👑24👑

297 37 142
                                    

  Y.N= Neden böyle bir medya koydum ben de bilmiyorum :D

☆•☆•☆•☆

   Boğazında ki elin gevşemesiyle bedeni ondan izinsiz yaşam mücadelesi vermeye başlayan genç kız, soğuk havanın tekrar ciğerlerini doldurmasıyla hafifçe gözlerini araladı. Can havliyle aldığı nefesler, onda öksürme dürüstüne yol açmıştı. Art arda gelen öksürükler nefes almasını zorlaştırırken, hafifçe önünü döndüğünde Shoto'nun elinin ona doğru uzanmış olduğunu gördü. Görüşü sürekli titrese de, oğlanın mavi-gri gözlerinin kendisine sabitlenmiş olduğunu farketti. Öksürükler yavaşça kaybolurken yanında, kendisine bakan oğlanın gözlerinin korkuyla büyüdüğünü farketmişti. Öksürükler kesildiğinde özlemini çektiği havayı derin derin soludu. O sırada ona yaklaşan ayakkabı tıkırtıları, dikkatini sese vermesini sağladı.

   "Şanslısın ufaklık, benim sayemde kurtuldun."

   Akari şaşkınlık dolu gözlerini, yanına çömelmiş olan genç oğlana yöneltti. Ne dediğini idrak etmeye çalışırken gözleri, oğlanın elinde ki kalın halat iplere takıldı.

   "Canını yakmak istemiyorum, usulca elini arkaya götürüp arkada birleştir."

   "N-neden?" Oğlan ona daha çok yaklaşıp arkasına çömeldiğinde korku seviyesinin yükseldiğini farketti. Deli gibi atan kalbi yüzünden doğru düşünemiyordu. Beyni, koşarak kenara gidip denize atlamasını söylese de, yüreği buna izin vermeyecek kadar ısrarcıydı. Ne olursa olsun buradan Shoto'yu da alıp kaçmalıydı. Şuan için kargaşa çıkartacak gücünün kalmadığının farkındaydı, usulca ellerini arkada birleştirdi. Bunu bekleyen oğlan elinde ki halat benzeri iple genç kızın ellerini sıkıca bağladı.

   "Bu gece sindiremeyeceğimiz olaylar yaşandı. Normalde kaptanın boğazına yapışan ellerini kimse ayıramazdı, benden başka..."

   "S-senin özelliğin ne?"

   "Para hırsıyla dolup taşmış aç gözlü kaptanın oğlu olmam..."

   Akari bakışlarını önce Shoto'nun üzerinde gezdirdi, bir kez daha aç gözlülüğün ne kadar korkunç bir duygu olduğunu kendine hatırlattı. Ardından prensten gözünü ayırıp  kendi morlarını, karşısında çömelmiş olan oğlanın yeşillerine değdirdi.

   "Bu caniliği yaparken onu durdurmamış olman, seni de en az baban kadar korkunç biri yapar..."

   Oğlan omuz silkip gözünü Shoto'nun kanla kaplı yaralı kuyruğunda gezdirdi.

   "Bu gerçekten de canilik, evet. Ama onun pullarını kuyruğundan ayırmak için hiç bir zaman uğraşmadım. Anlayacağın, ne babama karıştım, ne de kurtarmaya çalıştım. Eğer kurtarmaya çalışsaydım büyük ihtimalle babam beni aşağıda ki zindana kitlerdi. Çünkü babamın en sevdiği şey paradır..."

   "Deneyebilirdin! O ikisinin ne denli acı çektiklerini bilmesem de, şuan önümde dudaklarını oynatıp konuşmaktan bile aciz bir Shoto var!" Genç kız, gözlerinin dolmaya başladığını hissettiğinde duraksadı, fakat susmaya niyeti yoktu. Oğlanın güzel çift renk gözlerinin tam içine bakarak devam etti.

   "Keşke yine konuşsan, bir şey söylesen. Kibirli olmana bile razıyım! İstersen bana hakaret et, her şeye razıyım! Ama seni böyle gördükçe eski hallerini hatırlıyorum. Ben..." Shoto'nun gözleri de hafifçe dolarken, genç kızın durdurmaya uğraştığı göz yaşları çoktan yanaklarından süzülmeye başlamıştı.

   "Ben eski seni bile özlüyorum. Yeter ki eskisi gibi sağlıklı ol, yine kibirli sözler et aşağıla! Ama yine de iyi olduğunu bileyim..." Shoto'nun çift renk gözlerinden birer damla yaş akıp, kanlı zemine karıştı. Bunca şeyin içinde ne hissedeceğini şaşırdı. Üzerinde yattığı zemin, kardeşiyle onun kanının karışımı ufak bir göldü adeta. Bu şartlar altında bu sözlere ne tepki vereceğini bilemedi...

Deniz PrensiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin