Veritable

91 23 2
                                    

Duygular aradan çekildiğinde gerçekler çıkar açığa...

wegalynx oyların için ❤❤

<♡>

Evin kapısını açıp içeri girdim . Jimin Jungkooku görmek istemediği için kapıda bırakıp gitmişti beni. Kapının sesi boş evde yankılanmıştı. Jimine el sallayıp kapıyı örttüm. Bileğimin biri sargılıydı fakat diğeri sağlamdı. Kızlara buraya geleceğimi söylememiştik çünkü söylersek izin vermezlerdi.
"Gelmişsin." Bir anda dibimden gelen sesle neredeyse aklımı kaçırıcaktım.
"Başka şansım yok gibi duruyordu."diye tısladım. Bana üstten bir bakış atıp "bunu bilmen güzel "dedi ve odasına çıktı. Bende salondaki koltuğa mecbur kaldım.


Uyandığımda güneş yeni doğuyordu. Güneşin kızıla çalan ışıkları odayı aydınlatmaya başlayınca yataktan kalkıp kapıya ilerledim. Ama ben.buraya nasıl gelmiştim?

Acıkmıştım ve bunu guruldayan karnım açıkca belirtiyordu. Mutfağa girdiğimde onu yemek yaparken görmek yaşadığım en büyük şoktu. Tam o farketmeden odaya dönecektim ki " otur "dedi. Topuğumun üstünde geri döndüm. Masaya ilerleyip oturdum. Benim yaptığım kahvaltılara benzemiyordu. Burada yediğim ikinci yemek ilk kahvaltıydı. Bir yemeklere birde elimdeki çubuğa bakıyordum. Onunla kahvaltı yapmak yapacağım en zor işti. O ise rahatça yiyordu yemeğini.
"10 dk içinde bitirmezsen aç kalırsın."dediğinde içimde bir korku nüksetti. Çubuğu yemeğe daldırıp ağzıma götürdüm. 10 dk da bütün sofrayı silip süpürmüştüm. Çubuğu masaya bıraktığımda bana değişik bakıyordu.
"Öküz "dediğinde gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı.
"1 haftadır birşey yemiyorum ben!! Yediğim tek yemeğide senin o iğrenç yerin yüzünden çıkardım.!!"diye çemkirdim. Masadan kalkıp salona geçti. "Topla oraları."diye emrettiğinde sinirim bozulmuştu. Sürekli birşeyler emrediyordu. "Yemeğini ye , üzerini değiş, makyaj yap, etrafı topla."sanki hizmetçiydim ben. Mutfağı topladığımda içeri geçip oturdum elindeki telefınla uğraşıyordu.
"Yukarıda çamaşırlar var onlarıda hallet. " dediğinde sinirimi gülüşümden çıkardım.
"Hizmetlimiyim ben. "diye söylendim.
"Evimde yaşıyorsunsbir bedeli olmalı."dedi
"Kendi isteğimle mi kalıyorum sanki."diyip ayağa kalktım. Yürürken söylenmeye devam ediyordum."Koskoca Joseon prensesliğinden hizmetçiliğe."

Çamaşır odasına girdiğimde iki makine yanyana duruyordu. Diğer tarafta çamaşır sepetleri vardı. İçinden çamaşırları alıp makinelerden birine doldurdum. Bu makineyi nasıl çalıştıracağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Çamaşırları seçerken birşey dikkatimi çekti. Jungkookun gömleğini çıkarıp baktığımda üzeri kandı. Ve bu rüyamda gördüğümde üzerinde olan gömlekti. Tam olarak aynı yerde kan lekeleri vardı. Nefesimin kesildiğini hissettiğimde içeri bir kadın girdi. Çamaşırı elimden kapıp "sizin ne işiniz var burada "diye sordu . Bu evde hizmetli mi vardı? Başımı sağa sola sallayıp kendime gelmeye çalıştım. Odadan çıkıp salona döndüm. Hala aynı yerde aynı pozisyonda oturuyordu. Koltuğa oturup cevaplamayacağını bildiğim halde bir soru sordum.
"Sen ne iş yapıyorsun ?" O ise beni şaşırtacak şekilde cevap verdi.
"Şirketim ve barlarım var. Neden ?"
"Peki hiç adam öldürdün mü ?"diye sordum tedirgince . Elindeki telefonu kenara bırakıp bana döndü.
"Neden soruyorsun?"dediğinde cevabımı almıştım zaten.
"3gün önce bir adam öldürdün mü ?"diye sorduğumda ise gözleri irileşmişti. İlk defa şaşırdığına şahit oluyordum. Ayağa kalkıp yanıma geldi . Ayağını oturduğum yerin yanına koydu ve üzerime eğildi.
"Sen bunu nereden biliyorsun?"diye sorduğunda verecek bir cevabım yoktu. Rüyamda gördüm desem asla inanmazdı. Kendi kendimi tehlikenin kucağına atmıştım. Aptal kafam.
"Rüyamda gördüm. Sen bir depodaydın . Elin kanlıydı ve o adam yerde yatıyordu kanlar içinde."dedim . Birşey demeyip üzerimden kalktı. Şaşırtıcı bir şekilde sessizdi .
"Bu rüya işi canımı sıkmaya başladı."diye fısıldadığında anlamamıştım demek istediğini. Benim rüyalarım neden onun canını sıkıyordu. Kapı çaldığında bana bakıp çenesi ile kapıyı işaret etti. Ayağa kalkıp kapıyı açtım.
"Lütfen beni şu kızdan kurtar Eunbi ."diyip arkama saklanmıştı V. Hangi kızdan diye bakmak için kapıya döndüğümde Sowon ve Yerin ile karşılaşmıştı.
"Tae sen salak mısın herşeyi bildiğin halde onları buraya nasıl getirirsin?"diye sorunca Jungkookun yanına gitmişti. Jungkook yüzünde simsi bir gülümseme ile kapıdakilere bakıyordu.
"Gelsenize"dedim Yerinle konuşmuşluğum yoktu ama Sowonu seviyordum. Herkes bana deli muamelesi yaparken o evine çağırıp yemek yapmıştı benim için. İçeri girip tedirgince salona geçtiler ikili koltuğa oturdular. Diğer koltukta V ve Jungkook oturuyordu. Tekli koltuğa geçip oturunca ikisine bakmaya devam ettim.
"Seni çok merak ettik . Bize bişey demeden çıkmışsın hastaneden. Yerin Taenin başının etini yiyince getirdi bizi buraya."diye izah etti Sowon durumu. Jungkooka baktığım Da onunda bana baktığını farkettim. İçimde gereksiz bir heyecan oluşmuştu.
"Neden burada kalıyorsun Eunbi? Neden intihar etmeye kalkıştın?"diye sordu Yerin. Demek ki kolumun durumunu intihar girişimi olarak anlatmışlardı.
"Ben.."diye başladığımda Jungkook lafımı kesti.
"SinB bizim arkadaşımız. Hafızasını kaybedince evden kaçtı . Kayboldu. Sonrada onu sen bulmuşsun."dedi Sowona doğru. Sowon başını sallayıp onu onayladı. Diğer ikiliye döndüğümde Yerinin gözgöze geldikçe V'ye korkunç bekışlar gönderdiğini görmüştüm. Garip bir şekilde hoşuma gitmişki kesinlikle çok tatlılardı. Kimseden çıt ses çıkmıyordu. Sowon ve Yerin ayağa kalkıp "o zaman biz gidelim Eunbide iyiymiş."dediler . Gitmemelerini istiyordum ama burada tehlikedelerdi. Başımı sallayıp onları kapıya götürdüm. Çıkmadan önce Sowon sarıldı bana.
"Kendine iyi bak birdahada öyle bir saçmalığa kalkışma."dedi bir abla gibi. Gülümseyip kollarımı beline doladım. Ondan sonra Yerin geldi ve sarıldı.
"Resmi olarak tanışmamış olabiliriz ama seni sevdim. Bizim kafadansın . "Dedi onada sarılıp güldüm. Kapıdan çıkmadan "ve son olarak o çatlaktan uzak dur."dedi kahkaha attığımda o da gülmüştü. Kapıyı kapatıp merdivenlere yöneldim.
"Dışarı çıkıcaz. "dedi ruhsuzca.
"Geçenki gibi bir yerse asla gelmem."dedim. Bizim kavga edeceğimizi anlayınca Tae evden sıvıştı.
"Her seferinde böyle yapıyorsun. Sonunda kabul edeceğini bile bile karşı çıkmak hoşuna mı gidiyor."dedi alayla. Belki şuana kadar zorlada olsa kabul etmiştim ama onun sayesinde bir kere ölümden dönmüştüm zaten ölsemde umrumda olmazdı.
"Hayır bu sefer kesinlikle gelmiyorum."dedim inatla. Koltuktan kalkıp merdivenin başına geldi. Yaşadığımız olayların büyük çoğunluğu burada oluyordu. Merdivenin başında.
"Geliyorsun."dedi fısıldayarak. Başımı sağa sola salladım. Fazla yakınımda duruyordu ve bu yakınlık iyi değildi. Gözlerimi gözlerinden çekmek istiyordum ama yapamıyordum. Birşey buna engel oluyordu. Gözlerini gözlerimden çekip dudaklarıma indirdiğinde nefes alamadığımı hissettim. Dudaklarımı ıslatma isteğime engel olamayıp dilimi alt dudağımda gezdirdim. Bu onun yutkunmasına neden olmuştu. Eğer bu şeye devam ederse kesinlikle beni öpecekti. Elimi göğsüne koyup ittirdim onu.
"Tamam geliyorum çekil önümden."dediğimde rahatça elini cebine attı.
"Bende öyle düşünmüştüm."

YOU ARE NOT ALONE (SİNKOOK)Where stories live. Discover now