👑36👑

244 33 146
                                    

   Daha fazla dayanamadı oğlan, Berthe'nin işgal etmiş olduğu kolunu hızla kendisine çekti. Berthe duraksayıp yanındaki oğlana baktığında, çoktan alandaki gözlerin hepsi genç prense kenetlenmişti. Ona dönen ışıklar yanaklarındaki yaş çizgilerini parlatıyordu, herkes Shoto'nun nemli gözlerine bakıp ne yapacağını kestirmeye çalışıyordu.

   "Hayatım?" dedi gümüşi prenses tebessüm ederek. Shoto cevap vermedi, omuzunun üstünden geriye doğru, triente baktı ve fısıldadı, "elveda Kyoda..." Berthe, ince beyaz kaşlarını çatarak Shoto'yu süzmeye devam etti, oldukça garip davranıyordu.

   Shoto kafasını çevirip ona, 'ne yapıyorsun?' der gibi bakan Akari'ye bakışlarını değdirdi ve içinden geçirdi, "elveda annem gibi sıcak hissettiren insan..." Genç kız kaşlarını çatıp oğlana odaklandı, "herkes sana bakıyor, garip davranıyorsun... Kendine gel ve çok sevdiğin, tutku dolu öpücüğünün sahibiyle evlen..."

   Oğlanın göz yaşları çoğalırken kral, oğluna yaklaşıp nazikçe omuzuna dokundu. Shoto herkesin içinde hislerini belli edecek şeyler yapmayacak kadar zekiydi, fakat şimdi ki tavırları tamamen oğluna yabancıydı. "Neyin var oğlum?" dedi sessizce, oğlunun cevap vermesini umut ederek.

   Shoto kafasını hafifçe yana çevirdi, kendi içinde bitirmişti artık her şeyi. Dolu gözleri, aralık ve titrek dudakları, aktıkça tazelenen yaşları, çıldırmışçasına atan kalbi; bir süre Enji'yi hareketsiz kılmıştı. Sadece oğlunun dudaklarından dökülecek sözleri duymak istiyordu şimdi.

   "Özür dilerim baba... Kyoda'nın kahramanı olacak kadar cesaretim yok..." Enji kaşlarını çatıp oğluna baktı, Shoto çoktan vazgeçmiş görünüyordu. Gözlerini kapatıp derince soludu, mavi gözleri zihninde dönüp duran çözümler sayesinde parlak duvara dalmıştı. Oğlan, babasının bu boşluğunu fırsat bilerek omzunu elinden kurtarıp süratle yüzmeye başladı. Öyle hızlıydı ki, kimse ne olduğunu anlayamadan trient alanından çıkmıştı. Herkes şaşkınlıkla aralanmış dudaklarıyla görkemli kapıya bakıyordu. Enji, Berthe'ye baktığında dudaklarına sinsi bir tebessümün yerleştiğini gördü.

   "Güzel..." diye geçirdi içinden gümüşi, "babam ve kardeşim gelene kadar bana vakit kazandırmış oldun, benim aptal nişanlım..."

   Enji hızla trient alanını terkedip oğlunun peşinden çıktı, kralın da gittiğini görünce alandakiler bahçeye hücum etti. Herkes dedikoduya başlayınca Berthe duyduğu hazzın arttığını hissetti. Bir anda koca trient alanında Berthe, Mai, Denki, Akari, Eijirou ve Katsuki hariç kimse kalmamıştı. Dedikoduların uğultuları kulaklara doldukça genç kız çileden çıktığını hissetti, sıkıntıyla nefes verip Denki'nin elini bıraktı ve Mai'ye doğru yüzdü.

   "Mai, sence bu olay nasıl sonuçlanacak?" diye sordu sakin kalmaya çalışarak.

   Sıkıntıyla soludu deniz kızı, ardından bakışlarını görkemli kapıya kenetledi. "Bilmiyorum... Fakat, bütün krallıkların soyluları bu alandaydı. Muhtemelen bu düğün olsa bile, Kyoda'nın dedikoduları bütün deniz ülkesini kasıp kavuracak..."

   Öylesine derin düşüncelere dalmışlardı ki, Berthe'nin onlara yaklaştığından bihaberlerdi. Gümüşi prenses yanlarına gelip sinsice kıkırdarken bütün gözler ona döndü. "Bak şu işe, nişanlım beni nikah masasında bırakıp kaçtı!"

   Akari öfke duygusuyla kırmızı parıltılar saçan mor gözlerini Berthe'nin gümüşlerine kenetledi. "Onu! Sevmiyorsun değil mi!?" Berthe alaylı bir tavırla alkışlayıp sakin gözlerini keskin bakışlarla buluşturdu. "Evet, sevmiyorum."

   "O zaman neden!? Neden sevgililer gününde öpüştünüz!? Madem ikiniz de birbirinizi sevmiyordunuz, neden!?" Berthe aşağılayıcı tavırlarla, ellerini mor saç tutamlarında gezdirirken konuştu. "Bunu öğrenmek için henüz ufaksın sevgili kara canlısı..." Ellerini geri çekip alanda göz alıcı güzelliğiyle süzülmeye başladı. Akari ise Berthe'yi saçlarından tutup evire çevire dövmemek için kendini zor tutuyordu. O an omuzunda hissettiği el ile, bakışlarını elin sahibine çevirdi.

Deniz PrensiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin