4-Hayat Onur Diyorsa Madem...

33.6K 1.1K 108
                                    


Kaskatı kesilmiş ne yapacağımı düşünüyordum. Daha çatılmış olan kaşlarını sindirememişken yavaşça doğruluşunu seyrediyordum ve nefesimi tutarak öylece yüzüne baktım. Bu sırada kollarımın arasında sıkıştırdığım bilgisayar ise adeta evladım gibiydi...

"Esila?"

Ellerini iki yandan yatağa bastırarak öylece yüzüme baktı. Tamamen uyku sersemiydi ve emin olamayarak dikkatle bakmayı denedi. Birkaç defa dikkatlice baktıktan sonra komidinin üstündeki minik lambayı açtı ve loş ışığın altında parıldayan şapşal suratıma baktı.

Tişörtünün olmayışı durumumu daha da vasat bir hale getirirken ayaklarını yavaşça pikenin içinden çıkartıp ellerini gözlerine bastırıp birkaç saniye bekledi. Sanırım iyice ayılmaya çalışıyordu. Eh, biraz daha sincap gibi beklersem hiçbir şey açıklayamazdım. Bu yüzden seri bir şekilde bir şey uydurmalıydım ve önüne eğilip sahte ama bir o kadar gerçekçi duran telaşlı bir ifade takınarak "Onur ağabey iyi misin?!" Dedim.

Sesim kaza anında evladına seslenen anne gibi çıkmıştı, bence giriş başarılıydı...

Sincap gibi bakan kişi o olmuştu şimdi. Şaşkınlıkla kendini kontrol ederek "İyiyim, niye ne oldu ki?" Dedi.

"Ya ben ses duydum. Yani böyle bağırıyordun sen."
"Bağırıyordum?"
"Yani öyle fena bağırdın ki Cansel su getirmeye gitti ben de odaya daldım."
"Bağırdım?"
"Evet. Yanıyorum, yandım eyvah dedin"
"Yandım?"

Şu anda yanan kişi bendim asıl. Cehennem gibi sıcaktı sanki odası ve aklıma gelen ilk kelime de yanıyorum olmuştu.

Öyle şaşkındı ki, hiçbir şey söyleyemiyordu ve tekrardan ellerini gözlerine bastırarak "Bağırdım" diye mırıldandı. Bu sırada odaya dalmıştı Cansel. Gülmemek için sıktığı çenesi can çekişiyordu adeta ve "Ağabey! İyisin!" Dedi elinde bir bardak su ile...

Onur : İyiyim be. Bağırmamışımdır size öyle gelmiştir.
Cansel : Çok korktuk ama ya!
Esila : Yani acaba kabus mu gördün...
Onur : Ne bileyim hatırlamıyorum ki... Ne dedim başka?

Kahverengi gözleri merakla bana baktığında ben de aynı merakla Cansel'e baktım. Keşke bakmasaydım ama... Yani Cansel yalan konusunda gerçekten, neyse, ne söylenir ki... Ağabeyine bakıp söylediği şey, "Kavruldum dedin" olmuştu ve gülmemek için neredeyse bayılacaktım.

Onur : Kavruldum mu? Dalga mı geçiyorsunuz lan siz benimle?
Cansel : Ha-hayır ya! Kavruldum anne diye bağırıyordun. Yani biz havale geçiriyorsun falan sandık.
Onur : Kızlar?
Esila : Bence pikeyi çok fazla kafana kadar çekince nefes alamamış olabilirsin...
Cansel : Bence şey ya, çay çok içiyorsun. Ondan da olmuş olabilir.
Onur : Ya sabır... Tamam neyse iyiyim. Hadi.

Anında doğrulmuştum hadi dediğinde ama bilgisayara sarılmaya devam ettiğimin farkında değildim. Bir anda ikisi birden kollarımda ki bilgisayara baktığında fark etmiştim hala sarılıyor olduğumu ve güçlükle yutkunarak Cansel'e baktım. "Telaştan bilgisayara sarılmışım ya..."

Cansel minik bir kıkırdama ile başını eğdiğinde Onur ayağa kalkmıştı. Onun da yüzünde minik bir tebessüm vardı ve kapıyı işaret ederek "Kavruldum kavruldum" dedi imalı şekilde.

Başımı utançla yere eğip odadan çıktığım gibi duvara yaslandım. Az evvel ufak çaplı geçirdiğim kalp krizimi sorguluyordum. Fakat bu odanın önünde durmaya devam ettikçe kendime gelmem zor olacaktı.

〽️

"Cansel sen salak mısın?"
"Ya ağabeyciğim senin için endişelenmek de mi kabahat?"
"Lan hala devam ediyor ya! Çarpacağım ağzına he! Bilgisayarı almaya kızı odaya niye gönderiyorsun?"
"Yuh! Ya yemin ederim senin cinlerin var!"
"He cinlerim var Cansel. Salak ya, çık dışarı."
"Kızma hemen biscolatam benim... Kaya parçası be!"
"Boş yapma. Çık hadi."
"İyi uykular..."
"Bir daha böyle bir şey yapma. Çıplak uyuyorum belki salak salak işler yapıyorsun."
"Esila alt tarafı ya! Ne olacak?"
"Esila babamın kızı mı?"
"Ağabey... Yani Esila'dan bahsediyoruz. Seni çıplak görse ne olacak?"
"Ben seninle öz kardeş olamam ya... Olamam cidden. Bu kadar salak biri benim kardeşim olamaz."
"Kızardın mı sen?"
"Yahu elalemin kızını odama sokuyorsun. Altımda boxer var Cansel. Salak mısın lan sen?"
"Şort gibi duruyor ne var ya! Böyle denizde yüzüyorsun?"
"Çık dışarı."
"Esila'dan çekindiğine inanamıyorum..."
"Çık."

Saçlarımdan Bileğine   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin