BÖLÜM 10: SESSİZ SİNEMA

2.1K 188 28
                                    

Son 9 gecemiz...

Ruhum çekiliyor sanki.

Gerçekten beni yavaş yavaş yok ettiğini hissedebiliyorum.

Artık seni görmek istiyorum.

Lütfen, Ogün.

Lütfen, Ogün Enes...

Kapından ufak bir açıklık bırak benim için.

Eski Mısra Karataş için.

Bacaksız'ın için.

Bir film izledim.

Dublajını yaptığın bir film mi?

Denilebilir.

Nasıldı?

Kötüydü.

Sevemedin mi?

Sevemedim.

Bana biraz anlatsana...

Bir insanın parçalanmış ruhunu toparlamak için ne yapılabilir sorusunu sormuşlardı izleyiciye.

Fakat hiç cevabı bulamıyorsun izlerken...

Kaybettiklerini kabulleniyorsun zamanla, yitirdiğin şeyler gibi siliniyorsun yeryüzünden. Ve insanlar, tabiatın dengesini altüst eden o et topluluğu, sadece yanından akıp gidiyor.

Gerçeğe ne yakın değil mi?

Bir tek değişmez var. Tek bir evrensel doğru var. Sonuç, hareket, tepki, neden... Ve sonuç.

Fransız...

Bildin.

Birlikte izlerdik filmleri.

Seninle yaptığımız şeyleri unutmak ne mümkün...

Doğru, ne mümkün...

Bu sefer vizyonda ne var?

Sessiz sinema.

Renkleri?

Siyah ve beyaz...

Anlattıkları?

Yolculuk.

Ogün, ben yarın 18'ime giriyorum.

Elinde ehliyeti olan bir 18'lik olacağım.

Birlikte uzağa gidebiliriz.

Biliyorum.

Benimle gelecek misin?

Sorun şu.

Sen benimle gelebilecek misin?

Evet, geleceğim.

Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?

Çünkü bu benim seçimim.

Seçim, güçlülerle güçsüzler arasında yaratılmış bir illüzyondur.

Yine Fransız...

Yine bildin.

Bu vizyonda artık sadece sessiz sinema varsa başkarakteri benim demektir.

Sen de siyah ve beyazsın.

Biz ise yolculuk eden bir film şeridiyiz.

Bunu inkâr etme.

Etmiyorum, bacaksız.

Sadece artık filmin sonunda ne olacağımızı biliyorum.

ayten okay

12 GECE | OGÜN ENESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin