"Sevdik, sevdalandık, seviştik."

7.3K 353 61
                                    

Giyeceğim şeyleri sonunda seçtiğimde, giyip aşağı iniyorum ve anahtarları girişteki dolabın üzerinden alıp dışarı çıkıyorum.

Arabaya atlayıp hızla okula gitmek istiyorum. Sanki Zeynep'e ihtiyacım varmış gibi, ya da Zeynep'in bana... Öyle hissediyorum.

Arabayı otoparka bıraktığımda uzun süre sonra telefona bakmak geliyor aklıma. Zeynepleyken zaman ve yer kavramını unuttuğumdan dolayı,  onunla beraber olduğum süre içinde hiçbir şeyin anlamı kalmıyor.

Ne oturup kitap okuyorum, ne telefonu elime alıp karıştırıyorum, ne başka bir şey.. Hiçbir şey. Sadece Zeyneple olmak istiyorum.

Telefonun bir kaç tuşuna üst üste basmama rağmen ekran açılmıyor ve o zaman kapandığını anlayıp cebime tekrar geri koyuyorum. Büyük ihtimalle şarjı bitti derste şarja takayım diye de aklımın bir köşesine not ediyorum.

Asansörden indiğimde herkesin gözü üzerimde duruyor her zaman ki gibi. Alışık olduğumdan pek önemsemeyerek tüm özgüvenimle geçiyorum yanlarından.

Zeynep'in dersinin olduğu sınıfa doğru belki daha girmemiştir veya moladadır diye ümit ederek gidiyorum. Kapının girişinde Selenle beraber olduğunu görünce gülümsüyorum.

Arkası bana dönük olan Zeynep'i tabi ki de hemen tanıyorum. Her halükarda alışık olduğum vücudunun gözlerimin önünden gitmesinin mümkünatı yok çünkü.

Çokta anlaşılmamak adına sanki hem Selene hem Zeynepe bir şey soracakmışçasına konuşuyorum.

''Kızlar naber?'' diyorum hızla Selenin yanına gidip Zeynep'in yüzüne bakarak.

Selen beni gördüğünde irkiliyor önce ama ben Zeynep'i yerden kaldırıp yüzüme baktığı yüzünden başka bir şey görmüyorum o an.

Gözyaşları yanaklarını kaplamış olan halini gördüğümde içim acıyor. Kimseyi umursamayarak sarılmak istiyorum sımsıkı. Kendimi kasarak bu isteğimi engellemek adına sımsıkı tutuyorum bedenimi olduğu yerde.

''Zeynep?'' diyebiliyorum sadece.

Selenin yanında da belki bir şey bilmiyordur diye çaktırmak istemiyorum.

''Ne oldu?'' diyorum.

Cevap vermeyip eliyle göz yaşını silerek omzuyla omzuma vurarak çekip gidiyor yanımdan.

Arkasından bakarken herkesin Zeyneple beni izleyip birbirlerine bir şeyler fısıldadığını duyduğumda,  olayın bu benim öğrencilerin ağzından düşmeyen ''yakışıklılık'' mevzusu olmadığını anlıyorum.

Zeynep'in peşinden gitmek yerine olayın aslını öğrenip öyle yanına gidip, onu ağlatacak kadar neyin üzdüğünü öğrenmek istiyorum.

''Selen?'' diyorum.

Selen bir elindeki telefona bir de bana bakarak kekeleyerek cevap veriyor.

''Ho-hocam'' diyor.

''Neler oluyor?'' diyorum.

Gözlerime boş boş bakarak biraz da korktuğunu hissederek titreye titreye beni izlemeye devam ettiğini gördüğümde, Zeynepi ağlarken görmemle vücuduma yüklenen sinir katsayısı son seviyesine ulaşıyor.

''Cevap verin!'' diyorum herkes hala bana bakıp konuşmaya devam ederken.

''Ne oluyor bu lanet olası okulda!''

Yasak AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin