#Bölüm 1#

49.4K 2.6K 979
                                    

Hızımı alamadım ve bir bölüm daha :)

Arkadaşlar, çoğunuz neden başa aldığımı sormuş. Yeniden söylüyorum. Biz, Babasının Kızı'nda hep Nilperi'yi okuduk. Her şey onun gözünden ve onun gördüğü kadarıyla yazılmıştı. Ama aslında o Uğur'la ve Z ile konuşurken diğer karakterlerimizin hayatında da bir şeyler olup bitiyordu. Bunu ilk hikayede göstermedim; burada göstereceğim. Bir süre olaylar diğer hikayeyle aynı gidecek. Ama sonuçta aynı şeyleri okumuyorsunuz.:) Daha sonra üniversite hayatlarına geçeceğiz. Ama hemen değil. Hepsinin sırası gelecek.

Anlamadığınız şeyleri burada sorabilirsiniz.

Hepinize iyi okumalar dilerim! ❤️

Enis Acar'dan

''Günaydıııın!''

''Kulağımın dibinde bağırma Nilperi. Sağır değiliz.''

İkizim bana dil çıkartırken, sabah sabah gereksiz bir neşeyle sandalyesine oturdu. Bense onun aksine yeni uyandığımı herkese belli edercesine somurtuyordum. Önümdeki çayı yudumlarken sessizce masadaki konuşmayı dinlemeye başladım. Nilperi yine gereksiz enerjisiyle kuş gibi ötüyordu.

''Bitirdiyseniz kalkalım mı?''

Yarım saat süren yolcuğumuz sonrası okula gelmiştik. Babamla kısaca vedalaştıktan sonra arabadan indim ve bahçeye giriş yaptım. Etrafa kısa bir bakış atarken Deniz'i gördüm. Benim bahtsız, ikizime aşık platonik dostum bizi görür görmez oturduğu banktan ayaklanmış yanımıza geliyordu. Göz ucuyla Nilperi'ye baktığımda onun etrafa baktığını gördüm. Canımın için herkesi görüyordu ama bir Deniz'i göremiyordu.

''Dikkat etsene be!''

''Sende orada dikilme o zaman!''

Deniz ile Nilperi'nin her zamanki didişmelerini gülerek izlemeye başladım. İkisi de laftan anlamıyordu ki.

''Sana ne! İstersem yolun ortasında dikilirim!''

Deniz, Nilperi'ye cevap vermeyip sadece baktı. Ardından beni kucakladı ve dostça sarıldık. Kolunu omzuma atarak beni, az önce oturduğu banka sürükleyen Deniz'in peşinden ilerledim. Banka oturduğumuzda ise sohbet etmeye başladık.

''N'aber?''

Omuz silktim. ''Aynı, sen?'' Beni taklit etti. ''Aynı.''

''Takma kafana bu kadar. Nilperi işte. Ben akıllıyım diye geziniyor ama... Aklı beş karış havada.''

''Aklının başka birinde olmasındansa havada olması tercihimdir.''

Deniz'in umursamazca söylediklerine kahkaha atarken o da dayanamadı. Soğuk ve çok kalabalık olmayan bahçede kahkahamız yayıldığında daha çok güldük. Eh, günümüz iyi başlamış sayılmazdı ama artık iyi olabilirdi.

''Zil çalar birazdan. Kalkalım mı?''

''Olur, '' derken ayaklanmıştım. Ağır adımlarla sınıfa doğru giderken üşüdüğümü hissettim. Neyse ki sıram peteğin yanındaydı, rahatça ısınabilirdim. Bizim sınıfın önüne geldiğimizde Deniz'le kafalarımızı tokuşturduk. Bu hareketten pek haz etmezdim. Öküz tokalaşması gibi gelirdi ama arkadaşlarımız sağ olsun, garip bir şekilde alıştırmışlardı.

''Teneffüste görüşürüz, kardeşim.''

''Görüşürüz, iyi dersler.''

Deniz kapıdan içeriye bakıp birine baş selamı verdi ve bana el sallayarak uzaklaştı. Ellerimi birbirine sürterken arkamı döndüm ve sırama ilerledim. Gördüğüm manzarayla dudaklarım istemsizce kıvrılırken, ne yapacağımı bilmiyordum. Sırma, benim yerime oturmuş, kollarını hem peteğe saracak hem de kafasına yastık yapacak konuma getirmiş uyukluyordu.

Bir İçim Su| Yarı TextingWhere stories live. Discover now