''Susarak, konuşarak; seni sevmek.''

Start from the beginning
                                    

Ben o sırada masadan yine uzaklaşıp Keremin vücudunda dolanan Aslının ellerine odaklanıyorum. Ağzının içine gire gire bir şeyler anlatmaya çalışırken Keremde bu durumda çokta memnun olmasa da engelleyecek bir hareket yapmadığından sinirlerimin bozulmasına sebep oluyor. Platin sarısı dibi gelmiş saçlarını geriye doğru atarken göğüs dekoltesinin öne çıkmasını sağlıyor ve bir adım daha yaklaşıyor Kereme. Fazlasıyla yakın bir temasta bulunarak kulağına eğilerek bir şeyler söylüyor. Kerem yine çokta umursamaz bir tavırla Aslıyı dinliyor . Galiba duyduğu şeyden olsa gerek önce gözleri büyüyor, sonra hırsla küçülüyor ve kafasını kaldırıp Aslının gözlerine bakıyor. Daha önce bana bakmadığı gözlerle Aslıya bakarken, bana umarım hiç böyle bakmaz diye düşünüyorum. Çünkü etrafındaki insanlar olmasa Aslıyı öldürecekmiş gibi bakıyor. Çene kaslarını gere gere aynı Aslının yaptığı gibi ancak Aslının yapmış olduğu amaçtan fazlasıyla uzak bir şekilde kulağına eğiliyor. Dişlerini sıkarak bir şeyler mırıldanıyor ve Aslı ciddi anlamda korkarak yanından uzaklaşıyor. Elindeki dosyalara odaklanıp bir kaç dakika sinirinin geçmesini bekledikten sonra kafasını kaldırdığında bakışlarımız buluşuyor ve hemen gözlerimi onun üzerinden çekme gereği duyuyorum.

Tamam, bu kaldırabileceğim bir şey değildi. Kerem ne kadar Aslının ahlaksız olduğunu düşündüğüm teklifini reddetse de Aslı gibi kızları hepimiz biliriz. Asla vazgeçmezler. Ve bu onun bir tehlike olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu olay sanırım kaldırabileceğimden daha fazlası. Benim olmasını istediğim bir erkeği başka bir kadınla paylaşmak mı? Hah! Bunu en iyi yaşayanlardanım sanırım!

Gözlerimde hissettiğim sızlamayla aniden gözlerimi bastıran yaşları göz kapaklarımı kımıldatmayarak engellemeye çalışıyorum. Aklıma dolan görüntülerle içimin aynı o gün ki gibi acıdığını hissediyorum. O gün ki gibi ama o zaman ki hayal kırıklığıyla değil...

Masadakiler sessizliğimin ve tekrar tekrar çekmekte olduğum acının farkında olmadan bir şeyler hakkında konuşuyor. Onların konuştuklarına kulak kabartıp aklımdakileri silmek istiyorum. Çünkü gerçekten şuan düşünmek isteyeceğim en son şey eski sevgilimin beni aldatmış olduğu anlar. Ve bu olayı Keremin başka bir kadınla yakınlaşması tetiklediğinden, daha da düşünülmez bir şey.

Ben düşüncelere dalmış kafamdakileri ölçüp biçerken Ulaş'ın fazlasıyla kalın erkeksi sesiyle konuşuyor. Böbürlenerek söylediği şeyi duyduğumda ağzım bir kaç saniyeliğine açık kalıyor.

''Bahse girerim Aslı Kerem Hocanın yatağına girmiştir. Okulda adının anılmadığı insan yok. Hem ben bile...'' derken bakışlarımı ona yönlendirdiğim anda susuyor ve konuyu değiştirmeye çalışıyor.

''Yani tek gecelik bir şeydi canım. Hem çok saçma bir olaydı. Bir anlık bir şey işte. Neyse ne diyorduk? Ben de bir kahve alayım ya.'' diye saçmalayarak konuyu değiştirmeye çalıştığında sırf benim yanımda anlatmamak için sustuğunu düşünüyorum. He, benim de çok umurumdaydı senin Aslıya sevişip sevişmemen Ulaş! Lütfen anlatma. Ama farklı bir şeye yorulmama bu anlatma dememi, sadece kusmak istemiyorum. Aslıyla Ulaş! Dehşet verici iğrençlikte...

Kendi kendime konuşmaya devam ederken Ulaş kahvesini alıp çoktan yanımıza geliyor. Çok yakın bir şekilde sandalyesini yanıma çekip oturuyor. Elindeki diğer kahve bardağını gördüğümde amacını anlıyorum. Masada benim önüme koyuyor kahveyi ve konuşuyor.

''Sen gündüz içemedin ya, al bu benden sana.'' diyor elini omzuma değdirirken. Önce bir irkiliyorum elini omzumda hissedince. Sonra Keremin bizi izlediğini gördüğümde bir an hırsla dolup bende elimi elinin üzerine koyup ''Teşekkür ederim'' diyorum sıcaklıktan uzak bir sesle.

Kereme tekrar baktığımda gözlerinden ateş çıkarmaya çalışır gibi bir tavra büründüğünü görüyorum. Tek bir hamle daha olsa üzerimize atlayacak gibi duruyor ve elindeki kağıtları un ufak edecek gibi sıkıyor.

Yasak AşkWhere stories live. Discover now