Episode 5. "Break."

12.5K 623 98
                                    

Bölümü beklemediğinizden emindim. Süpriz olsun dedim. Yine mobil uygulamadan yazıldı. Yanlışlar varsa affola. Elimden geldiğince uzun tutmaya çalıştım. Bir sonraki bölüm olaylar karışacak. Uygulamaya media'ya bir şeyler ekleme özelliği sonunda geldi. Bölüm şarkısı "The Vamps - Oh Cecelia. (Breaking My Heart)"

İyi okumalar! *-* <3

Bölüm 5. "Kırmak."

3 hafta sonra.

"Geç kaldım geç kaldım!"

Yatak sarsılarak sallandığında Zayn'in telaşlı sesiyle gözlerimi açtım. "Alarmı kurmayı nasıl unutursun?" diye söylenerek banyoya girdi. Alnımı ovuşturdum. Başım fena halde ağrıyordu. Sırtımı yumuşak yataktan kaldırırken gözüm saate takıldı. Epey geç olmuştu.

" 'Yarın sabah toplantım var. Alarmı kurmayı unutma.' sözünde nereyi anlamadın Arabell?" Hızlı adımlarla dolabına ilerledi ve üzerini giyinmeye başladı.

Ayaklarımı yataktan sallanırıp yukarıya çıkan pijama altını aşağı indirdim. O siyahlı kırmızılı gecelikler için kendimi hazır hissetmiyordum. "Özür dilerim, unutmuşum." dedim yavaşça. Görüşüm hafiften bulanıktı. "Boş versene." dedi hışımla ve odadan çıktı. Terliklerimi giyip peşinden ilerledim. "Kahvaltı hazırlamamı ister misin?" diye sordum yorgun bir sesle. Sanırım hasta oluyorum. "Hayır gerek yok." Sesi buz gibi çıkıyordu. "Akşama yemeğe bekleme." dedi ve üzerine siyah uzun paltosunu giyip araba anahtarını aldı.

Kapıya kadar eşlik etim. Siyah botlarını giydi, kapıyı açtı dışarı çıkıp kapıyı sertçe çekmeden önce laf sokuşturmayı unutmadı. "Erken kaldırdığın için sağ ol."

Kapının sert çekme sesiyle baştan ayağa titredim. Bu hastalık yüzünden mi yoksa gerçekten irkildiğim için mi oldu hiç bir fikrim yoktu. Karnıma giren ani sancıyla Zayn'in ve O'nun triplerini daha sonra değerlendirmek için gerilere fırlattım ve banyoya koştum. İç çamaşırımdaki leke karın ağrımı açıklamak ile birlikte hamile olmadığımı gösteriyordu. Zayn ile evlendikten sonra korunma gereği duymuyorduk.

Banyoya girecekken telefonumun mesaj sesini duydum. Hızla içeri girip mesajı açtığımda çoktan sırıtmaya başlamıştım.

Tahminimce daha doğrusu telefonumun takviminine göre bu günlerde hasta olman gerekiyor. Tedbirini al ve sıcak su torbanı unutma. Seni seviyorum. Kendini fazla yorma. -Zayn.

O her zaman kibardı. Kaba ve umursamaz görünürken bile. Ya da dışarıya 'siklemiyorum' havası verirken bile kibardı. Yavaş ve bir serseri gibi hafiften r harfini yutarak konuşurdu. Bebek demez, bebeğim diye hitap ederdi. Bazen kendini bir sandık kadar gizli tutarken bazen bir kitap kadar açıktı.

İsterse, duygularını yansıtmaz, yüzünden okunmasına izin vermez, put gibi kalırdı. Gözlerini kısarak ve dudaklarını hafiften büzerek bakardı. Etkileyiciydi ve bunu adı gibi biliyordu. Gülünce gözleri düz bir çizgi halini alır, dilini dişlerinin arasından göstererek tatlı bir ifade takınmaktan çekinmezdi.

Eğer mükemmel kelimesini anlatmak istiyorsunuz tek ve kısa, öz bir cevap bulmak epey kolaydı.

Zayn.

Çilekli şampuanı elime oradan da başıma götürdüm. Yontulmamış bir odun ama bir papatya kafar kibar bir kocam vardı.

Üzerime yeni pijamalarımı giyip saçlarımı kuruttum ve topuz yaptım. Ayağıma ayıcıklı terliklerimi geçirdim. Bana dışarıdan bakan biri liseli bir kız gibi görebilirdi. Bu garipti çünkü dolapta sürüsüyle gecelik varken ben pijama giyiyordum.

Never Been Hurt || A New LifeUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum