru bir karardı.

''Eğer abimden rahatsız olmazsan burada oturalım.''

''Olur.''

Sesimi çıkarmadan kanalları gezinmeyi başladım. Bir yandan da hem esniyor hem de gözlerimi ovuşturuyordum. Dün geç yatıp bugün erken kalktığım için uykumu alamamıştım. Zaten bütün gece de saçma sapan rüyalar peşimi bırakmamıştı. 

Bir spor kanalında durup telefonumu elime aldım ve sosyal medya hesaplarımda gezinmeye başladım. Kızların uflayıp puflamalarını görmezden gelirken, tatilden önce bana musallat olan yürüyen belamın mesajlarını açtım. 

xxdream.girlxx: N'aber?

xxdream.girlxx: Heeey! 

xxdream.girlxx: Küs müyüz?

xxdream.girlxx: Burak? 

gumussburak: Ne oldu, Rüya?

(Görüldü.)

xxdream.girlxx: Niye benimle konuşmuyorsun?

gumussburak: Canım istemiyor?

xxdream.girlxx: Şu kötü çocuk havaların sence de sıkmaya başlamadı mı?

gumussburak: Ne alaka?

xxdream.girlxx: Biz arkadaş değil miyiz? 

gumussburak: Bilmem, öyle miyiz?

xxdream.girlxx: Birbirimizin üstüne kustuğumuzdan beri kader arkadaşıyız

Son mesajı okuduğumda istemsizce yüzümü buruşturdum. O günü hatırlamak bile yeterince midemi bulandırırken, bir de bunu marifetmiş gibi anlatması yok muydu, deliriyordum.

-Flasback-

''Burak! Şu kitapları 10-E'ye bırakır mısın?''

Yoo.

Adını hatırlamadığım hoca, bana seslendiğinde yapmacık bir şekilde gülümsedim ve ''Tabii, hocam,'' dedim. Uzattığı kitapları aldıktan sonra bir üst kata çıkıp söylediği sınıfı aradım. Bulduğumda içeriye girip hızlıca kitapları bıraktım ve cool adımlarla sınıftan çıktım. Arkamdan kızların sesini duyduğumda sahici bir gülümseme belirmişti dudaklarımda. 

Merdivenleri inerken son basamağa gelmiştim ki birden artistlik yapasım tutmuştu. Son iki basamağa basmadan zıpladım ve büyük (!) bir başarıyla atladım. Etrafımda duyduğum bir iki alkış sesine gülerken, geri geri yürüyerek kantine ilerlemeye başlamıştım. Arkamdan gelen çığlık seslerine anlam veremezken önüme dönmüştüm ki kızın biri elinde tuttuğu ayranı üstüme boca etti. Ona bir şey dememe fırsat vermeden, ''Öğk! Bu bozuk ya!'' deyip bu seferde karnını tutarak midesinde ne var ne yok üstüme çıkarmaya başladı. 

Bir İçim Su| Yarı TextingWhere stories live. Discover now