1.6

3.8K 289 205
                                    

İthaf: madreads_basil

Telefonuma boş boş bakarken telefonumun birden titremeye başlaması ile irkildim.

'Bay gizli' arıyor...

Oflayarak telefonu açtım ve kulağıma götürüp şarkı söylemesini bekledim.

"Onlar güzel, ben çirkin miyim?
Bu dünyanın derdini unutturan
Artık ben değil miyim?

Sen kalabalık solgun bir liman
Ben ürkek gemi
Kıyına varmaya bir cesaret
Bulamadım döküldüm denizlere"

"Şarkı söylemekten bıkmayacaksın değil mi?"

"Seni sevmekten bıkmayacağım gibi sana şarkı söylemekten de bıkmayacağım."

"Benden elbet bıkacaksın. Tahminimce sen de liseye gidiyorsun ki lise aşkları kalıcı olmaz."

"Annenin kalıcı olmuş."

"Annem ve babam çocukluktan arkadaşlardı, onlar istisna."

"Ben de istisnayım o zaman. Belki büyük konuşacağım ama seni görmediğim bir an çıldırırken sensiz bir ömür geçiremem. Yani demem o ki, senden asla bıkmayacağım."

"Şunu da bil o zaman. Ömrünü de benimle geçirmeyeceksin."

Hafifçe güldü ama gülüşünün içinde onlarca duygu saklıydı. Hüzün, hayal kırıklığı ve benzeri duygular.

"Bunu senin söylemen daha çok acıttı. Ama haklısın, seni hiç beni severken görmeyeceğim. Kendimi kandırmayı kesmem gerekiyor."

Aradan birkaç dakika geçtikten sonra konuşmaya devam etti.

"Lise aşklarının bittiğini sen söyledin. Biteceğini bile bile Tuna ile çıkıyorsun. İşte bu da umuttur. Bir umut ilişkimiz devam eder diye. Belki canını yakacak ama sen de kendini kandırmayı kes."

"Tamam kalbini kırdım ama şu an boş konuşuyorsun."

"Kalbimi kırdığını kabullendin. Biraz da iyileştirmeye çalışsan?"

"Senin kalbin kırık ve ben anca sana yara bandı uzatabilirim. Hâlâ yardımımı istiyor musun?"

"Yara bandını uzatan kişi sensen, her şeye razıyım."

"Söyle o zaman. Yapabileceğim bir şey var mı?"

"Hım." diyerek mırıldanmaya başladı. "Bilmiyorum, hatta boşver. Yardım etmek istemen bile yeterdi benim için."

"Kalbini kıracak ama bilmeni isterim. Sevgine inanmıyorum."

"Biliyorum."

"Bir de mesaj atmak yerine neden arıyorsun? Hiç müsait olup olmadığımı düşündün mü?"

"Mesajlaşırken sesini duyamıyorum."

"Ya işim olsa?'

"Adel, senin bolca boş zamanın var."

"Beni bu kadar iyi tanıma. Canı yanan sen olursun."

"Onu bilmem ama şu an benim canımı yaktın Adel."

Telefonu kapatıp hemen sesi duyduğum yöne baktım. Tuna kapıda dikiliyordu ve bana bakıyordu.

Birden arkasını dönüp evden çıktığında peşinden gittim. Cidden beni dinlemeden mi yargılayacaktı? Oysa dinlemesi gerekmez miydi?

Gerekirdi, beni dinlemesi gerekirdi. Beni seviyorsa ne duyarsa duysun bana inanması, beni dinlemesi gerekirdi.

"Tuna!" diyerek arkasından bağırdım. Beni umursamayıp parka ilerledi. Koşarsam ona yetişebilirdim.

Koşarak yanına gittim ve omzuna elimi koydum.

"Beni dinlemen gerekirdi."

Bir şey demedi, bana da bakmadı.

"Ne kadarını duydun bilmiyorum ama arayan kişi kim bilmiyorum Tuna. Sadece beni sevdiğini söylüyor.".

"Engelleyebilirdin."

"Engelleyecektim ama bu sefer de başka bir hat alarak beni arayacağını söyledi."

"Aradığında açmayabilirdin. Sen onunla konuştukça o umut besleyecek Adel. Bu doğru değil, benimle çıkarken başka birine de umut veriyorsun."

"Ben ona asla umut vermedim. Ona vaatler de vermedim."

"Ama seven insan her hareketten umut besler. Bazen bir bakışından, bazen de ses tonundan."

"Şu an abartıyorsun Tuna. O zaman seni seven kızlar da umut besliyordur. Çünkü ikimiz de biliyoruz ki sen kızları süzmeyi seven birisin."

"Değiştiğimi hiç mi fark etmedin? Sana sevdiğimi söylediğimden beri kaç kıza baktım söyle? Ben eski Tuna değilim."

"Biliyor musun? Sanırım o haklıydı. Biz bu ilişkiyi fazla abarttık. Diğer lise aşkları gibi bu da bitecek. Kurtarmaya çalışmama gerek yok sanırım. Nasıl olsa bana inanmayacaksın değil mi?"

"Sana inanıyorum. Sadece kalbimi kırdın."

"Bunu tartışmayacağım Tuna." diyerek eve doğru yürümeye başladım.

Birkaç adım attığım anda Tuna bileğimden tutup beni kendine çekmiş ve belimden tutmuştu.

İyi ki bu saatlerde sokakta kimse olmuyordu.

"Sadece, seni başkasının sevmesini istemiyorum." dedi gözlerimin içine bakarak. Burun burunaydık ve bu yakınlık ne yapacağımı şaşırmama neden oluyordu. Kalbim neredeyse kulaklarımda atıyor gibiydi. Birkaç uğultu hariç hiçbir şey duymuyordum.

Tuna birden yaklaşıp dudaklarını dudaklarımı birleştirdiği anda dünyadan soyutlanmış gibiydik.

Öpüşüne karşılık verdikten birkaç saniye sonra geri çekilip alnını alnıma dayadı ve hafifçe gülümsedi.

"Seni seviyorum ve bu ilişki bitmeyecek."

"Her şeyin bir sonu vardır Tuna."

"Öyleyse, bizi ancak ölüm ayıracak."

~~~~~

İnanın bana ne yaptığımı bilmiyorum hzoahzpqhs

Neyse, bb

NepentheHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin