BÖLÜM 11: SEVMEYİ BİLMEYENLERİN MEYHANESİ

843 65 67
                                    

Bölüm Müziği: Gökay Özgür Bulgan - Dur Biraz Düşüneyim

Takvim yaprakları eskirken, ruhuma düşen parçalarına tutundum son kez. Hissettim yaralarını. Hatta birlikte kanadık da söz etmedik buna bir başkasında. Aynı masaya kuruldu kadehler. Aynı göğün altında yalnız kaldık. İçtim. İçerlendim. Kalbime sızdı gece. Katran tuttu hislerimde. Özlemimde. Yokluğunda... İçtim birkaç kadeh daha. İçerlendim en derinden. Döküldü boş kadehlerime gözyaşı. Doldu acılarıma. Bunun üstüne bir dem çek, Dünya! En koyusundan. Belki o zaman ayıkır zihnim. Senden başkasını görmeyen bu gözlerime ayan olur tüm sıfatlar. Belki de susar bu dudaklar, acı deminden. Damağımda kalır tadın. Sırf onlar yaşamasın diye içimde kalırsın bir kez daha. Unutmuş gibi davranırız şu kısacık zamanımızda. İçerim rakı bardaklarından. İçerim senden. Şiirime bir his, mihrime vurgun gece... Damarlarıma çakıldı varlığın. Gidemiyorum. Kaldım arafında. Cennet kokusunun süründüğü teninde, artık sadece kıyametimizi yaşıyorum. Bakıyorum sana. Bir daha devriliyor o kadehler. Dökülüyor takvimler. Duruyor zaman. Bu masalın ilk ve son cümlesi, artık sadece ölüm kokuyor...

Durmadan çalan telefonumu bulmak için odama girdiğimde melodi susmuş olsa da hâlâ bulamamıştım telefonumu. Bir kez daha çalmaya başladığında, dağınık bir şekilde bıraktığım yorganımın arasına karıştığını görebilmiştim. Telefonu elime alıp kimin aradığına baktım.

"Mısra Karataş Arıyor..."

Kaşlarımın çatıklığı derinleşirken gözlerimdeki anlamsızlık hızla büyümüştü. Çağrıyı reddettim ve mesajlara girdim. İşte o zaman art arda atmış olduğu mesajları okumaya başlamıştım.

Ogün neredesin!?

Artık bana geri dönüş yap, gerçekten canımı sıkmaya başladın!

Günlerdir yüzünü görmüyorum.

Hatam ne?

OGÜN!!!

Evine geliyorum.

Ogün!!

Ogün kapıdayım, aç kapıyı.

Seni aratmak zorunda bırakma beni, aç kapıyı!

(Yazıyor...)

Ogün mesajlarımı görüyorsun, bari bir şey söyle.

(Yazıyor...)

Özür dilerim, kulaksız. Suçum her neyse yüzüme söyle, söz ağlamayacağım.

(Yazıyor...)

(Durdu.)

(Yazıyor...)

Seni çok özledim, kulaksız.

Bir elimle yüzümü sıvazlarken telefonu öylece yatağın üzerine atmıştım. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Birkaç gündür sırf ona yakalanmamak için evimden bile çıkmamıştım. İşe gittiğim yolu değiştirdim. Okuluna uğramadım. Onun arkadaşlarıyla dâhi konuşmadım. Sadece ondan uzaklaşmaya çalışıyordum. Düşüncelerimi değiştirmeye... Ama nafile. Hiçbiri etki etmiyordu bana. Hep aynı yerde dönüp dolaşırken buluyordum kendimi. Bunu bacaksıza yapamazdım. Ona bir söz vermiştim. O bana güvenmişti. Onu incitiyordum...

12 GECE | OGÜN ENESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin