12- VAZGEÇİŞ

3.7K 238 56
                                    

Multimedya Gece Mestan...

YENİ BÖLÜMÜMÜZ GELMİŞTİR. KEYİFLİ OKUMALAR!

"Ben Gece Mestan. Tanıştığıma memnun oldum."

Kahvesinden bir yudum daha aldığı esnada bardağındaki "MAHZEN" yazısını gördüm.

"Buraya sana her şeyi anlatmak için gönderildim."

Şaşırmıştım. Acaba anlatacaklarına inanmalı mıydım?

"Sonunda, ağzından laf alabileceğim biri." dedim kafamı denize çevirerek. Ona itimadım olmasa da ağzından olabildiğince çok laf almalıydım. Doğruyu söylüyor olma ihtimali çok az da olsa vardı.

"Ağzımdan laf almıyorsun. Ben sana kıyak geçiyorum. Normalde böyle bir şeyi yapmam."

Sonra yine kahvesinden bir yudum aldı. Ben de elime aldığım kahveyi tattıktan sonra "Peki neden bana kıyak geçiyorsun?" dedim gözlerimi kısarak. Bu şüpheci bakışlarımın sebebi eğer başka bir amacı varsa şimdi söylemesini istememdi.

"Ben de Mira'dan nefret ediyorum. Onu sevmeyen kızlara karşı zaafım var. Seninle iyi anlaşacağız gibime geliyor."

Bunu söyledikten sonra ona kaşlarımı kaldırmış bir şekilde bakarken yanağımı sıkması yapmasını beklediğim en son şeydi.

"Yanaklarını da beğendim ayrıca. Ay, ne kadar da yumuşak. Çok tatlıymışsın sen."

Elini ittirip "Sen bana mı yürüyorsun?" diye çıkıştım.

"Ah, hayır tatlım. Ben yakışıklı, soğuk ve doktor olanlardan hoşlanıyorum."

Aklıma biri geliyordu ama...

"Kamer mi?"

"Enişten hakkında düzgün konuş."

Kafayı mı yemişti bu kız?

"Ben ne dedim ki şim..."

"Kamer deme. Enişte de." diyerek lafımı böldü.

Acaba Kamer'in bundan haberi var mıydı?

Bu dediğine fazla aldırmadan "Sen bu kişileri nereden tanıyorsun ki?" diye sordum. Artık anlatmalıydı bence.

Bacak bacak üstüne atıp konuşmaya başladı.

"Yaklaşık 2 senedir orada çalışıyorum."

"Nerede?"

"Mahzen'de."

Kaşlarım çatılırken söylediklerini ilgiyle dinlemeye başladım.

"Mahzen gizli bir teşkilat. Türk Teşkilatı. Ve biz Türk Teşkilatı olarak senden yardım istiyoruz."

"Na..nasıl bir yardım?"

"Şöyle ki..."

Derin bir nefes aldı.

"Kamer Enişten -vurgulu bir şekilde söylemişti- Aren, Mira, Cihan ve Oktay da benim gibi bu teşkilatın üyeleri. Artık sen de öylesin."

Kaşlarım havalanırken dinlemeye devam ettim.

"Uluslararası bir antlaşma gereği özel bir göreve dahil olduk. Aren ve o şırfıntı Mira da bu görevin bir parçası."

Bunu söyledikten sonra gömleğinin düğmelerine eğilip "Özür dilerim ama öyle." dedi. Sanırım mikrofon takılıydı ve onu dinliyorlardı.

"Her neyse. Kısacası şöyle söyleyeyim; o gördüğün üzerinde Mahzen yazan kapı var ya, işte oradan girdiğin anda bütün hayatın değişecek."

MAHZEN: Kızıl AnkaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin