anime

9.1K 624 290
                                    

medyada izledikleri animedeki karakterler var

lütfen feels geçirin ben geçirdim

ha birde yorum yapın

***

"Ben bu adamdan daha yakışıklıyım."

"Ah, evet. Bence de hyung."

Hyungun bana yaptığı büyük itiraflardan sonra ikimizde duygulanmış, bir süre birbirimizin boynunda ağlamıştık. Acı yoktu, pişmanlık yoktu veya geride bırakılmış birileri yoktu. Artık sadece birbirimize gösterdiğimiz dayanılmaz saf sevgi ve beraberinde getirdiği mutluluk hissi vardı. Hyung beni seviyordu, bana çok aşıktı. Ve ben bunu iliklerime kadar hissettiğim o gün, ona dediğim sana karşı ne hissettiğimi bilmiyorum cümlesinde aslında çoktan onun çekimine umutsuzca kapıldığımı ve kendimi tuttuğumu  biliyordum. Onu red etmemiştim, onu asla red etmezdim. Bunu ne kendime, ne de ona yapmazdım. Çünkü birlikteyken mutluyduk. Durum böyleyken onu asla bırakmazdım, onun da beni bırakmayacağı gibi.

Ah, sanırım şu an size ne yaptığımızı anlatmam gereken yerdeyim. Bu, aslında hem komik hem de ilginç bir durum.

Jimin hyung, gay animelerini çok seviyor.

Bilmiyorum, sanırım bunun adı Yaoi'ymiş. Erkeklerin erkeklerden hoşlandığını, hatta seks yaptıklarını bile gösteriyor. Bu... bence biraz garip bir şey ama kesinlikle kötü değil. İzledikçe alışıyordum zaten.

Şu an izlediğimiz şeyin adını bilmiyordum, Jimin hyung bunun daha yeni çıktığını, şu sıralar en sevdiği yaoi olduğunu söylediği için bana birlikte izlemeyi teklif etmişti.

** "Sizinle çalışmak için sabırsızlanıyorum, Takato-san!"

"Aah, elbette! Ben de öyle." **

"Bence o sarı saçlı çocukta bir şeyler var. Adamı yiyecekmiş gibi bakıyordu."

Ağzıma attığım patlamış mısırların dilimde bıraktığı tuzlu tada yoğunlaşmışken, Jimin hyungun dikkatle bana baktığını hissettim bu dediğimden sonra. Eli yavaşca bol yakalı kazağım yüzünden açılan omzuma temas etmişti. Titretmiştim.

Ona 'ne oldu' dercesine baktım.

Diliyle dudaklarını ıslattı benim dudaklarıma bakarak.

"Benim sana baktığım gibi mi?"

Mısır boğazımda kaldığı için ardı ardına öksürmeye başladım. Sanırım buna Park Jimin etkisi diyorlardı..

"B-Bilmem."

Lanet olsun. Aniden dediği şeyler beni o kadar etkiliyordu ki, elim ayağıma dolaşıyordu.

Eli bu sefer açık omzumdan içeri girdi ve hafifçe göğsüme dokundu. Ne yapıyordu?

"Emin ol, ben sana daha fena bakıyorum. Bazen gerçekten yemek istiyorum."

'Ama ben yemek değilim ki' gibi saçma bir şey demedim elbette.

Daha saçmasını dedim.

"İ-istiyorsan yiyebilirsin." Bakın, bunu bilerek yapmıyordum tamam mı? Bu herif benim dengemi alt üst ediyordu. Bu yüzden ağzımdan daha sonra pişman olacağım şeyler çıkıyordu. Bu durumdan hiç hoşnut değildim, hem de hiç.

Gözleri dediğim şeyle şaşkınca açılmış, göğsümdeki eli hareketini durdurmuştu. Benden böyle bir şey beklemiyordu, hoş, ben de.

"Ciddi misin sen?" anında bakışları koyulaşmıştı. Ani bir hamleyle kolunun altında duran bedenimi kanepeye yatırdı ve üzerime çıktı.

Al işte, biliyordum ben böyle olacağını. Hep o lanet dilin yüzünden bu hallere düşüyorsun Jungkook.

"Ş-şey aslında değildim ama-"

Gevşekçe sırıttı. Dudaklarımdaydı gözleri.

"Boşver, az önce aldım ben cevabımı."

Artık izlemediğimiz animeden gelen konuşma seslerini zar zor duyuyordum. Dudaklarımda soluklanan dudakları yüzünden kıpırdayamıyordum. Güçlü kolları belimi sıkı sıkıya sarmıştı ve saçlarımız birbirine karışmıştı. Bana çok duygulu bakıyordu. Sanki bu anı sonsuza dek yaşamak ister gibi, sanki bir daha beni hiç bırakmayacakmış gibi.

Derin bir nefes alarak boynumu öptü. Kokumu içine çekmişti. Öyle bir öpücüktü ki, kafamın üzerinde uçuşan yıldızlar gördüğümü sanmıştım adeta. Başımı döndürmüştü. Çok, güzel öpmüştü beni.

"Seni seviyorum." Bunu, boynumdan omzuma kadar sıraladığı her bir öpücüğünden sonra tekrarlıyordu. Unutmamamı ister gibi, benden de aynı şeyi duymak ister gibi.

Cesaretimi topladım.

"Ben-"

Dudağımı öperek, "Şşh," dedi.

"Ama ben-"

"Bir şey söyleme lütfen Jungkook. Bunu zaten biliyorum, tekrar söyleme ki canım daha fazla acımasın."

Parmağıyla kirpiklerime dokunup yanağımı okşuyordu. Gözlerinde hüzün vardı. Beni neden dinlemiyordu?

Ellerimle yanaklarını tutup gözlerine baktım. Şimdi beni dinlemek zorundaydı.

"Hyung, sana aşık oldum."

***

oluyor mu ki ya böyle












friend's hyung ࿐ jikookNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ