18-Ben Oyundayım Artık

Start from the beginning
                                    

''Oraya ben geleyim tabii de senin kızı dikkatlice çıkart evden ablam tamam mı?'' sözleri ile Uğur'un göğsüne süzülürken ''Boşuna ablana sığınma'' diyen babasının sesini duyduğu gibi ayağa kalktı.

Bahçeyi işaret etti adam. Tavrı da ifadesi kadar netti ve Nazlı'ya durmasını işaret ederek bahçenin kapısını açtı. Uğur, uykulu ifadesinden eser kalmamış bir şekilde bahçeye çıktığında babasının gözlerine kaçamak bakışlar atıyor, başını eğik tutuyordu. Bu sırada Esila da onları duyabilmek adına pencereyi aralamıştı ve dikkatle Uğur'un babasının dudaklarından neler döküleceğini bekliyordu.

''Sana öfkeyle bir şeyleri halledemeyeceğini öğretemedim mi ben? Kaldır kafanı Uğur.''

Başını kaldırmışı fakat hala gözlerine bakmıyordu. Dişlerini sıkarak ağzından çıkmak için direnen kelimeleri bastırıyordu çaresizce.

''Benim başımı kaç defa öne eğeceksin sen? El alemin kızının babasını dövmek ne demek Uğur? Benim yetiştirdiğim evlat bu mu? İlk başımı öne eğdiğinde sana laf etmedim. Tek kelime etmedim, ettim mi?''
''Baba.''
''Ettim mi etmedim mi?''
''Etmedin.''
''Beni can düşmanıma borçlandırdın. Öfkeyle hareket ettin ve beni o herife borçlandırdın sen. Dönüp sana tek kelime etmedim. Delikanlı dedim, zoruna gitti dedim. Annesinin aşığına hesap sormak istedi, hakkıdır dedim. Benim yuvamı yıkan herife borçlandırdın ulan beni borçlandırdın. Sinirlendin gittin adamın fabrikasını yaktın. Dönüp sana tek kelime etmedim. Başımı eğdin ama zerre kızmadım. Şimdi? El alemin namusuna göz dikmek nedir Uğur?''
''Ya yok öyle bir şey baba.''
''Sen kızlarla düşüp kalk diye mi bu yaşlara getirdim ben seni? Madem yok öyle bir şey niye gidip kızın babasını dövüyorsun oğlum he?!''
''Dövmedim baba.''
''Uğur. Uzak duracaksın o... Ne kızın adı unuttum, her neyse. Uzak duracaksın. Gidip adamdan da özür dileyeceksin. Benim üç tane evladım var, ben huzur istiyorum. Ben yeterince baş ağrısı çektim.''
''Tamam.''
''Kaldır kafanı. Tamam eski kafalıyım ama ben evlatlarımın kötülüğünü istemem duydun mu beni? Ben sana gelecek her zararın her kötülüğün önüne atlarım ama benim başımı bir daha eğersen, bak o zaman bu babayı zor bulursun. Onun bunun karısı benim karşıma geçip çocuğumu bana şikayet etmeyecek bir daha. Öfkeyle bir halt yedin, bir daha yemeyeceksin Uğur. Bu mahallede senin adının orada burada gezindiğini duymayacağım.''
''Tamam.''

Kahvaltı masasına öfkeli bir bakış atıp çıkmıştı evden adam. Bahçede duran Uğur ise dişlerini sıkmaktan sızlayan çenesine dokunarak Onur'a sessiz bir küfür etti. Onun iftirasıydı babasının öfkesinin sebebi ve aklından geçen türlü şiddet içerikli resimleri durdurmaya çalışıyordu.

''Ablacığım?''
''Abla tamam. Sonra konuşalım.''
''Niye demiyorsun bana iftira attılar diye?''
''İnanacak sanki benim ağzımı açtırma ya!''

Öfkeyle odasına doğru çıkarken Esila'nın orada olduğunu tamamen unutmuş durumdaydı. Kapıyı açtığı gibi dolabının dibinde duran yastığa sert bir tekme savurdu. Hemen sonrasında dolaba bir yumruk atacaktı fakat ''Allah'ım Allah'ım...'' mırıldanışları ile ellerini yüzüne bastırarak yere çömelen Esila'yı fark etti.

Havada duran yumruğunu indirirken Esila'ya doğru yaklaştı. Korkudan titreyen bedenine bakarken başını sabır dilercesine tavana doğru kaldırıp ''Dolaba vuracaktım, sana değil.'' Dedi.

Parmaklarının arasından Uğur'a baktı Esila. Ellerini yavaşça yüzünden çekerken hala çok korkuyordu ve aynı yavaşlıkla ayağa kalktı. Kaçamak bakışlarla Uğur'a bakarken parmaklarıyla oynuyordu. Babasının sözlerini duymuştu. Evde yaşanan gerginliğin sebebi olmaktan ötürü çok üzgündü fakat şu an için üzüntüden çok korkusu ağırdı.

Saçlarımdan Bileğine   Where stories live. Discover now