Bölüm 40 (Beklenmedik Teklif)

7.1K 606 144
                                    

Cenk

"Son şansın. İyi değerlendir." Boğuk gelen sese kafa salladım. Dudaklarının arasındaki sigarayı çıkardığında kafasıyla ileriyi işaret etti. "Git ve ona söyle artık." dedi gitmem için elleriyle beni itiklerken. "Ama-" dediğimde sigarayı yere attı ve omzumdan tutup beni kendisine çevirdi. Yüz yüzeydik ve gözlerime bakıyordu.

"Git ve elinden tut. Pişman olma." Bora'dan beklemeyeceğim kadar istekliydi bu konuda. İki hafta öncesine kadar ölümüne nefret ettiği kuzeni içim şimdi aracı olmaya çalışıyordu. "Neden?" dedim anlamlandırmaya çalışarak. Ona güveniyordum, bana bir kötülük yapmazdı. Ama merak ediyordum. Kaşlarını çatıp, anlamamış bir ifade ile beni süzdü. "Ne neden?" dedi.

"Egemen'i düşünüyorsun ve normalde siksem izin vermezsin ama beni ona yönlendiriyorsun." Bu söylediğim ile derin bir nefes alıp ellerini omuzlarımdan ayırdı ve geri çekildi. İlerideki çocukları izlediğimiz duvara tekrar yaslandı.

"Kötü biri değilim." dedi yalnızca. Kafa salladım. "Sen kötü biri değilsin ama-"

"Bak gördün mü Cenk? Bora denilince hep bir 'ama' oluyor o cümlenin içinde. Sıkıldım bundan." Kollarını göğsünde kavuştururken gözlerini kaçırıyordu benden. "Yani?" dedim daha da açmasını isterken.

"Hayal kırıklığı yaşadım. Ve asla kimseye bir daha bunu yaşatmak istemiyorum. Çok boktan bir şeymiş." dedi ve tekrar ayrıldı o duvardan. Kafa salladım. Hayal kırıklığının sebebini tahmin edebiliyordum ama henüz bunu sesli bir şekilde konuşmak için erkendi, iyi biliyordum.

"Hadi git ve onun elini tut." dediğinde güldüm. Muhtemelen Bora'nın bu dediğini Egemen'e anlatsam kendine gelemezdi. Aralarını düzeltmek için bunu kullanacağım da aşikârdı.
"Gidiyorum." dedim ve arkamı döndüm. Gözlerimi okulun hemen yan tarafındaki halı sahaya çevirdiğimde, çocukların oradaki banka geçtiğini gördüm ve yanlarına doğru yürümeye başladım. Kalbimin ağzımda attığına yemin edebilirdim.

Yaklaştıkça yer altımdan kayıyor gibi hissediyordum. Tansiyonumun çıktığına yemin edebilirdim yoksa bu baş dönmesinin ve mide kasıntısının başka bir açıklaması olamazdı.

"Egemen!" diye seslendim daha fazla ilerleyemeyeceğimi fark ettiğimde. Biraz ilerideki bankta duran üç arkadaşın da kafası bana döndüğünde gülümseyerek kafa selamı verdim. Egemen beni fark eder etmez gülümseyerek arkadaşlarına bir şeyler söyleyip yanıma gelmek için harekete geçmişti.

"Bir saniye... Senin burada ne işin var?" dedi daha yanıma varmadan. Halı saha demirlerine daha çok yaklaşıp kenarda beklerken, destek alıyordum.

"Bir şey konuşmam gerek seninle." dediğimde gözü arkama kaymış ve yüzündeki gülümseyiş solmuştu. Artık yanımdaydı.

"Burak ile ilgiliyse boşuna buradasın. O ite de söyle gözüm görmesin bir süre onu." Hiddetle konuşmaya başladığında gözüm kızaran dudaklarına takılmıştı. Uzun süredir hiçbir erkeğe karşı böyle şeyler hissetmediğimi zor da olsa kendime yedirebilmek hiç de kolay olmamıştı. O hala bir şeyler anlatırken, Bora'nın ne derece haklı olduğunu düşündüm. Bu çocuğu kaçırmamalıydım.

"Egemen." dedim sinirli yüz ifadesiyle anlattığı ve kesinlikle dinlemediğim şeyleri bölerken. Aniden bölmem ile irileşen gözlerini merakla üzerime diktiğinde vakit kaybetmeden konuştum.

"Sevgilim ol benim." dedim gözlerine bakarken. Demirliğe yasladığı eli düşerken, gözlerini hızla kırpıştırmaya başlamıştı.

"A-az önce ne dedin sen?" dedi inanamayarak. O kadar ciddi duruyordu ki şakaya vurmak istesem de yapamamıştım. 

"Sevgilim ol." dedim omuz silkerek. "Hassiktiiiir." dedi olduğu yere çöküp, otururken. Bu kaba hallerine pek alışamasam bile güldüm. "Su." diye fısıldadı ardından sadece. İleride bizi gözetleyen Göktuğ ve Serkan'a elimle işaret edip ona döndüm ve onun gibi yere çöktüm.

"Egemen iyi misin?" dedim gözlerini daldığı yerden kurtarmak için ellerimi sallarken. Serkan koşaral gelip elindeki suyu bana uzattığında Egemen'e bakıp "Yine ne oldu ya?" dedi ortaya doğru.

"Sevgili olalım dedim sadece." dediğimde "Yuuuh!" diye bir tepki de Serkan'dan almıştım. "Ne oluyor size be?!" dedim artık dayanamayarak. "Çok ani olmuş sanki." Göktuğ'un sesini duyduğumda kafa salladım. Ani olduğunun farkındaydım ancak eninde sonunda olacaktı. Tanıma fırsatını öylesine vermemiştim sonuçta. Gözlerimi tekrar Egemen'e çevirdiğimde beni izlediğini gördüm.

"Çok güzelsin be." dedi aniden. Utançla kafamı eğdiğimde eliyle çenemi kaldırmıştı. Hala bariz bir şekilde konuşma zorluğu çektiğini fark etsem de üstelemedim. Bekleyebilirdim.

"Seninle sevgili olurum. Ve hatta bir gün evlenebilirim."

***

Sanırım artık sevgililer?

Erkekler de Ağlar • boy×boyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin