11.bölüm

16.1K 655 145
                                    

Ben geldim bu sefer biraz geciktim özür dilerim sizden günden güne ailemiz büyüyor çoğunluğu hayalet okuyucu olsada sorun değil sadece yorumlarını eksik etmeyin

Keyifli okumalar :)

*'*' *'*' *'*' *'*' **'*' *'*' *'*' **'*'

Askersen sabrı öğrenirsin, acıyı, kaybetmeyi. Buna rağmen kaybetmek hep ağır gelir.

3 gün sonra

O olayın üstünden üç gün geçmişti. Nefes ilk gün hastanede kaldıktan sonra beraber eve geçmişlerdi. Alparslan üstlerine bilgileri ve aldığı dosyaları teslim etti. Üstleri ise bir süre göreve çıkmayıp dinlenmesini söyledi. Ayrıca nişanlısıyla ilgilenmesini Albay Gökhan Akıncı üstüne basarak bildirdi.

Alparslan gözünün önünden gitmeyen görüntüler yüzünden Nefes’in yanından bir dakika bile ayrılmıyor sürekli onu mutlu etmeye çalışıyordu.

Nefes ise her ne kadar belli etmese bile o kötü günleri üstünden atamıyordu. Sevdiğini üzmemek için neşeli davranmaya çalışsa da içindeki depresyon havasından kurtulamıyordu. Vücudundaki yaralar canını yakıyor yürürken dahi nefesi kesiyordu.

O yüzden Alparslan ayağa kalkmasına dahi izin vermiyordu. Sürekli sevdiğinin yanında oluyor onun iyi hissetmesini sağlamaya çalışıyordu.

Yine öyle bir günün akşamı sevdiği kadını kollarında uyuttu. Ama kendi gözüne gram uyku girmiyordu. Sanki bir saniye gözlerini kırpsa Nefes’i yanından çekip alacaklarmış gibi hissediyordu.

Bir de Nefes’in gece ona sıkıca sarılıp ara ara gitme diye sayıklamaları vardı Alparslan’ın yüreğini yangın yerine çeviriyordu.

Gördüğü ve sıçrayarak uyandığı kabuslar ise Alparslan için maruz kaldığı en ağır işkenceden daha ağırdı.

“Hayır! Gitme! Bırakma beni! Hayır! Hayır! “

Nefes yine sıçrayarak uyanmıştı uykusundan ve anında sevdiği adam tarafından sıkıca sarmalanmıştı.

“ geçti güzelim buradayım. Yanında geçti bir tanem”

Nefes sevdiğinin göğsüne 5 yaşındaki kız çocuğunun korktuğunda babasının göğsüne sinmesi gibi sinmiş dizginleyemedi hıçkırıklarıyla içli içli ağlıyordu.

Alparslan sevdiğinin ağlamasına her ne kadar dayanamasa da ağladığında rahatlayacağını bildiği için sadece terden ıslanmış saçlarını okşuyordu.

Ne kadar o halde kaldılar ikisi de bilmiyordu ama Alparslan daha fazla sevdiğinin ağlamasına dayanamamış kafasını göğsünden kaldırarak önce alnından öpmüş sonra da gözyaşlarını silmişti.

“ ağlama kurban olduğum. Yakma bu adamın canını daha fazla. Sen ağladıkça damarlarımda akan kan lav olup kalbimi yakıyor. “

Nefes sevdiğini daha fazla üzmemek için yavaşça kafa salladı.

Alparslan sevdiğinin bu masum haline buruk bir şekilde gülümseyip “ hadi yıkayalım seni. “ dedi.

Nefes hiç itiraz etmeden sevdiğinin göğsüne geri yattığın da Alparslan Nefes’i kucağına alıp banyoya taşıdı. Önce suyu ayarladı sonra sevdiğine dönüp üstünden tişörtünü çıkardı.

ASKERİN VURGUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin