7. Bölüm - Dövüş

Start from the beginning
                                    


Taehyung elini bırakmadan önce son bir kez sıktı. İkisi de Seo Joon'un saldırmaya hazırlandığını görebiliyorlardı. Birden Jungkook'u görmezden gelen Seo Joon inanılmaz aptalca bir cesaret örneği sergileyerek flash hızında Taehyung'un yanında bitiverdi. Jungkook kurdunun buna izin vermesine şaşırmıştı, hayvanı kılını bile kımıldatmamıştı. Belki de Taehyung, hakkında endişelenmesini gerektirmeyecek kadar yetenekli olmasındandı.



" Seçimini yaptın ha? " diye sinirli bir şekilde tısladı Seo Joon.


" Ben değil, kader seçti. Sen de buna saygı duymalısın. " diye cevapladı Taehyung.


" Kader hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Kendi kaderimi kendim yazarım. " Taehung'a bakarken Seo Joon'un sert bakışları belirgin bir şekilde yumuşamıştı. " Babanın ne dediğini hatırlıyor musun? Kendi kaderimizi kendimiz yaparız, kaderimizi biz kontrol ederiz. Ben kaderimin kaptanıyım. "


Taehyung'un yüz ifadesi neredeyse sıkılmış gibiydi. " Babam böyle bir şeyi asla söylemedi. Şairin biri söylemişti. Seo Joon istediğin tüm şiirleri okuyabilirsin ama bu benim Jeon Jungkook'a aşık olduğum gerçeğini değiştirmeyecek. "


" Bu işaret onu sevdiğin anlamına gelmez. " Seo Joon yavaşça Taehyung'un boynundaki soluk izler boyunca parmaklarını dolaştırmak için uzandı.



Birden zemin titredi. Jungkook'un kurdu korkunç bir kükremeyle bir anda içinden fırlayarak dışarı çıktı. Alfanın kıyafetleri parçalanarak etraftaki çimin üzerine yayılmıştı. Sehun'un eski kaptanı Taehyung'dan uzaklaşması konusunda uyardığını belli belirsiz duyabiliyordu. Ama tepki veremeden önce eşinin kaptanın elini boğazına dokunmadan önce havada yakaladığını fark etti. Eşinin kaptanın bileğine uyguladığı tutuş acı veriyordu, öylesine acı vericiydi ki Seo Joon'u dizlerinin üzerinde yere indirdi. Taehyung'un gözleri cehennemden gelmiş bir taş gibi parıldıyordu.



" Pis ellerini bana değdirebilmen için mi beni işaretlediğini sanıyorsun? "



Taehyung sözlerini kibar ve kayıtsızca söylemişti ama gözleri korkutucu öfkesini açıkça gösteriyordu. İnanılmaz hızlı ve güçlü bir hareketle kaptanın bileğini bükerek iç burkan bir sesle kırdı. Seo Joon çığlık atarak yere düştü. İşe yaramaz hale gelmiş bileğini tutarak kıvranmaya başlamıştı. " Bana dokunmaya hakkın yok. " dedikten sonra Taehyung kaptana sırtını dönerek durması gerektiği noktaya yürüdü.



Kurdun başı öne eğilmiş, kulakları geriye doğru yatmıştı. Dudaklarını geri çekerek korkutucu dişlerini ortaya seren ürkütücü bir hırıltı saldığında kaptan kendisini bir korkak gibi göstermesine neden olsa bile iyi olan kolundan destek alarak geriye kaçmıştı. O sırada bir uluma alfaya ilk betasının ve Mikel'in geldiğini haber verdi. Bir an sonra kardeşinin büyük kurduyla Mikel'ın kurdu ağaçların arasından çıkmışlardı. Jungkook kardeşinin güven verici varlığının verdiği duygu üzerine akarken gözlerini rakibinden ayırmadı.



Soo Joon bir sıçrayışta ayağa kalktıktan sonra biraz daha geriledi. " Bu bir tuzak! Mücadele kuralları çiğnendi. " diye yakındaki vampirlere bağırdı. " Saldırın onlara! "

Alpha and Vampire King - Taekook/ChanbaekWhere stories live. Discover now