24. bölüm "SEVİYORUM"

8.5K 447 52
                                    

Selamun aleyküm🌼Keyifli okumalar. Satır arası yorumlarınızı bekliyorum❤

Muzları yiyip bitirdi. Bir koca tabak muz yemişti. El birliğiyle ev işleri  bitmişti. Ali'nin sesini duyunca yanına gitti. Oğlu koşup sarıldı.

Evlat sevgisini Alide tatmıştı. Oğlunu odasına çıkarıp üzerini değiştirdi. Ödevlerine yardim edip mutfağa indi. Oğlu acıkmıştı. Atıstırmalık birşeyler hazırlayıp masaya koydu. Oğlu yemeğini yerken oda oğlunu izliyordu. Yemeği biten oğlu annesine gülerek baktı

"Anne ben çok yoruldum. Uyumak istiyorum" Dedi.

Burçin oğlunun öğle uykularına dikkat ediyordu. Oğlunu uyutup akşam yemeği için sofrayı kurdular. Oğluyla ilgilenirken akşam olmuştu bile! Sofra hazır olduğunda tek eksik hazindar erkekleriydi.

Kapı çaldığında narin kapıyı açtı. Karşısında ağabeylerini ve babasını görünce önce babasının elini ardından abilerini öptü.
Şivanın gözü burçini arıyordu narin abisine yaklaşıp konuştu

"Yengem mutfakta ağabey"

"Söyle Odaya gelsin"

Odaya hızlı adımlarla çıktı. Elini yüzünü yıkayıp odaya geri döndüğünde karısıyla karşılaştı.

"Kocan geldi hanım ağam bir hoşgeldin yoktur?" Dedi şivesiyle.

"Hoşgeldin. Mutfaktaydım görmedim geldiğini"

Şivan üzerini değiştirdiği yerde konuştu.

"Geldiğimde görmek istiyorum.  Kapıyı sen aç"

"Peki" 

Kocası tişörtünü dolaptan aldığı sırada yanına yaklaşıp sırtına bir öpücük kondurdu. Ardından elindeki tişörtü alıp kocasına giydirdi. Konuşmuyorlardı. Kollarını kocasının boynuna doladı,ardından kulağına;

"Çocuklarımın babası"
diye fısıldadı. Kafasını kocasının boyun girintisine koydu. Kokusu çok güzeldi. Şivan şaşkındı ama hoşuna gitmediğini söylese yalan olurdu.
Oda karısını sıkıca sardı. Burçin deli gibi seviyordu kocasını,ama kocasının onu sevdiğinden emin değildi,ya sadece bebekleri olacak diye böyle davranıyorsa? Bu ihtimal bile canını yakıyordu. Kocası sevdiğini söylememişti ama davranışları aşık bir adam gibiydi. Aşık olmasını istiyordu,bu aşk onu yaksın,burçin bu aşkla nasıl kavruluyorsa  şivanda kavrulsun istiyordu.   Bir süre kaldılar öyle. Ardından burçin içten bir şekilde ağzında uzun süredir tuttuğu kelimeleri sarf etti.

"Öyle şeyler yaşadık ki ben artık geleceği kestiremiyorum. Ama gelecekten tek bir beklentim var oda sen,ben,bebeğimiz ve oğlumuzla güzel bir hayat sürdürmek." Kafasını kocasının boynundan kaldırıp gözlerinin en derinliklerine baktı,ve ekledi.

"Seni seviyorum Şivan. Beni yaksanda,yıksanda herşeye ve herkese rağmen seni çok seviyorum. Belki elifi unutmadın,belki hâlâ onu özlüyorsun,onu istiyorsun, bilmiyorum ama bildiğim tek şey varsa seni sevdiğim. Ben seni kimseyle paylaşmak istemiyorum! "

Sıkıca tekrar sarıldı kocasına. Şivanın dili çözülüp tek kelime edemiyordu. Yeşil gözlü güzel karısı karşısında dünyayı, olan biteni bir kenara atıp cesurca 'seviyorum' demişti.

Burçin o an sadece kocasının ağzından da o sihirli iki kelimenin dökülmesini bekledi. Ama duyamadı. Belki zamanı değildi,belkide kocası ona sadece alışmıştı.

Birbirlerinden ayrılıp. Yemeğe indiler. Yemekte çıt yoktu. Şivan kardeşiyle konuşmuştu. Narinin düğünü haftasonu olacaktı. Narinde tatlı bir heyecan vardı. Önlerinde düğün için son 2 gün vardı,çok heyecanlıydı bi yanıda buruktu. Evlenince mardine taşınacaktı. Yusufun evi,ailesi,işi herşeyi oradaydı. Oda otomatik olarak orda kalacaktı.

ÖĞRETMEN HANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin