38.Bölüm "O KIZ ZEHRA"

6.8K 427 73
                                    

Keyifli okumalar 🌾

Satır arası yorumlarda da bulunursanız sevinirim 🤗

Asiye hanımın oğlunun dediğiyle gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Oğlunun gönlünde biri mi vardı?
Hamzanın gözü bir anlığına zehraya takıldı. Genç kız şoka girmiş bir şekilde öylece bakıyordu. Ama artık olması gereken buydu.
Her uyandığında onu,her nefes alışında yanında onu istiyordu.

Kimsenin birşey demesine fırsat vermeden işe gitmek için çıktı.

İncide yaşadıklarını yaşamayacağını biliyordu. Telefon ile çiçek çikolata işini halletti.
Şivanın odaya girdiğini görünce ayaklandı.

"Hamza ne bu kız istemesi kız kim oğlum? Tanıyor muyuz?"

"Tanıyoruz ağabey. O kız zehra"

Şivan şaşırmış gözlerle bakakaldı. Yıllardır evlerindeydi zehra. Şimdi ise kardeşinin karısı olacaktı.
Şaşırtmayı bir kenara bıraktı,kardeşini kendine getirdiği için zehraya teşekkür nile etmesi gerekiyordu.

Kardeşiyle birlikte şirketten çıkıp akşam için hazırlık yapmak için çıktılar. Kardeşinin gözlerinde sevdayı görmüştü. Aşk ve sevdayı birbirinden ayırma işini burçine tanıştıktan sonra gayet iyi biliyordu.

Sevda körlüktü,dilsizlikti,elinin ayağının birbirine dolaşmasıydı.
Aşk ise kalpte oluşan sevgiydi.

Takım elbiseyi deneyen hamza aynaya bakıp lacivert takımda karar kılınca ödeyip çıktı. Saatler geçmek bilmiyordu.

Telefonunun zil sesi arabada yankılanırken arayan kişiye baktı.
Sevdiği arıyordu...

"Efendim?"

Zehra kendini toparlayıp konuştu.

"Bu akşam ciddi ciddi isteyecek misin?"

"Az kaldı demiştim sana,şimdi akşam için hazırlan"
Telefon kapandığında zehra elinde telefonla öylece kalmış düşünüyordu.

Hamzanın biricik karısı olacaktı. Rüya gibi geliyordu,onca zorluktan sonra şimdi aklına hayaline sığmayacak bi adamı sevmişti. Hamza onun hayal edemeyeceği biriydi. Kendisi gibi birini kim ne yapsın ki? Koskoca çınar olarak gördüğü babası yıllarca kükremiş,ardından o koskoca çınar kurumuş toprak olmuştu. Annesinin ise hastalığı gün geçtikçe artmış,kanser denen illet annesini ondan almıştı.

Şimdi ise evlenecekti ama ne bir annesi,ne bir babası vardı. Komşuları olan Ayşe hanım onu daha 10 yaşında yanına almıştı. Şimdi 20 yaşına girmiş yeni aile kurmak için adım atıyordu. Artık sadece Ayşe hanım olmayacak Hamza da onun ailesi olacaktı. Belki çocukları... ve daha ne güzel yıllar. Bunları düşündükçe yüzündeki gülümsemeye engel olamıyordu. Güzel günler gelecekti. Biliyordu.

Burçin kayınvalidesiyle hazırlık yaparken asiye hanımın hala isteyecekleri kızın zehra olduğunu bilmediğini biliyordu. Yaşlı kadın durmadan "Kız kim ki?" Diye sorup duruyordu. Burçin ise cevap veremiyordu. Ona düşmezdi ki. Hamzanın verdiği çiçek çikolata siparişi eve gelmiş,burçin ve asiye hanım hazırlanmıştı. Zehra ortalıklarda yoktu. Hazır olduğuna karar kılıp aynaya baktı gri bir elbise giymiş siyahta bir şal takmıştı.Ali annesine hayran hayran bakıp gülümsemişti.

"Anne çok güzelsin"

Sıkı sıkı sarıldı oğluna.

"Sende yine çok yakışıklısın"

Oğlunu ve kızını da alıp asiye hanımın beklediği salona indi. Yaşlı kadın gün boyu oradan oraya koşup durmuştu. Zaten hala oğlunun kalbine giren kızı da merak ediyor,görmek için sabırsızlanıyordu.
Bu kadar erken bir şekilde oğlunun yaralarına sarıp kalbine girmişti. Oğlunu biliyordu,son zamanlarda ayrı bakıyor,ayrı gülüyordu. Bu kız her kimse iyi gelmişti oğluna.

ÖĞRETMEN HANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin