suck (m)y fingers

9.3K 483 218
                                    



"Lanet olası tüm gün boyunca beklemek ne kadar zordu biliyor musun?"

Dolgunluğundan hiçbir şekilde ödün vermeyen dudaklar, altındaki bedenin tenini emerken aynı zamanda ruhunu da tüketiyordu sanki. Öyle şehvetli ve istekliydi ki, gözü elinin altındaki bedenden başka hiçbir şeyi görmüyordu. Bir an önce onunla bir olmak istiyordu ama zevki doruklarında yaşayamadan kendini koyvermek de istemiyordu. Erken rahatlamak, yaşadığın şeyin de erken bitmesi demekti ve Jimin kesinlikle bunu sevmiyordu. Belki bu kendine acı çektirmekti ama o kesinlikle kısa süren zevkleri sevmezdi. Onunla her şeyini paylaşarak sevişmeyi istiyordu.

"Önce bir duş alsaydım bari.."

Sevgilisinin ince boynuna sıraladığı öpücüklerin arasında konuştu Jimin, "Gerek yok, her zaman mükemmelsin. Hiç bir kusurun yok."

Jimin gerçekten onunla sadece seks yapmış veya rahatlamış olmak için sevişmiyordu, ona içindeki yoğun duyguları gerçekten -biraz garip de olsa- romantik bir şekilde aktarmak istiyordu. Canını yakmamak, ruhunun kırık parçalarını sevgisiyle onarmak istiyordu. Ve onun gözünde Jungkook, sevdiği adam gerçekten kusursuzdu. Onda sevmediği küçücük bir huy bile yoktu. Ona göre, dünyadaki herkesten daha değerli ve güzeldi Jungkook.

Ve bu güzellik sadece onun olmalıydı.

Jungkook, güzelliğini ve kusursuzluğunu sadece Jimin'e göstermeliydi. Bunun tam tersi olması gibi bir düşünce söz konusu dahi olamazdı, Jimin buna izin vermezdi.

"Ah-haah, acıtıyor Jimin.."

Üstteki beden yaşadığı ihtirastan dolayı farkında olmadan yaladığı köprücük kemiğini ısırmıştı ve bu küçüğün canını yakmıştı.

"Üzgünüm bebeğim, sadece bir şeyler düşünüyordum ve kafam dağıldı." Ona, seni başka bir yerde, başka biriyle, başka bir şekilde hayal etmek canımı çok sıktı diyemezdi elbette. Muhtemelen Jungkook, Jimin'in böyle bir düşünceyi seks sıralarında hayal etmiş olmasını oldukça komik ve yersiz bulurdu. Jungkook Jimin'in aklında dönen tilkileri veya ona gerçekten yapmak istediği şeyleri bilmiyordu ve bu elbette Jimin sayesindeydi. Küçüğünü hep yanında tutmak istediğinden, ona onu ürkütecek arzularından bahsetmiyordu.

Ondan korkup kaçacak bir Jungkook yerine, bolca sevimli inlemeleriyle birlikte gömleğinin düğmelerini açmaya çalışan Jungkook'u tercih ederdi.

"A-acele eder misin lütfen?"

Küçük beden içinde dolup taşan arzuyu bastıramıyordu. Jimin ile çok kez sevişmişti ama ona olan sevgisi veya arzusu biraz olsun azalmamıştı. Jimin onun penisini yaladığından dolayı zevkten sulanan gözleri ve açılan ağzı da bunu destekler nitelikteydi. Jimin bunu ona çok sık yapmazdı, genellikle kendisi çok iyi bir moddayken veya Jungkook ile tartıştıklarında yapardı. Veya, belki de sadece iyi hissetmesini istiyordu.

"Eğer acele adersem işimiz çabuk biter, ikinci defa yapmaya kalkıştığımızda da uyuyakalıyorsun Jungkook. O yüzden sabret bebeğim."

Emdiği penisi ağzından grip bir ses ile çıkartıp nefes nefese konuşmuştu. Bunu yapmaya başladığında kendini durduramıyordu, miniği çok lezzetliydi. Kendisinin aksine.

"Ama- ama dayanamıyorum hyung.. lütfen artık içime gir."

"Parmaklarımı em."

Jungkook ona itaat ederek sızlanmasına ara verdi ve ona uzatılan parmakları ağzına alarak önce diliyle tek tek hepsini yalayıp, daha sonra birer birer hepsini emmeye başladı. Jimin'in parmaklarını emmek bile onu daha fazla sertleştiriyordu. Dayanacak gücü kalmamıştı.

"L-lütfen artık.."

Jimin onu pek dinlemiyordu çünkü parmakları ıslak delikle uğraşmak ile meşguldü. Kısa ama güçlü olan parmaklarını deliğin etrafında gezdirerek küçüğünün daha da azmasını sağlıyordu. Bir kaç saniye sonra da inleyerek eline gelmişti zaten.

Jimin eline bulaşan menileri yalayarak temizleyip bedenini yüksettiğinde Jungkook'un somurtan yüzünü gördüğü için şaşırmıştı. Neyi yanlış yapmıştı ki? Onu memnun edememiş miydi?

"Sorun ne bebeğim?" Jungkook rahatlamış olmasına rağmen penisi tamamen sönmemişti. Hala bir şeyler beklentisi içindeydi.

Jungkook kızgın tutmaya çalıştığı suratıyla Jimin'e çıkışmaya başladı. Aslında ona kızgın değildi ama aynı şeyi sürekli yaşamaya başlamıştı ve sıkılmıştı.

"Hep bunu yapıyorsun. İlk önce beni boşaltıp daha sonra kendi eğlencene bakıyorsun."

Jimin onun bu sevimli çıkışına gülmek istedi. O gerçekten de masum bir çocuktu.

"Ama ben kendi eğlenceme bakarken sen de çoktan yine sertleşmiş oluyorsun miniğim. Seks sırasında en az üç defa boşalıyorsun Jungkook, ayrıca bunun hoşuna gittiğini de biliyorum. O yüzden artık susta kaldığımız yerden devam edelim."

Evet, Jimin şu an kendini kesinlikle sohbet edebilecekmiş gibi hissetmiyordu. Jungkook ile sohbet etmeyi severdi, ama şu an sevişmeyi tercih ederdi.

Bu yüzden, artık birazda olsa genişlemiş deliğe kendini iterek ikisinin de nefesinin kesilmesine neden oldu.

Jungkook her zaman ki gibi kendini kastığından, Jimin'i içinde sıkıştırmıştı. Bu ikisi için de acı vericiydi.

"Sakin ol." Jimin, rahatlatıcı öpücüklerini sevgilisinin saçlarına ve boynuna sıralarken rahatlaması için elinden geleni yapmaya çalışıyordu. Jungkook'un acı çekmesi istediği son şey bile değildi.

Hareketsizce durmayı bırakıp yavaş yavaş ileri geri gitmeye başladı. Acısının artık kalmadığının farkındaydı. Bu yüzden yavaş hareketlerini hızlandırmaya başladı.

"A-ah, h-ızlan lütfen"

Jungkook'un inlemeleri Jimin'in hırıltılı nefeslerine karışıyordu ve ortaya oldukça erotik bir ses çıkıyordu. Jimin, sert hareketlerinden dolayı fazla savrulan ince bedeni fark ettiğinde ellerini baldırlarından çekip beline koydu ve sıkı sıkıya tuttu ve Jungkook'a istediğini verdi. O kadar sert giriyordu ki içine, neredeyse aklını kaçıracaktı.

"Bir daha,"

En derinine kadar itmeye başladı.

"..benden,"

Dişlerini köprücük kemiklerine geçirip emmeye başladı.

"..bu kadar,"

İçinden çıkıp, bedenini ters çevirerek tekrardan birleşti.

"..uzak kalırsan,"

Hareketlerini en sert haline getirdi ve altındaki bedenin titreyerek boşalmasına sebep oldu. Jimin ise gelmek üzereydi.

"..daha sert olurum."

Kendini sevgilisinin içine bırakırken, Jungkook ise hala titreyerek daha ne kadar sert olabileceğini düşünüyordu.

"Daha ne yapacaksın hyung? Canımı çıkarttın resmen."

Jimin onun bu düşüncesine hafifçe güldü, hala içindeydi çünkü çok sıcaktı.

"Diyorum ki, belki de bir dahaki sefere içine sadece benimkini almazsın."



























friend's hyung ࿐ jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin