2. Bölüm

1.1K 47 30
                                    

     4 Yıl Önce;

    "Lanet lağam faresi! Nereye kayboldun? Neredesin?"

     Luhan Sehun'un hiddetli ve gür sesinin evde yankılanması ile titredi. Hemen arkasında kendisi ile birlikte bulaşık yıkayan Jongin'e baktı. Onu korumak istercesine arkasına çekti ve yaklaşan ayak seslerini dinledi.

     "Jongin! Hemen ortaya çık yoksa öldün sen."

      Sehun'un ayak sesleri daha da yaklaştı ve heybetli vücudu Amerikan dizayn mutfağın penceresinden göründü. Luhan hızlı düşünmeye çalışıyordu ancak aklına hiçbir bahane gelmiyor, mantıklı bir karara varamıyordu. Jongin pes ederek Sehun'u yanıtladı.

     "Buradayım Hyung."

      Sehun zaten mutfağa doğru ilerliyordu ancak yanıtlanması ile birlikte adımlarını hızlandırıp mutfağa girdi. O kadar dağılmış görünüyordu ki Jongin hemen ters bir şeyler olduğunu anlayıp Luhan'a sığınır gibi arkasına saklandı.

     "SENİ KOCA SIÇAN! LUHAN'IN SENİ  KORUYACAĞINI MI SANIYORSUN? LUHAN YALNIZCA BANA SAĞDIKTIR."

     "Sehun lütfen biraz sakin ol. Jongin tüm gün benim yanımdaydı ve temizlik yapmama yardımcı oldu. Herhangi bir yaramazlık yaptığını sanmıyorum."

       Luhan aklına gelen herşeyi söyledi. Sehun onun bu korumacı tavrı karşısında hezimete uğradı ve gerildi. Hızlıca Luhan'ın üzerine yürüdü ve onu bir çırpıda mutfak girişine itti. Luhan dengesini sağlayamayark yere düştü am Sehun tereddüt dahi etmeden Jongin'e doğru ilerledi.

     "Sen benim Luhan'ıma yaklaşmayacaksın. Duydun mu beni?"

    Jongin tireyerek kafa salladı. Sehun tatmin olmamış gibi elini havya kaldırdığında Luhan hızlıca düştüğü yerden kalkıp Sehun'un elini tuttu.

     "Sehun biraz konuşalım. Lütfen. Sana yalvarırım konuşmamıza izin ver. Sadece birkaç dakika. Merak etme Jongin kaybolmayacak. "

       Sehun dönüp Jongin'e baktı. Öfkesi gözlerinden taşıyordu. Luhan onun elini tuttuğu için daha az saldırgan bir hale bürünmüştü. Sehun'u çekiştirerek mutfaktan çıkardı ve aynı katta bulunan misafir odalarından birine girip kapıyı kapattı.

    Gerçekten aşırı derecede sinirli gözüken Sehun'un beline kollarını doladı Luhan. Sehun ona geri sarılması ancak Luhan'ı da itmedi. Luhan cesaret bulmak istercesine bir dakika kadar öylece bekledi. Sehun hala burnundan soluyordu. Yeniden onun elini tuttu ve odada bulunan gösterişli bir sallanan sandalyeye çekiştirerek götürüp, oturttu. Sehun'un elini bıraktı ve etrafını dolanıp sandalyenin arkasına geçti. Ellerini Sehun'un omuzlarına götürdü ve hafif basılar uygulayarak masajına başladı.

    "Seni bu kadar sinirlendiren nedir, Hunnie?"

      Sehun şirin ses ile gülümsedi. Hayatında her ne olursa olsun onu huzura kavuşturan tek şey Luhan'dı. Sehun her ne kadar Luhan'a deli gibi eziyet ediyor olsa da ayrıca onu çok fazla seviyordu. Başını Luhan'a doğru hafifçe çevirerek cevap verdi.

     "Bay Lee bana Jongin'e ait bir ev olduğunu söyledi. Babam ölmeden hemen önce vasiyeti olarak o evi Jongin'in üzerine yapmış çünkü annesi ile birlikte oldukları ev o evmiş. Her neyse babamın boktan aşk hayatı dışında beni asıl sinirlendiren şey bayan Kim'in yanıma gelip Jongin'i sitedeki bir kedi  ile konuşurken gördüğünü söylemesiydi.  Kediye büyüyünce seni de alıp babamın annesi yüzünden Jongin'e bıraktığı eve kaçacağını ve benden kurtulmak istediğini söylemiş. Salak çocuk kedi ile konuştuğu yetmiyormuş gibi birde saçmaladığı şeylere bak!"

Obsessed LoveKde žijí příběhy. Začni objevovat