Here With You | KookMin

Özel Bölüm: Zamanı Geriye Sarmak

Deep Purple - When A Blind Men Cries

Bilgisayarın tuşlarına son birkaç dokunuş yaptıktan sonra işi tamamen bitmişti.

Jungkook Sandalyesinde gerinip esnediğimde gerçekten öğleden sonraki derslerimi boşverip eve gitmeyi düşünmüştü ama devamsızlığının el vermeyeceğine adı gibi emindi. Çoğu zaman kendi kafasına göre dersleri aksattığı için hiçbir şekilde mükemmel öğrenci profilini yakalayamıyordu. Eliyle alnını biraz ovup bilgisayarını toplamaya başladı.

Masada bir şey bırakmadığından emin olunca ağır adımlarla kafeteryadan çıktı. Aniden sertçe biriyle çarpışmasıyla ağzından tuhaf bir ses çıktı.

"Önüne baksana!"

Esmer tenli ve bir sürü takıyla süslenmiş suratı olan yakışıklı bir çocuk ile çarpışmıştı. İkisi de bir süre birbirlerini süzmüş ancak sonunda Jungkook'un ağzından alaylı bir mırıldanma çıkmıştı.

"Neden sen önüne bakmıyorsun?"

Esmer olanın yakışıklılığını gıcıklığı kapatmıştı Jungkook'un gözünde. Bu yüzden cevap vermesini beklemeden yanından yürüyüp gitmişti. O çocuk hakkında son hatırladığı şey arksından bir şeyler bağırdığıydı.

İşte Kim Taehyung'un, Jeon Jungkook'un hayatında edindiği ilk yer burasıydı.

O günün akşamı yeni yeni ısındığı flörtü ve Hoseok'un arkadaşlarıyla dışarı çıktıklarında Taehyung ile ikinci kez karşılaşmışlardı. Jungkook sinir bozucu bakışlarla onu süzerken bir yandan kolunun altında yaşlılar hakkında bir şeyler mırıldanan Jimin'i dinliyordu.

"Yani onlarla tombala oynamak aslında gerçekten çok eğlenceliydi."

Jimin omuzlarını silkip dudaklarını bükünce Jungkook burnunu kırıştırmıştı. Jimin ile zevkleri farklıydı ama onun bunlardan bahsetme şekli bir şekilde ilgisini çekiyordu.

"Yaşlılardan hoşlanmam, çok yavaş ve hep yorgunlar."

Jimin bir eli Jungkook'un göğsünde yuvarlaklar çizerken hafiften sarhoş olmuştu bile.

"Sen de hep yorgunsun ve kısmen yavaşsın. Ama bu seni yaşlı yapmıyor!"

Jimin'in büzüp durduğu dudaklarıyla sevimli duruşu kabullenmese de Jungkook'u gülümsetiyordu.

"Kötü bir yalancısın Park."

Gece boyu Jungkook Taehyung'un sesini duydukça sinir olması ve sonra Jimin'in sesiyle sakinleşmesi arasındaki dengedeydi.

Kim Taehyung'un ikinci kez Jeon Jungkook'un hayatında yer edindiği geceydi.

O geceyi de sağlam bir şekilde atlattıklarında Jungkook ve Jimin'in arası gittikçe düzeliyordu. Yani Jungkook durmadan mırın kırın etse de yavaş yavaş kabulleniyor ve Jimin'e kimseye tanımadığı ayrıcalıkları tanıyordu.

Hayatında ilk kez bir açık hava sinemasına gitmişti. Hoseok'tan ödünç aldıkları kamyonetin arkasında uyuyakaldıklarında ve Jimin'in küçük parmakları yüzünü okşarken uyandığında farklı hissetmişti. Hayatında bir şeylerin değiştiğini hissediyordu ama bu onu korkuttuğu kadar heyecanlandırıyordu da. İlk kez beraber uyuduğu biri olmuştu. Bu ona tuhaf gelmişti ama sevmediğini söyleyemezdi.

Kamyoneti Hoseok hyungların evine bırakıp beraber Jungkook'un evine yürümüşlerdi. O günün devamında beraber zaman geçirmişler ve akşam Jungkook onu arabasıyla yurda bırakmıştı.