9. Bölüm

583 46 29
                                    

     Luhan ağlamaktan içi çıkmış bir halde odada bir o yana bir bu yana savrulup duruyordu. İçindeki merak ve korku ne oturmasına izin veriyordu ne de herhangi birşey düşünmesine... Sadece ağlıyordu. Jongin'i bulmak istiyordu. Sehun suçsuz mu bilmek istiyordu. Herşey karman çorman bir hale gelmeden öğrenmek istiyordu tüm olanları.

        Aşağı kattan bir ses yükseldiğinde Luhan tamamen sessizleşmişti ve kimin geldiğini öğrenmeye çalışıyordu. Sehun'un gelmiş olmasını diledi ama gelen kişi her ne yapıyorsa tüm odaların kapısını tek tek vurarak açıyordu. Yavaşça kendi odasına yakın gelmeye başlayan sesler onu iyice rahatsız ederken bir anda kendi bulunduğu odanın kapısına bir tekme geldiğini duyunca kendini yatağın arkasına attı.

      Gelen kişi haraketliliği fark etmiş olacak ki "L-h-Luha-n" diye seslendi. Çok kaba bir sesti ve Luhan'ı deli gibi korkutmuştu. Daha sonra ise kilitli kapıya omuz atılmaya başlanmıştı. Luhan korkudan yere iyice sinerken kapının açıldığını fark etti. Yanında yere düşmüş vazoyu eline aldı. Gelenin ayak sesleri doldurdu Luhan'ın kulaklarını. Luhan sakince doğrultup adama bakmak istediğinde ise gördüğü kişi ve onun hali Luhan'ın buz kesmesine neden olmuştu.

       Luhan sakin olmaya çalışarak seslendi ve dikkatini çekmeyi bekledi genç adamın. "Jongin" . Luhan sakin olsa da Jongin değildi ve daha Luhan'ı gördüğü anda gözleri dolmuş hatta ağlamaya başlamıştı.

        "Jongin burada ne işin var?"

        "S-Seni Al-ak almak i-için."

        "Bu halin ne senin böyle."

     Luhan ayağa kalkıp Jongin'i inceledi. Kollarında derin kesikler vardı. Kaşı ve dudakları patlamış yara olmuştu. Üzerindeki elbiseler yırtıkdı. Herşeye ek olarak Jongin'in ayağında ayakkabı dahi yoktu ve ayakları yara bere içindeydi.

        "G-gid-elim"

         "Tamam Jongin. Tamam gidelim"

      Jongin Luhan'ın elini kavradı ve onu geldiği yoldan götürmeye çalıştı. Ama Jongin aksak adımlar atıyordu. Luhan onu sırtına aldı ve merdivenleri indirdi. Jongin bunu istiyor gibi görünmese de itiraz edebilecek gücü yoktu. Evden çıktıklarında Jongin Luhan'ı 4x4 bir araca doğru yönlendirdi. Jongin arabanın Şoför koltuğuna geçerken Luhan hemen yan tarafa geçti.

     "Polis'e gidelim. Olanları anlat Jongin. Lütfen."

     "O-lmaz. Şimdi d-eğil."

      Jongin arabayı çalıştırdı ve evden uzaklaştılar. Hiçbir şey konuşmuyorlardı... Luhan deli gibi merak ettiği ve sormak istediği onca şeye ramen Jongin bu soruları yanıtlayacak gibi durmadığından susuyordu. 

      Birkaç saatlik bir yol geçmişlerdi. Şehirden iyice uzaklaşıyorlardı ve Luhan korkmaya başlamıştı. Nereye gidiyorlardı? Jongin bu hali ile nereye gitmeyi düşünmüştü de bir yere sürüyordu? Yine de ağzını açmamıştı.

      Sonunda akşam üstüne doğru şehirden oldukça uzak bir bağ evinin önünde durduklarında Luhan nefes aldı. Jongin arabadan indi ve aksak adımlarla eve doğru yürüdü.

      "Gel hadi."

      Jongin eve girmeden önce Luhan'a seslenip daha sonra eve girmişti. Luhan hemen onun arkasından gitti. Ev dışarıdan bakımsız bir dağ evi gibi görünse de içine girdiğinde onu gayet Lüks ve görkemli bir ev karşıladı.

       "Luhan..."

       "Söyle Jongin."

       "B-anyo yap-mam g-er-ek."

Obsessed LoveWhere stories live. Discover now