Bölüm 28 - Karanlık

30.1K 2.1K 3.5K
                                    

Bölüm Şarkısı: Pentagram - Geçmişin Yükü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm Şarkısı: Pentagram - Geçmişin Yükü


✧ ══════ • ♡ • ══════ ✧

"Gırtlağında İbrahim'in bıçağıyla yaşar sevdalılar,
Fakat sen sakın korkma; melekler var.

Ağrır birden! Geri teper çocukluktan kalma yaralar,
Bak! Senin dizlerinde, benim kalbimde aynı yara var."

-*-

"Küçük deniz kızı tam hançeri saplamak üzere elini kaldıracakken prensin sayıkladığına şahit olmuş. Umutla eğilip dinlediğinde prensin düşünde karısının adını sayıkladığını duymuş. Yalnızca onu düşündüğü kolaylıkla anlaşılıyormuş.

Birden deniz kızının elindeki hançer titremeye başlamış. Cama doğru gidip onu hızla uzaklara, kırmızı bir ışıltıyla parlayan dalgalara fırlatmış. Hançerin kaybolduğu yerde sudan kan damlaları çıkıyor gibiymiş. Küçük deniz kızı son kez dönüp sevdiği adama bakmış ve kendini denize atmış. Vücudu köpük halinde eriyip sulara karışmış hemen, ruhuysa yalnızca karanlık gecelerde ortaya çıkan yakamozlara dönüşmüş..."

Sevdiğim adamın başkasıyla uyurken izlemek zorunda kaldığım o gece, hayatımın en zor gecesiydi. Bir hastane odasında cehenneme açmıştım gözlerimi. Defalarca kez uyuyup uyanmış, gözlerimi aralayıp da onları her gördüğümde ağlamış, ancak serumlarla uyuşmuş bedenimi yataktan kaldırıp da o odadan çıkmayı başaramamıştım bir türlü. O gece öyle çok kırılmıştım ki, ömrümün sonuna kadar içimde cam parçalarıyla yaşamak zorunda kalacağımı sanmıştım.

Şimdiyse kalkmış öyle bir şey söylüyor ki bana, tüm tarihimi baştan yazıyor sanki. Yüzümde allak bullak olmuş bir ifadeyle farkında olmadan uzaklaşmaya başlıyorum ondan. Geri çekilirken bana engel olmuyor, dikkatli bir şekilde izlemekle yetiniyor sadece. Az ötesinde durup bir anlam vermeye çalışarak gözlerine bakıyorum Aras'ın. Ne düşünmem gerekiyor? İnsan rüyasında herkesi görebilir, öyle değil mi? Fakat içimden bir ses durumun bu kadar basit olmadığını fısıldıyor bana. Düşüncelerimin arafında geçirdiğim birkaç saniyenin ardından onu sorgulamaya devam ediyorum.

"Rüyanda beni mi gördün?" diye tekrarladığımda başıyla onaylıyor. "Peki nasıl gördün? Yani... Ne gördün de başucuma çiçek bırakmaya karar verdin?"

"Tanıştığımız günü." diyor çok bariz bir şeyi söyler gibi. "O gün seninle çok iyi iki dost olabileceğimizi düşünmüştüm. Gördüğüm rüya, bana ne kadar yanıldığımı hatırlattı, Melek."

"Ve bu yanılgıyı benim de hatırlamamı istedin, öyle mi?"

"Hayır, senin çiçeği hatırlayacağını düşünmemiştim bile." diye cevap veriyor usulca. "Uyanıp da bahçeye çıktığımda çiçeği gördüm ve... Bilmiyorum, Melek. Üzerinde düşünmeden yaptığım bir hareketti, hastaneden çıkarken unutmuştum bile."

Düşmüş Melekler SenfonisiWhere stories live. Discover now