15.Bölüm "SÜRÜNMEK"

13.2K 583 56
                                    

Keyifli okumalar🌸☁️

Karısının gözlerindeki hüzün herşeyi yakabilecek türdendi.
Ne yapsaydı bu adam? Kadınına giden yolların hepsi kapanıyordu. Ya kendisi yol açacaktı yada kapanan yolları seyredecekti. Aşk bu idi ya kadın adamın gözlerine baktıkça eriyordu. Sahi unutmuş muydu ölen karısını bu adam? Ne yapardı artık ya kocası hala unutmadıysa elifi? Şivan karısından gözlerini çekip oğlunun odasına gitti.
Düzelir miydi bu kalp? Geçer miydi acısı?
.
.
-1 hafta sonra-
Hâlâ konuşmuyor hatta birbirlerinin olduğu yerde bile duramıyorlardı. Balkonda oturmuş ardı arkası gelmeyen sigaraları içiyordu. Gece olunca hep bir hüzün çökerdi üzerine. Ama bu seferki başkaydı bu kadın başkaydı.
Sigarası bitince kalkıp odasına geçti,bu kadar uzaklık yeterdi.
Odaya girdiğinde karısının elindeki kitabı dikkatle okuduğunu gördü. Üzerindeki ceketi çıkarıp kenara attı.

-Burçin.

-Efendim.

Kendisine bakan gözlere dikti bakışlarını

-Ne bu aradaki mesafe?

-Soruyor musun? Senin yüzünden bu aradaki mesafe.

-benim yüzünden mi? Ne yaptım ben?

-Sen hala unutmadın dimi karını?

-Burçin! Benim tek karım var o da sensin!

-Ben neden hissedemiyorum?

-hissetmek istemiyorsun da ondan,ben değil sen unutamıyorsun elif'i.

-beni sevmeni istedim Şivan ağa.

Karısının yanına gelip ellerini tuttu.

-Şu saatten sonra elif konusu kapansın açma bir daha, mesafeyi de fazla uzatma 1 haftadır yüzüme bakmıyorsun.

-Sanki sen bakıyorsun?

-Uzatma gel bakayım. Deyip kollarına aldı karısını. Mutlu olmak istiyordu bu kadınla. Gözlerine gülsün,bir ona öyle güzel baksin istiyordu. Fazla mıydı?
Burçin de özlemişti. Sıkıca oda sarıldı.
Kapının sesiyle ayrıldı kocasından.

-Gel.

Komutu alan Ali içeriye girdi. Işte ibretlik aile fotoğrafı....
Ali annesinin yanına gelip kucağına oturdu

-Anne ben uyuyamıyorum,korkuyorum. Yanında uyuyabilir miyim?
Diye sordu.

-Tamam anneciğim uyu tabi. Ama sen neden korktun ki?

-Benim gece ışığım açılmıyor,bozulmuş çok karanlık oluyor.

-Tamam. Yarın onu düzeltiriz.

Şivan da üzerini değiştirip yanlarına geçti. İşte şimdi,işte şimdi o 1 haftanın canını söke söke alıyorlardı mutluluğun tadını. Burçin oğlunu izledi,Şivan ise karısını. Ali'nin hasta oluşu hala canını yakıyordu. Ali'nin uyuduğundan emin olunca.

-Oğlumuz iyleşecek dimi? Kurtulacak.
Sanki kendisini sakinleştirir gibiydi.

-Iyileşecek eskisinden de canlı olacak.

-Gözümün önünde iki adımda yorulduğunu görmek canımı yakıyor.

-Kardeşi ona can olacak...

Gece bırakılan son söz bu olmuştu. Daha da konuşamamışlardı.
Sabah Ali'nin sesiyle uyandı.

-Anne uyan. Gözlerini açtığında Şivan yoktu.

-Baban nerede?

-Ben uyandığımda da yoktu.

Eline telefonu aldı saat dokuz olmuştu bile,Şivan çoktan işe gitmişti
Ayağa kalktığında başındaki dönme sebebiyle bir süre durdu. Kendini toparlayınca giyinip oğluyla beraber kahvaltıya indi.
.
.
Akşam için dört koldan hazırlıklar yapıldı bugün yusuf narini istemeye geliyordu. Sonunda gorumcesinin mutluluğunu görüyordu. Bir derdi olduğunu hep anlamıştı ama narin sevmezdi biseyler anlatmayı. Herşey hazır olunca misafirleri beklediler,kapı çaldığında narin koşarak kapıyı açtı.

ÖĞRETMEN HANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin