Üzerimdeki boğazlı tişörtün üstüne kocaman bir kazağı geçirdim. Pantolonuma kemerimi taktığım sırada Madison içeri girdi ve kendini toplanmamış yatağıma atarken sızlandı. "Neden dışarı çıkıyoruz ki?"
"Hem de bu soğukta," diye mırıldandım. Atkımı bulmak için çekmecemi karıştırırken imalı sesiyle, "Ee Calum ile nasıl gidiyor?" dediğinde donakalmamak için kendimi zor tuttum. Gözlerimi büyüterek sahte heyecanımla konuştum. "İNANAMAZSIN AMA BANA EVLENME TEKLİFİ ETTİ!" Ardından el çırpıp aşırı mutluymuş taklidi yaptığımda, ufak yastığı bana fırlattı. Yastığı havada kaparken kıkırdadım. "Ciddiyim Alexa, uzun zamandır yalnızsın. Tinder falan indirmenden korkuyorum."
"Belki de en iyisi budur Mads," dedim parfümümü sıkarken. Elimdeki bereyi şifonyerin üstüne bıraktım. "Tinder indirmen mi?" dediğinde yastığı bu sefer ben ona fırlattım. O gülerken, "Hayır, yalnız olmam geri zekalı," dedim. Yattığı yere otururken, "Gerçekten bu kadar kör olamazsın Alexa! Doğru adam birkaç blok ötemizde ve seni görmek için can attığından eminim!" diye söylendi.
"Bay Jeffords tatlı biri aslında." Mads ile dalga geçmek gerçekten eğlenceliydi. Bay Jeffords birkaç bina ötemizdeki yalnız ve yaşlı bir adamdı. Bizi her görüşünde selam verip saçlarımızı karıştırırdı.
"Ona dede diyoruz ve Calum'dan bahsettiğimin farkındasın seni kaşar." Madison'ın uyuz olmuş surat ifadesine karşı sırıttım. Onunla uğraştığımın farkındaydı. Ellerimi birbirine sürttüm ve arkamı döndüm. "Mads, sabırlı ol. Bulurum birini elbet."
Bir iki gece önce Calum ile yaşadığımız her şey gözümün önüne gelince sırıtmadan edemedim. Yalan söylüyor olmak suçlu hissettiriyordu. Ama Madison'a Calum ile birlikte olduğumuzu söylersem bize çift randevuları ayarlamaya çalışırdı. Finn ile beraberken böyle şeyler yapmıyordu. Çünkü ondan hoşlanmadığının farkındaydım. Ama Calum için bu durum tam tersiydi. Ona daha farklı bakıyordu.
Parfümümü sıkarken Madison'ın telefonu çalmaya başladı. Sözlerini bilmediği bir şarkının melodisini mırıldanarak odamdan çıkarken telefonumun ekranı gelen mesajla aydınlandı. Telefonu elime alıp yatağıma otururken gülümsedim.
Calum: Seni özledim
Calum: Neden dışarı çıkıyoruz ki
Calum: Evde kalabilirdik
Alexa: Calummmm
Calun: birden fazla m
Calum: en sevdiğim
Alexa: biraz daha yalnız vakit geçirirsek iyice şüphelenecekler
Calum: farkındayım
Alexa: Ancak
Alexa: kendimi eve dönemeyecek kadar sarhoş edebilirim
Alexa: en yakın yer de senin evin olduğu için bizimkiler beni seninle bırakır
Calum: Tanrım
Calum: seni seviyorum
Calum: ama sen sarhoş olmazsın ki
Alexa: birkaç içkiyi karıştırıp içtiğimde oluyorum
"Hadi çıkalım!"
Madison'ın cırtlak sesi evin içinde yankılandığında telefonumu kapatıp miskin bir tavırla yatağımdan kalktım. Telefonumu ve cüzdanımı büyük, şişme montumun ceplerine sıkıştırıp bir bere taktığımda Madison bana baktı. "Sence de biraz abartmadın mı?"
![](https://img.wattpad.com/cover/159571067-288-k618636.jpg)
YOU ARE READING
genesis | hood
Fanfiction"Ama küçük bir sorunumuz var," dediğinde kaşlarımı çattım. "Adam bekara ev vermem dedi." Ensesini kaşıdı. Ben bu hareketi biliyordum. "Ne bok yedin Calum?" dedim normal sesimle. "Evli olduğumuzu söylemiş olabilirim."