MAHZEN: Kızıl Anka

39- GERÇEKTEN HER ŞEY

Mahzen'i askıya almıştım fakat kararımı değiştirdim. Bitirmeye karar verdim. Bu kitabım da final olduktan sonra Dreame uygulamasında ücretsiz olarak yayınlanacak. Haberiniz olsun. Duymadık görmedik demeyin :)

Şimdiiii uzun bir aradan sonra tekrar beraberiz. Toparlayıcı bir bölüm olacak, neler olduğunu hatırlatacak. Her şey burada açıklığa kavuşacak.
Keyifli okumalar!

###### 2 SENE ÖNCE ######

Gece, yaklaşık 40 fotoğrafı masaya sırayla yerleştirmişti. Fotoğraftakilerin hepsi Aidrour uygulamasını indirip belirli bir seviyeyi geçen kişilerdi.

"Hepsi ölecek mi?" diye sordu üzgün bir ifadeyle.

Cihan kollarını göğsünde birleştirmişti. Onaylamaz bir şekilde kafasını sağa sola salladı.
"Buna izin veremeyiz."

"Elimizden bir şey gelse keşke." dedi Oktay. Masanın etrafında bir tur attı. Bazı fotoğrafları eline alıp üzüntüyle baktı.

"Sadece bizim tespit edebildiğimiz 40 kişi var. Kaçırılacak olanların sayısı çok daha fazla." dedi Aren. Masadaki tüm fotoğrafları tek tek inceledi. Hepsinin yaşadığı bambaşka hayatlar olduğunu; ailelerinin, sevdiklerinin ne kadar üzüleceklerini düşündü. Hepsi bir şifre için kurban edilecekti. Aralarından herhangi biri doğru şifreyi bulana dek.

Bunun acımasızlık olduğunu düşündü Aren. Ama bir oda dolusu bilim adamını hiç düşünmeden yok eden bir örgüt için acıma duygusu ne derece önemli olabilirdi ki?

Parmaklarını birkaç fotoğrafın üzerinde gezdirdi.

"Hangisinin kurtulma ihtimali yok?"

Gece en üst sıradaki fotoğrafı yavaşça eline aldı. Karşısındakini delip geçmek istercesine bakan ve bakışları kadar keskin yüz hatlarına sahip olan kızıl saçlı kızın resmini Aren'e doğru çevirdi.

"Ayşin Tekay. En yüksek seviyeye ulaşabilmiş tek kişi."

Aren fotoğrafı eline aldı. Kızın yüzündeki çillere kadar her detayını uzun uzun inceledi. Onun için bu, bir fotoğraftan daha fazlasıydı. Çünkü fotoğraftaki kişinin yaşadığı koskoca bir hayat vardı. Tanımıyordu ama bir yıldızın kayması gibi bu kızın hayatının da kayıp gideceğini bilmek onu üzmüştü.

"Kilit noktamız bu kız. İlk almak isteyecekleri o olacaktır."

"Diğerleri? Onları korumayacak mıyız?" diye sordu Kamer.

"O şifreyi çözemez ve ölürse diğerlerinin hepsi zaten ölür. Denklem çok basit onlara göre."

Fotoğrafı cebine koydu ve odanın kapısına doğru ilerledi. Gece arkasından seslendi.

"Ama bu fotoğraftakilerden bazıları çoktan kaçırıldı bile. Aileleri onları arıyor."

"Onlar için çok üzgünüm. Kurtaramayız. Taina kafamızı karıştırmaya çalışıyor. Kilit nokta Ayşin Tekay. Onu korumamız gerek. Elimizden kaçırırsak 40 kişinin hepsini, hatta daha fazlasını ölüme yollamış oluruz."

Gece Aren'in haklı olduğunu düşündü. Ayşin isimli kızın tüm bilgilerine ulaşmak için bilgisayarını kurcalaması gerekecekti. Aren odadan çıkmadan önce ekledi.

"Taina ile ilgili elimizde çok az veri var. Bizden daha güçlüler. Şimdilik."

Haftalarca Ayşin'i takip etti. Onun için ne zaman harekete geçeceklerini tahmin edemiyordu. Bu yüzden her gün onun peşinde olmak zorundaydı. Gidip ona durumu açıklasa da kız ailesini bırakmak istemeyecekti.