Episode 31. "Scare."

3.8K 265 55
                                    

Hala burada, benimle olduğunuzu görmek çok çok güzel. Teşekkür ederim. *-*

Bölüm şarkısı "One Direction - Right Now." 

Yorum görmek istiyorum, yoruuum! ^^

İyi okumalaar!

Bölüm 31. "Korku."

"Nerden haberin oldu?" 

Harry elini saçlarına atıp sıkıntı ile çekiştirdi. "Ya ben zaten biliyordum Londra'da olduğunu. Hastaneye geleceğini de öğlen arayıp söylemişti. Az önce beni aradı polis. Arama kaydında en son ben olduğum için bana haber vermişler." Liam derin bir nefes aldı. Bir sorun olduğunda, her şey onun sırtına yükleniyormuş gibi hissetmekten nefret ediyordu.

"Kaza yerine gidilmesi gerekiyormuş." dedi Harry. "Tamam," dedi Liam. Soğuk kanlı duruşunu bozmaması gerekiyordu. "Önce çocuklara bunu haber vermemiz gerekiyor. Kesinlikle Arabell bilmeyecek. Tamam mı? Doğum öncesi olmaz." Harry onu başıyla onayladıktan sonra "Liam." dedi. "Korkuyorum. Ciddi değildir değil mi?" Liam bir süre gözlerine baktıktan sonra Harry'i kendine çekip sarıldı. "Bilmiyorum dostum."

Belli etmese bile o da korkuyordu. Her şey muazzam bir şekilde ilerlerken ortaya alev topu misali düşen bu haber, bütün dengeleri sarsabilirdi. Herkesin psikoloji ve duyguları alt üst olur ve en önemlisi bu haber Arabell ve doğumunu ciddi ölçüde olumsuz etkileyebilirdi.

Zoraki güleç bir ifade ile hastane odasına girdiklerinde, Harry anormalin üstündeki neşeli tavrıyla "Beyler biz biraz kafeteryaya mı insek?" diye sordu. Liam gergindi, Harry'e gıptayla baktı. O asla hissettiklerini Harry gibi keskin çizgilerle ayıramamıştı. 

Arabell, Liam'ın gergin tavrını hissettiğinde Harry'e "Bir sorun mu var?" diye sordu. Harry neredeyse ağzı kulaklarında sırıtarak "Hayır," dedi. "Hayır, hayır tabii ki. Ne sorunu olabilir?" "Zayn'i aramak istiyorum." dediğinde Harry'nin gerginlik metresinin çanı çalmaya başladı. "Toplantıda demedim mi ben sana?" diye çıkıştı. "Çocuklarla kafeteryada bir şeyler atıştıralım, sonra döndüğümüzde hep birlikte arar konuşuruz." dediğinde Arabell ikna olmuşa benziyordu. "Pekala." dedi Arabell ve Harry Louis ve Niall'ı dışarıya çıkarırken ona gülümsedi.

Liam sakin olmaya çalışırken her şeyi anlattı. Birden herkesin modu düşmüştü, üzüntü hortum misali bütün iyi duyguları içine çekip onları bilinmez bir yere atmıştı. 4 erkek kardeş, birbirlerini tamamlayan 5. parçaları için endişelenmekten kendilerini alamıyorlardı.

"Tamam," dedi Niall. Sesi titriyordu. "Harry ve ben burada kalıyor ve sizde kaza yerine gidiyorsunuz." Ellerini birbirine vurdu. "Beyler, ayaklanın. Kızlar bilmeyecek. En azından durumun ciddiyeti kesinleşene kadar. Hadi! Kıpırdayın!"

4 erkek asansöre ilerlerken hissettikleri korku elle tutabilir ölçüdeydi. 

Liam ve Louis kaza yerinden 5 metre geriye arabayı park edip indiler. İleride dehşet bir görüntü vardı. Siyah arabanın ön kısmı tamamen ezilmişti, beyaz araba ise onun biraz yanında ters dönmüş bir vaziyette duruyordu. Liam yutkundu. Louis ile bakıştılar ve gözleri birbirine destek verdikten sonra yavaşça polislerin yanına yürüdüler.

"Bay Malik?" Polis memurunun sorduğu soruya Louis "Evet," dedi. "Biz kendisinin arkadaşlarıyız." "Siz arabanın içindekileri boşaltın. Sonra sormam gereken bir kaç soru olacak." Memur eliyle arabayı gösterip geri çekildi. 

'Tabii buna araba denirse.' diye içinden geçirdi Liam ve Louis geriye metallerden oluşan bir yığına dönmüş ön tarafa ilerlerken kendisi hala sağlam olan arka kapıya ilerledi. 

Never Been Hurt || A New Lifeحيث تعيش القصص. اكتشف الآن