21 - VEDA

3.1K 237 54
                                    


Multimedya Aren Pusat...

KEYİFLİ OKUMALAR!

Kolumu ondan çekmeye çalışırken kalın bir ses "Ayşin!" diye gürledi.

Savaş hızlı adımlarla yanımıza doğru geldi ve bir hamleyle beni çekip onun elinden kurtardı. Garip olan şey ise Aren'in beni aynı güçle çekiştirmeden buna izin vermiş olmasıydı.

"Ne yaptığını sanıyorsun?" diye tekrar gürledi Savaş. Gözlerinden birazdan ateş çıkabilirdi. O kadar öfkeliydi ki...

Aren derin nefes aldı.

"Onunla konuşmam gerekiyor. Bu seni ilgilendirmez."

"İstemediğini söylüyor. Duymuyor musun?"

"Konuşmamız gerekiyor dedim."

Savaş anlamayacağını bildiğinden tekrar anlatmadı.

"Defol git burdan."

Bunu üstüne basa basa söylemişti.

Aren'in git gide daha fazla sinirlendiğini görebiliyordum. Aynı Savaş'ta olduğu gibi onun da sinirlenince neler yapabileceğini kestiremiyordum. İki tane saatli bombanın arasındaydım şuan. Bildiğim tek şey, Aren daha fazla ısrar ederse Savaş'ın yumruğunu yüzünde patlatmaktan çekinmeyeceğiydi.

"Sadece bu seferlik." dedi Aren. Gözlerinde açık bir tehdit vardı. Bunun bir daha olmamasını kibarca dilediği bir tehdit.

Savaş'ın kolunu kavrayıp "Gidelim." diyerek çekiştirdim. Aren'in gözleri oraya kaydı ve kaşlarını kaldırdı. Savaş'ı güçlükle birkaç adım geriye götürebildim. Aren'i parçalamak istiyormuş gibi bakıyordu.

Birlikte eve girene dek Aren bakışlarını üzerimizden çekmedi.

"Bu adamın derdi ne?" dedi Savaş, ben kapıyı kapatır kapatmaz.

"Sakin ol." diyerek onu salona götürdüm. Kol kasları o kadar gerilmişti ki, bir ağaca dokunuyor gibiydim. İçerideki koltuklardan birine oturdu.

"Kahve yapıp geliyorum." diyerek yanından ayrıldım.

Dakikalar sonra iki kupayla birlikte içeri döndüm. Savaş'ın düşünceli bir hali vardı. Kahveyi uzattığımda teşekkür etti ve ekledi.

"Evet. Anlatmaya başla bakalım."

Güldüm. "Bir şey anlatacağımı da nereden çıkardın?"

"Anlatacaksın. Zaten nasıl anlatacağını düşünmek için mutfağa gitmedin mi? Normalde bunu yapmaya üşenirsin." dedi kahveyi göstererek.

"Ah, bazen beni ne kadar iyi tanıdığını unutuyorum."

Haklıydı. Cümlelerimi toparlamak için mutfağa gitmiştim. Koltuğa oturdum.

"Başla bakalım."

Evet, nereden başlamayı planlamıştım?

"Mahzen'i biliyorsun." dedim. Kafasını onaylarcasına salladı.

"Önünde bir sürü seçenek olmasına rağmen Aren beni seçmiş. Yani onlara katılmam için. Aynı şekilde bu meseleden saf dışı kalmamı da o istedi bildiğin gibi. Ben de saf dışı kaldım. Gece, Cihan ve Oktay'ı oradan tanıyorum. Ama tanıdığım biri daha var. Adı Kamer."

Kahvesini yudumladı. "Sanırım olaylar burada başlıyor. Devam et."

"Aşırı derecede soğuk bir doktor. Aynı zamanda Gece'nin platonik aşık olduğu kişi."

Aklıma o gün yanıma ağlayarak gelişi geldiğinde yine sinirlendim. Kendi kendimi toparlayıp "Neyse." dedim. "İşte o evimin yolunu kendi imkanlarıyla buldu. Gece'de işine yaradı tabi."

MAHZEN: Kızıl AnkaDär berättelser lever. Upptäck nu