👑13👑

319 44 151
                                    

   Bu bölümü Shi_Mura adlı kullanıcıya ithaf ediyorum. Duyarlılığın için tekrar teşekkür ederim ^^

☆•☆•☆•☆•☆

   "Hey dostum..." nazik ses tonuna doğru kafasını yavaşça çeviren Katsuki, yeni uyanmanın etkisiyle henüz pek bir şey hatırlamıyordu.

   Zihnini yokladı, en son neler olmuştu? Bir canavar tarafından resmen yenmişti. Zihnine dolan anı ile irkildi, bu gerçekten acı vericiydi. En son tek omzunun tamamen yok olduğunu hissetmişti. Yavaşça sağ elini sol omzuna değdirmek üzere kaldırdı. Eline gelecek olan boşluktan korkuyordu. Bu boşluğun canını yakacağından emindi. Sol omzu lanet olası yaratığın midesindeydi! Yine de içini kemiren merak dürüstüne yenik düşüp kaldırdığı sağ elini sol omzuna değdirdi.

   Gözleri şaşkınlıkla büyürken halsiz bakışlarını arkadaşına yöneltti. Halsiz ve merak içinde cevap bekleyen bakışları daha fazla bekletmek istemeyen genç kız, oğlana tebessüm ederek dudaklarını araladı.

   "Üç Kyoda seni iyileştirdi Katsu. Kendini nasıl hissediyorsun?" Genç kız yumuşak ses tonundan taviz vermeyerek oğlanın cevap bekleyen gözlerine yeterli cevabı verdi, ardından kendi sorusunu şaşkın oğlana yöneltti.

   "B-ben..." Hala düzgün konuşamayan oğlan, kekelemesinin üzerine sustu ve gözlerini sıkıca yumup derin bir nefes verdi ve tekrar gözlerini araladı.

   "Ben ölmedim mi?" Bu soru üzerine kıkırdayan genç kız, hafifçe dudaklarını araladı.

   "Ölünce görmek istediğin kişi ben isem, öldün(!)" Tebessümünün bu kadar sıcak olması, arkadaşı yaşadığı içindi. O ölseydi ne yapardı bilememişti. O an oradayken aklına gelen bütün yöntemleri uygulayıp, sadece arkadaşının yaşamasını istemişti.

   "O zaman, sanırım ölmedim." Genç kızın tebessümüne karşılık tebessüm etmişti genç oğlan. Hatırladığı kadarıyla dehşet verici bir acı yaşamıştı. Etinin ve beraberinde bir ip misali kopan damarlarının sesini kulaklarında hissetmişti. Kopan damarlarından oluk oluk akan kanın omzunda yaptığı izleri hissetmişti. Kemiklerinin çatırdayarak kırılışına şahit olmuştu. Ölüm korkusunu yaşamıştı, şuan canlı olsa bile, bu hisler onu kolay kolay terkedecek gibi gözükmüyordu. Gözlerini kapattığı anda,  yenen bedeninin çatırtılarını duyuyor, hissediyordu...

   Genç kız elini yatmakta olan oğlanın elinin üzerine bıraktı.

   "Geçti Katsu..." Genç kızın sesi, oğlana cesaret vermişti. Bütün korkularından sıyrılmaya çalışarak kıza tebessüm etti.

   Oğlan gözünü etrafta gezdirdi. Her yerde dambıllar ve çeşitli spor aletleri vardı. Mağara loş ışıkla çevrelenmişti. Yattığı yer yumuşak bir yatağa benziyordu. Deniz insanlarının da kara insanları gibi bir düzene sahip olduğunu düşünmeden edemedi.

   "Burası kimin mağarası?"

   "Mağara demen biraz ayıp oluyor, burası benim evim!" Oğlanın sorusuna karşılık mağaranın kapısından yeni giren kızıl oğlan  heyecanla cevap vermişti. Genç kız yüzünü sesin geldiği yöne çevirdi. Kızıl prens, hiç görünmediği kadar mutlu görünüyordu. İkilinin yanına doğru yüzerken kocaman gülümsemesini yüzünden eksik etmedi.

   "Yemek getireceğini söylemiştin..." Genç kız guruldayan midesini bastırmak istemişti,  fakat her seferinde guruldayınca yanındakiler aç olduğunu farketmiş, ikiliye bir şeyler hazırlamak üzere dağılmışlardı. Bu sırada henüz uyanmamış olan Katsuki ve Akari'yi, Eijirou'nun evinde misafir olarak tutmuşlardı.

Deniz PrensiWhere stories live. Discover now