Kerem Sayer'in dünyası...

23.6K 471 44
                                    

Sigara ve kahve aromasıyla yazılmış, fazlasıyla uzun tutulmaya çalışılmış, hafif melankoli içeren bir bölümdür. Bölüm gifimiz ve ''Kerem gibi''' şarkımız multimedyadadır. Keyifli okumalar. Yorum yapan vote veren herkese sonsuz teşekkürler. Beni yorumsuz bırakmayın.

edit: ilk attığımda gif kimseye gözükmüyormuş ama düzelttim şimdi, oldu sanırım :)

Kaç bahar gezdim gönül düzde yar edip yelleri...

Kar değil bu derdiğim güller, yağdı dikenleri...

Kaldım bir başıma, bu dert beni öldürmezde süründürür aman...

Yaktım genç yaşımı, bu matemi kalbim zevk ediyor onduramaz...

Çare bu değilse de kandı sonsuz kere, kör koyu derin ateş kamberi de kül...

Varmadı Kerem gibi,  kah görünüyor dibi.Kör kuyu derin ateş,  kah yeri meçhul...

En sevdiğim şarkı olan şarkıyı alarm sesi yaptıktan sonra şarkıdan soğusam da ''Kerem gibi'' sözcüklerini duyduktan sonra bir daha ısınıyorum. Uzun süre sonra gülerek ve huzurlu uyanmam da buna sebep oluyor. Yatakta biraz oyalandıktan sonra arkamı dönüyorum Keremi sarıp sarmalamak için. Ama döndüğümde Keremi yerinde bulamıyorum. Huzur demiştim değil mi? Unutun. Şuan daha önce hiç bu kadar huzursuz hissettiğimi hatırlamıyorum. Ne demek bu ya? Nerede şimdi bu adam. Nasıl bırakıp gidebilir.

Yatağın içinde olduğum yerde onun güzel ama ne renk olduğunu çözemediğim saçlarının değdiği yastığı alıp ellerimle üzerine yumruk atmaya başlıyorum.

''Gerizekalı, aptal herif. Nerdesin ha?''

Vurmaya devam ettikçe sinirim yatışıyor gibi oluyor. Ama her vurduğumda kokusunun burnuma gelişini hiçe sayarsak. Yumruklarımı durduruyorum bir an ve yastığı kaptığım gibi sarmalıyorum. Kokusunu içime çekiyorum ve bunu bir yastığa yapıyor olmak canımı acıtıyor. Ona bu kadar muhtaç gibi davranmak kendimi aptal gibi hissetmeme sebep oluyor.

Yastığı yine bir hışımla biraz önce bulunduğu yere geri bırakıyorum ve hemen ellerimle saçlarımı gözlerimin önünden kurtarıyorum. Ne yapacağımı düşünüyorum yatağın başlığına vücudumu yaslayıp. Neden böyle yaptığının tek bir açıklaması geliyor aklıma. Silmek istiyorum bu düşünceyi kafamdan, silemiyorum. Yerimden kalkıyorum hızlı hareketlerle ve hemen banyoya yöneliyorum. Silmek istiyorum onun dün vücuduma değen dokunuşlarını. Üzerimdekilerden kurtulup kaynar suyun altına atıyorum hemen kendimi. Elime lifi alıp dün dudaklarının, ellerinin değdiği her yeri ovalıyorum. Kıpkırmızı oluyor tüm vücudum, tıpkı dün bana dokunduğunda kızaran yanaklarım gibi. Dudaklarıyla, elleriyle dokunduğu her yerimde dün onun sayesinde oluşan  sıcaklık varken şimdi kaynar su ve elimdeki lif yüzünden her yerim yanıyor. Vücudum mu şuan daha fazla acıyor yoksa kalbim mi bilmiyorum..

Durulanıp sudan çıkar çıkmaz saçlarımı bile kurutmadan giyinip dışarı çıkıyorum. O evde biraz daha durursam dayanamayacağı biliyorum çünkü.

Onunla tanıştığımız cafede buluyorum kendimi. Ayaklarım mı beni buraya getirdi, ben kendi isteğimle mi geldim bilmiyorum. Şuan tek bildiğim gerçekten sert bir kahveye ihtiyacım olduğu.

İçeri geçtiğim gibi kahvemin masama gelmesi bir oluyor. Teşekkür edip hemen yudumluyorum sem sert kahvemi. İçtikçe zihnimin açıldığını hissediyorum. Uzun süredir sigara içmediğimi fark edip çantama yönlendiriyorum ellerimi kahve bardağımdan çekip. Çıkartıyorum paketi, alıyorum bir dal sigara, tam yakacağım aklıma kapalı mekanda olduğum geliyor. Garsonun gözlerinin içine bakıyorum izin ister gibi. Kafasıyla onaylıyor beni ve o an çakmağımla yakıyorum sigaramı. Ne kadardır içmiyorum diye düşünüyorum. Ben mutsuz olduğumda içerim sigarayı, bunu bildiğim için neden içtiğimi sorgulamıyorum bile. Mutsuzum. Mutsuzum çünkü müthiş bir gece geçirdiğim, kollarında huzur bulduğum, kokusuyla sarhoş olduğum adam sabah kalktığım zaman yanımda değildi. Mutsuzum çünkü böyle bir şeyi ikinci defa kaldıramam. Neden onu hayatıma bu kadar çabuk kabul ettim bilmiyorum. Bir şeyler beni ona doğru sürükledi. Onunla olmamı istedi ve bende oldum. Ama hata yaptım sanırım. Onunlayken her şeyin doğru gibi gelmesi buna sebep oldu galiba. Çünkü ne zaman yanıma gelse, ne zaman o pembe, yumuşacık dudaklarıyla beni sarsa, şu hayattaki tek doğrum oymuş gibi hissediyorum. Hissediyordum diyemiyorum, şimdi gelse beni öpse, bana sarılsa yine aynısını hissederim biliyorum. Karşı konulmaz çekiciliğiyle beni kendine çekti ve bir anda bıraktı...

Yasak AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin