#Bölüm 2#

37.5K 2.5K 868
                                    

Merhabalar! Yeni bölüm sizlerle.

Aslında hiç ilhamım ve yazasım yoktu. Çünkü çok fazla stresliyim ve kafamı bir türlü toparlayamıyorum. Ama yeni bölümü isteyen çok fazla kişi vardı, sınav öncesi motive amaçlı bir şeyler yazmaya çalıştım. Ancak benden bu kadar. 😂 Pazar gününe kadar benden bölüm istemeyin, lütfen.

Bir de yine şunu söylemek istiyorum çünkü çok soruyorsunuz. Birkaç bölüm daha bu şekilde gidecek arkadaşlar. Henüz üniversite zamanına gelmedik. Gelmemiz de zaman alacak. Okumak istemeyenleri zorlayamam ama sizler de sürekli niye böyle şöyle diye sormayın. Önceki bölümlerde defalarca açıklama yaptım. :)

Hepinize iyi okumalar diliyorum. Umarım beğenirsiniz.

Enis Acar'dan

Klasik okul günüydü.

Birkaç gündür hiçbir şey değişmemişti. En yakın arkadaşım ikizimi kovalamaya son gaz devam ediyordu. Ben de gıkımı çıkarmadan olan biteni izliyordum. Çünkü elimden başka bir şey gelmiyordu. Sihirli bir değneğim yoktu ve Nilperi'yi zorla Deniz'e aşık edemezdim, değil mi?

''Enis'im, Acar'ım, amca oğlum hayırdır? Gemilerin batmış?''

Uzandığım sıranın tepesinde Sırma'nın sesini duyunca doğruldum. Elindeki telefonu sıkıca tutmuş gülümseyerek bana bakıyordu. Aynı şekilde karşılık verdim.

''Sıkıldım biraz ya. Nilperi nerede?''

Omuz silkti. ''Uğur'u kesmeye gitti. Bahçede yani.'' Uğur'dan haz etmediği devirdiği gözlerinden belli oluyordu. ''Hmm...'' Diyecek bir şey bulamamıştım ki- ''Ya bu ikizin neden sana çekmemiş?!'' diyerek sınıfa girdi Deniz.

Her gün ben de bunu sorguluyorum.

Deniz'in isyan dolu sesi kulaklarıma dolunca onu gözlerimle uyarmaya çalıştım. Yanımızda Sırma, dahası da sınıfta öğrenciler vardı. Nilperi'ye sevdalı olduğunu bir tek ikimiz biliyorduk. Ama şu andan itibaren herkes öğrenecekti anlaşılan.

''Ne oluyor, Deniz?''diye sordu Sırma merakla. Deniz'in gözleri ikimizin üzerinde gelip gittikten sonra konuştu. ''Nilperi'ye yazıyorum ama o farkında bile değil!'' Sırma'nın gözleri kocaman olurken, ''İnanmıyorum! Z kişisi sen misin?'' diye sordu. Deniz kafasını salladı. ''Benim.''

''Aferin, çekirge. Doğru yoldasın.''

''Doğru yolda olduğumdan emin miyiz? Hayır, günlerdir bir değişiklik olmuyor da!''

İstemsizce güldüm. Açıkçası durum biraz komikti.

''Neler konuşuyorsunuz? Mesajları okuyabilir miyim?''

Deniz hiçbir şey demeden cebinden telefonunu çıkartıp Sırma'ya uzattı. Sırma heyecanını gizlemeden telefonu alıp mesajları okumaya çoktan başlamıştı. Sırıtarak onu izlemeye devam ettim. Çözerse bu işi amca kızı çözerdi.

''N'aber lan beraber büyüdüklerim?''

Ve Berkant.

''Gel, gel! Bomba var burada!''

Berkant büyük bir ukalalıkla, ''Bomba gibi olduğumu biliyorum, tatlım,'' dedi. Sırma onu oturduğu sıraya doğru çekiştirdi. ''Deniz Nilperi'ye yazıyor!''

''OHA!''

Tam da Berkant'dan beklenilecek bir tepki gelmişti. Deniz bezgince bize bakarken ellerini boğazına götürdü. Sanki kendini boğazlayacakmış gibi gözüküyordu ki Berkant buna da mani oldu. ''Aaa! Çocuk aşkından delirmiş! Hocam yetişin Deniz kendini boğazlıyor!''

Bir İçim Su| Yarı TextingWhere stories live. Discover now